İş hayatında izin uygulamaları

4857 sayılı iş yasamızda, evlilik ve birinci dereceden yakınlarının ölümü hallerinde verilen izinlerin ücretinin ödeneceğine dair bir zorunluluk bulunmamaktadır. Yasamızda, ücreti ödenecek izinler; “Ücretli Yıllık İzin”, "Süt İzni", "İhbar öneli kullanırken verilen izin"'ler’dir. Evlilik ve ölüm izinleri, işveren tarafından zorunlu olarak verilmesi gereken izinler olarak belirtilmiştir. Yani, çalışan için bu iki durumdan biri hasıl olmuşsa ve çalışan işe gelmezse; işveren bu durumdan dolayı bir yaptırım uygulayamaz. Her iki durum için çalışandan, durumun doğruluğunu ispatlaması için belge isteyebilir. Bu izinler kullanılmışsa, yıllık izin hakedişi, hafta tatili hak edişi ve kıdem tazminatı hak edişlerinde çalışılmış gibi sayılır. Yasamızın bahsettiği husus aslında budur.

 

Diğer taraftan, eğer işveren bu izinlerin ücretlerini yasada belirtilenin dışında çalışanına ödüyorsa, “farkettim ki, yasa bunu diyormuş, artık ödemeyeceğim” şeklinde kolayca bir kararda alamaz. Böyle bir değişiklik düşünüyorsa, öncesinde çalışanlarına ilan etmeli, her çalışandan yazılı olarak değişikliği onayladığına dair imza almalıdır. Eğer çalışan onay vermiyor, değişikliği kabul etmiyorsa; verilen hakların geri alınamamasına bağlı olarak haklı bir nedenle iş akdini fesih edip, tazminat talebinde bulunabilir.

 

Son olarak, işveren bazı çalışanlarının bu durumlarda izin günlerinin ücretlerini ödüyor, bazı çalışanlarının ise ödemiyorsa; eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden işçi lehine olacak şekilde ödenmesi gerekecektir.