Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '10

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

İş kazalarında işçilere tavsiyeler

İş kazalarında işçilere tavsiyeler
 

İş Kazası ve İş mağdurları Derneği, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına yakalanan veya işten çıkarılan veya işte haksızlığa uğrayıp işverenle onurlu bir şekilde mücadele içine girmek isteyen işçiler için kurulmuş manevi bir oluşumdur. Yaklaşık 1 yıldan beri yaptığımız faaliyetler sonucu mücadele eden işçilerin yanısıra tamamen çaresizlik içinde düşünme gücünü psikoljik baskı sonucu yitiren insanlarla da karşılaştık.

Yapılan bu çalışmalar sonucu şu sonuca vardım. Özellikle iş kazasına uğrayan işçiler hiçbir şekilde işverenle mücadele etmediği gibi yasal haklarını arama konusunda da en ufak bir çaba sarf etmemektedirler. Diyeceksiniz ki bu işçiler haklarını nasıl kullanacağını bilmiyordur ki ondan hakkını arayamıyordur? Maalesef durum yine de bu şekilde değildir. Derneğimize başvuran iş kazası mağdurlarının %90 nı hakkını bilmediği gibi hakkını arama konusunda hiçbir çaba sarf etmediğini görülmüştür. İş kazasına uğrayan işçilerin SGK dan sürekli iş göremezlik ödeneği (halk dilinde maaş) alacağını ve ayrıca kusur durumuna göre işverenden maddi ve manevi tazminat davası açabileceği ve çok ciddi tazminatların ortaya çıkabileceğini ve malüliyet durumunda engelli haklarından yararlanacağını, protez ve sağlık yardımlarından yararlanacağını ve malülen emeklilik durumunun söz konusu olduğunu hatırlatmamıza rağmen işçiler bu anlatılanları hayal ürünü olarak zannedip anlattıklarımıza karşılık hiçbir tepki vermeyip kaderine mahkum olacaklarını belirtmişlerdir veya bu hususta susarak tepkisizliğini dile getirmişlerdir. İş kazasına uğrayan kişilere telefonla yapılan dönüşlerde ise sudan bahanelerle olayı geçiştirdikleri görülmüştür. Bu durumu öncelikle hatırlatmak gerekir ki iş kazasında zamanaşımı olay tarihinden itibaren 10 yıl, tedavinin devam etmesi durumunda iyileşme tarihinden itibaren 10 yıl olarak belirlenmişse de işçiler bu süreye kanarak nasılsa vakit var demektedirler.

Halbuki bu sürelere kesinlikle aldanılmaması gerekir. İş kazasında delillerin toplanması konusunda özellikle tanıkların ifadeleri bakımından önemli durum arzetmektedir. Kazadan zaman geçtikten sonra delil bulma sorunu ile karşılaştıkları, tanıkları dinlenmesi hususlarında zorluk çekildiği görülmektedir. Sonuç olarak iş kazası geçiren işçilere öncelikle tavsiyemiz 1-İşverenin hiçbir vaadine inanılmaması ve işverenin tehditlerinden korkulmaması (mağdur olan işveren değil insan olan işçidir) 2-İş kazasının mutlak olarak en kısa süre içerisinde SGK ya bildirilmesi (İşverenler Sgk ya bildirilmemesi durumunda bir çok vaadlerde bulunursa da en büyük vaadi SGK verir, o da sürekli iş göremezlik ödeneğidir.) 3-İş kazasının olduğu yerdeki Cumuhuiyet Savcılığına suç duyurusunda bulunup adli kolluğun delil tespiti yapmasını sağlamanız gerekir. İhbar halinde Savcılık işlemleri mutlaka yapar. Yeter ki kaza Savcılığa bildirilsin. 4-İşverene maddi ve manevi tazminat davası açabilirsiniz. Bu davayı işverenin yanında çalışırken de açılabilir.

İşçiler bu hususta işverenin işten çıkarma korkusu sarmaktadır. Halbuki aylık verilen maaşın belki 500-1000 katı tazminattan ve Sgk dan sürekli maaş alınma hakkını kaybetmektedir. 5-İş kazası geçirip Sgk ya bildirilmeyen kazalarda öncelikle Sgk ya bildirilip İŞ kazası tespit davası açılmalıdır. Daha sonra işverene maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. 6-İşverenin küçük oranlarda para vaadlerine kanmayın (maddi sıkıntılara rağmen dayanıp mücadeleye devam edin) çünkü bugün bir protez 100.000 TL civarındadır. Bu durumun malüliyeti ve efor kaybı hesaplandığında işçi lehine çok ciddi tazminatlar ortaya çıkmaktadır. İş kazasına uğrayıp da bu işlemleri yapmayanlar hiçbir haktan yararlanamayacağı gibi eş ve çocuklarının da hakkını da almamaktadır. Bu kazanılacak tazminatlar malül olan kişinin hayatını ve onunla birlikte yaşayan eş ve çocuklarını uzun bir süre büyük bir sıkıntıdan kurtaracağı aşikardır. Engelli olan iş kazası mağdurlarının yanında eş ve çocuklarına büyük bir yük olacağı da unutulmamalıdır. Bunun için iş kazası geçirip hakkını aramayan işçilerin ömür boyu manevi olarak vicdan azabı çekeceğini ve kazazede eş ve çocuklarının da maddi ve manevi olarak yıpranması nedeniyle bunlarında haklarını almayan kazazedenin kul hakkına müdahale ettiğini düşünüyorum.

 
Toplam blog
: 80
: 9564
Kayıt tarihi
: 05.07.09
 
 

1978 Lüleburgaz doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Lüleburgaz'da tamamladım. İstanbul Üniver..