Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '11

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

İş güvenliği

Ülkemiz de can da iş de güvenliği yok.  

Tunalı da bir balıkçı açıldı. Çok şık bir yer. Cam önlerine çiçeklik koyup içerisine de renk renk saksılar yerleştirmişler. Saksılar insanları gelip geçtiği kaldırımın tam üstüne denk geliyor. Renkleri harika pespembe, mor vb.. Ancak. Çicekliklerin yan taraflarında koruma yok. Yanı herhangi bir nedenle olacak ufak bir yer değişikliği sonucu saksılar aşağıya düşebilir. Oradan geçen herkimse artık çok güzel renkli bir saksı tarafından katledilebilir. Giden geri dönmeyebilir.  

Birkaç sene önceydi Armada da gezerken bir den kıyamet koptu. Bir kadıncağız bağırıyor “yavrum” diye..Koşanlar inenler çıkanlar ortalık curcuna. Çocuğun biri (2-3 yaşlarında) yürüyen merdivenlerin arasındaki boşluktan aşağıya düşmüş. Neden? çünkü aralık hem fazla hem de bir koruma önlemi yok. Çocuk ambulansa bindirilip götürüldü. Ancak ölmüş olduğu söylentileri vardı. Allah annesine sabır versin. Bunun hesabını kim verecek?  

Bizim Kurumla karşı Kurum arasında bir üst geçit var. Üst geçidin merdivenleri demirden daracık ve çok dik. Ayağın 35 numaradan büyükse yan basmak zorundasın . Bu merdivenlerde 3 arkadaşımıza (benim bildiğim)zarar geldi. Birisinin kalçası kırıldı. Diğerinin ağzı yüzü dağıldı. Birinin de kolu kırıldı. Şimdi bu hizmetin ne hizmeti olduğunu ben pek anlayamadım. Karşıdan karşıya geçerken ölmeyeceğiz ama üst geçitte sakatlanabiliriz.  

Biz Beytepe de okurken bir arkadaşımız dolu servise binmeye çalışmış binemeyip düşmüş servis de hareket ettiği için servisin tekerleri altında kalmıştı. Sonradan servislere ayakta öğrenci almamaya başlamışlardı. Geçmiş olsun artık..Giden gitti.. Şimdi belediye otobüslerinde de aynı manzara insanlar sardalya kutusuna tıkılmış gibi istif halinde…Mutlaka birilerinin canımı yanmalı?  

Sanayi de lazerla kesim yapan bir iş sektörü var. Tamamen bilinçsiz bir kullanım şekli. Kör olan olana…  

Aynı şekilde bir başka yazımda da bahsettiğim gibi Devlet Tiyatrolarında da lazer seyircilerin gözü kör olsun der gibi üstlerine üstlerine yönlendirilmiş. Dünyanın hiçbir ülkesinde lazerla yapılan gösteri insana doğru yönlendirilmez.  

Yine Tunalı dan örnek vereceğim. Vitrinlerine lazer koymuşlar. Yerlerde dönen ışıklar oluşuyor. İnsanlarda nereden geliyor bu ışık deyip kaynağına bakıyor. Sonra gözlerinde ne hissediyorlar hiç yakalayıp soramadım.  

Maden işçilerine, asfalt işçilerine inşaat işçilerine ve diğer iş gücüne dayanan işlerde çalışan işçilere hiç bulaşmayacağım. Bitmez. İçimiz sızlar.  

Bakkalın ya da marketin önüne sabah ekmekçi ekmekleri bırakıyor. Sokak köpekleri de gelip bu şahane kokan ekmekleri kokluyor. Uzaktan gördüm belki de ısırıyordur. Belki de tükrüğü akıyordur ekmeklerin üstüne.  

Eh malum GDO lu, Fruktoz lu, hormon lu , alışkanlık yapıcı vb… katkı maddeli gıdalar, . pis gıda üretim tesisleri hergün tv lerde bolca dinlediğimiz konular.  

Deprem zaten en temel sorunumuz.  

Acaba insan değil başka bir şey olsaydık daha mı iyi haklarımız korunur güvenliğimiz sağlanırdı?  

 
Toplam blog
: 80
: 640
Kayıt tarihi
: 06.07.10
 
 

Fizik Mühendisiyim. Ankara'da oturuyorum.Türkiye' radyoaktif kaynak giriş ve çıkışını takip eden bir..