- Kategori
- Kişisel Gelişim
İş hayatında duygusal zeka
Carnegie Teknoloji Enstitüsü’nde 10.000 kişiye ait veriler analiz edilerek, başarının yüzde 15’inin yapılan işle ilgili bilgi ve beceri geliştirme çalışmalarına, yüzde 85’inin de kişilik faktörlerine, insanlarla başarılı ilişkiler kurmaya bağlı olduğu görülmüştür.
Harvard Üniversitesi Mesleki Yönlendirme Bürosu, işten atılan binlerce kadın ve erkek üzerinde bir çalışma yapmış ve görevini yapmadığı için işine son verilen bir kişiye karşılık, iki kişinin insanlarla iyi ilişkiler kuramadığı için işten atıldığını ortaya çıkarmıştır.
Bu oran, Dr. Albert Edward Wiggam’ın, “Kendi Beyninizi Araştırın” isimli sütununda belirttiği gibi, daha da yüksek olabilir. Bir yıl içinde işinden olan 4.000 kişiden sadece yüzde 10’u, yani 400’ü verilen işi yapamadıkları için işten çıkarılmış. Yüzde 90’ının, yani 3600’ünün ise diğer insanlarla başarılı ilişkiler kurma kabiliyeti edinememiş olmaları sebebiyle işlerine son verilmiş.
Bu rakamlarda gösteriyor ki 1995 yılında Daniel Goleman tarafından yazılan “Duygusal Zeka” kitabı ile önemi ortaya konan kavram, iş hayatında da çok önemli.
İş hayatı ve duygusal zeka birlikte düşünüldüğünde akla öncelikle her yönüyle daha insancıl bir iş ortamı ve daha çok sayıda tatmin edilmiş müşteriler geliyor. Bu çerçevede düşündüğümüzde hemen akla gelebilecek pratik uygulamalar olarak şunları sıralamak mümkün.
Bunu gerçekleştirebilmek için ise birinci basamağın “farkındalık” olduğu unutulmamalıdır.
Harvard Üniversitesi Mesleki Yönlendirme Bürosu, işten atılan binlerce kadın ve erkek üzerinde bir çalışma yapmış ve görevini yapmadığı için işine son verilen bir kişiye karşılık, iki kişinin insanlarla iyi ilişkiler kuramadığı için işten atıldığını ortaya çıkarmıştır.
Bu oran, Dr. Albert Edward Wiggam’ın, “Kendi Beyninizi Araştırın” isimli sütununda belirttiği gibi, daha da yüksek olabilir. Bir yıl içinde işinden olan 4.000 kişiden sadece yüzde 10’u, yani 400’ü verilen işi yapamadıkları için işten çıkarılmış. Yüzde 90’ının, yani 3600’ünün ise diğer insanlarla başarılı ilişkiler kurma kabiliyeti edinememiş olmaları sebebiyle işlerine son verilmiş.
Bu rakamlarda gösteriyor ki 1995 yılında Daniel Goleman tarafından yazılan “Duygusal Zeka” kitabı ile önemi ortaya konan kavram, iş hayatında da çok önemli.
İş hayatı ve duygusal zeka birlikte düşünüldüğünde akla öncelikle her yönüyle daha insancıl bir iş ortamı ve daha çok sayıda tatmin edilmiş müşteriler geliyor. Bu çerçevede düşündüğümüzde hemen akla gelebilecek pratik uygulamalar olarak şunları sıralamak mümkün.
Bunu gerçekleştirebilmek için ise birinci basamağın “farkındalık” olduğu unutulmamalıdır.