Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '14

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

İş işverenin çalışana lütfu değil karşılıklı yararlanma sözleşmesidir

İş işverenin çalışana lütfu değil karşılıklı yararlanma sözleşmesidir
 

Türkiye’de iş yok işsizlik var ya, bu durumun sonucu olarak iş işverenin çalışana bir lütufu haline geldi; bir adamı işe alırsan ona iyilik etmiş oluyorsun, adamın sana para kazandırması iyilik olmuyor.

Bu işin ahlakı bu değil ki, ne senin adamı işe alman lütuf olsun ne de onun para kazandırması işverene iyilik olsun. Memleket ne hale gelmiş, utanılacak bir durum ya! İş aramaya giderken dilenci gibi gidiyoruz, “abi nolur bana bir iş versene”

Bu durum iş arayan hatta çalışan insanlarımızı ciddi şekilde rencide ediyor. Onca yeteneği, becerisi olan, iyi yetişmiş, kariyer sahibi çalışkan insanlarımızın bile başı öne eğik. İşverene dünya para kazandıracak özellikli çalışanlar bile kendinden emin değil; işe almazlar ya da çıkarırlar diyor.

İş âlemi gerçekten çok kötü fena! Feriştah olsanız her an her dakika işten çıkarılabilirsiniz. Normal yetmiyor; hatta iyi değil çok iyi olmanız lazım.

Bu durumun üç tane nedeni var. İlki iş yok. Niye yok? Ben her zaman diyorum, bu adamlar iş yaratmayı bilmiyor, boş kafalı insanlar. Türkiye’nin yarısı kullanılmıyor, boş. Dağlardaki taşları bile işler ekmek çıkarırım. Adamın köyünde 500 dönüm arazisi var gelmiş şehirde çalışıyor. Sittirsin gitsin ya ne işi var! Onca tarlasını ekmiyor mu el koy, ver birine ektir.500 dönüm arazi boş durur mu ya. Böyle olursa kimse iş bulamaz tabiî ki.

Şimdi bir de 2 milyon Suriyeli… Ne savaş biter ne de onlar ülkelerine gider… Okul bitirenler iş miş beklemesin, hepsi işsiz ve aç… Ben ülkenin geleceğini iyi görmüyorum. Şimdi bir de Kürt bozguncular şehirleri talan ediyorlar. Allah sonumuzu hayır etsin.

Yatırım yapılmıyor. Türkiye’nin yılda devlet-özel yılda100 milyar dolardan fazla yatırım yapması lazım. Para yok nasıl yapsın. 3 milyon memura (abuk sabuk işler nedeniyle bu kadar memur var,500 bin memur yeter      Türkiye’ye) yılda 70-80 milyar dolar veriyorsun. Bu parayı her yıl yatırıma aktar bu memurlar orada çalışsın, sende 70–80 milyar dolar vermekten kurtul. Bak bakalım Kerim Korkut vergi sisteminde kaç kişi çalışır, senin şu an bu işlerde yüz binlerce kişi çalışıyor. En fazla 10 bin kişi, belki de bin kişi. Her iş böyle. Nüfus. Bilgisayar sistemi, bağla otomatiğe. Hiç kimlik taşınmasın ya. Memurların çalıştığı bütün işler böyle. Kimseyi işinden çıkaramazsın, yatırım yap, başka alanlara kaydır orada çalışsın; ona verilen parayı çıkarsın. Üç beş kuruş vergi topluyorsun, onu da toplayanlara veriyorsun.

3 milyon memur devletin sırtında çok büyük bir yük… Artı 2 milyon Suriyeli… Dünyada bir tek Türkiye’mi var, başka ülkelere gitsinler!

Üçüncü konu da mesleki yetersizlik… Kardeşim bir çalışan bana para kazandırmazsa ben onu niye işe alayım ki… Adamın mesleği yok ya. Üniversite okumuş, ne öğrenmiş hiçbir şey! İşletme fakültesi. Ne demek? Ne işe yarıyor? Buradan mezun olan kişi ne iş yapar? Muhasebeye bile almıyorlar artık! Niye var bu saçma sapan okullar? Edebiyat fakültesiymiş! Boş bunlar boş! Bu kafayla bu ülke batar!

Mutlaka işi mesleği olacak kardeşim! Hükümetin bakanı daha önceki bir açıklamasında 294 bin yüksek maaşlı işin yeterli özellikte eleman bulunamadığı için boş durduğunu söyledi. İşsizim diyenler biraz düşünsünler. 5–10 bin lira maaştan bahsedilen bir iş bunlar. Hem de 294 bin tane. Koyun güdüyorsanız Türkiye’nin çobana ihtiyacı yok; başlarım sizin abuk sabuk okullarınıza!

Ve en önemlisi çoban işverenler! Adam ilkokul mezunu emrinde çalışan Harvard’da mastır yapmış. Böyle bir şey olur mu ya! Kroyum ama para bende demek. Onun işyeriyle, işletmeyle işi olamaz. Sahibidir o kadar. Bütün işyerleri, işletmeler uzman kişiler tarafından yönetilecek. Adam işyeri açıyor üç gün sonra batıyor. Emrinde çalıştırdığı onca insan hadi babam evinize. Kerim Korkut ekonomi sistemlerini incelediniz mi, mutlaka bu ülkeye gelmesi gerekiyor. Üç gün sonra batacak işyeri benim iş hayatımda Faaliyet gösteremez ki. Bir kuru tabelayla iş yapmaya kalkanlar var. İnsanlar bir de buraya iş diye güvenip giriyorlar.

Yani bu durumda elbette işveren hâşâ Allah, iş de çalışana Allah’ın bir lütfu olur. Patronların ayaklarını öpeceğiz neredeyse. İnsanlar beni işten çıkarma, çocuklarım aç kalır diye yalvarıyor ağlıyorlar. Ülkenin geldiği şu rezil duruma bak! Çalışanın onuru ayaklar altında. İşverenin huzuruna iki büklüm gidiyoruz. Ya bu saçma sapan eğitim sisteminde insanların iyi bir mesleği de olamıyor zaten. Kerim Korkut sistemleri böyle mi? Herkesin 6 yaşından itibaren 10 yıl temel 5 yılda mesleki(ya da üniversite) olmak üzere 15 yılda 21 yaşında elinizde kusursuz yapabileceğiniz bir meslek ve bunu gösteren mesleki eğitim diploması olacak. Herkes istisnasız bu süreçten geçecek. 300 bin işletme mezunu. Ne iş yapacak bunlar! Ya sen kafayı mı yedin! Biz sistemimizse önce işi hazırlayacağız işe göre elemen yetiştireceğiz. Oku sal gitsin sokaklara!

Bu ülkenin halkında çok büyük sorun var. Durumu görüyor. Çocuğu işsiz. 8 yıl öğretmen ataması bekliyor. Durum giderek kötüleşiyor, daha iyi olması mümkün değil ki. Oturmuş IŞİD’çilik oynuyor. Uyan ya, kendine gel!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..