Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '14

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

İsa hocamızı kaybettik

Yerel anlamda tanıdığım burdur doğumlu yazar olarak düne kadar İsa Kayacan’dı. Şimdi ise rahmetli hocamızdı demek gerekiyor. Burdur bürokrasi tanır mıydı bilmem?

Eli kalem tutanlara ve yerel medyaya sitemkâr yazı yazmıştım. Bunun üzerine kelam etmiştim memnun kalmıştı. Gönül böyle işte. İki satırla da olsa insanımızın kıymetini bilebilmektir.

Yazanların amacı şahsi değildir. Toplumda ki aksayan yönleri dile getirmek  kötü olmasa gerektiğini düşünenlerdenim.

Yazı yazı için olmamalıdır.

Yazı toplum için olmalıdır. Üç günlük dünya da huzurlu yaşamak için haklıya haklı, haksıza haksızsın deme erdemini öğrenmiş olmalı insanlar.

 Yazıların şahıslarla asla alakası olamaz. Ne yazık ki, kişiler kendi pencerelerinden baktıkları için illaki kişisel görüyorlar. Güncel ve toplumsal kaynaklı yazıların içeriğinde konuyla herkesin hesabına azda olsa pay düşer.

Sesli konuşulanın yazıya taşınmasına kızılmasının yersiz olduğunu düşünüyorum.

 Konuştuklarımızdan, yazdıklarımızdan hesaba çekileceğimizi bilen birisi olarak yazıyorum. Konuşmalar, yazılar hakkaniyeti aşmamalıdır.

Aramızdan yıldızlar kayıp gidiyor. Burdur için şans olarak gördüğüm İsa Kayacan hocamızda aramızdan ayrıldı. Ebedi âleme intikal etti. Kaçımızın veya akçınızın haberi oldu?

Varlığı Burdur için ayrılacaktı. Burdur kökenli tanınanları onun sayesinde öğrendik. Okumayı, yazmayı onun sayesinde kavradık. Burdur doğumlu olup, Burdur diyebilmeyi ondan öğrendik.

 Ben şahit olmadım hoca bakanlarla çalışmış, o zamanlar kimlerin haberleri olmuyormuştur ki… Dünyanın acımasız kuralı bu işte… Makam sahiplerinden haberdar olunur.

Varlıklıysan, kudretin varsa arkanda birçok insan yanında olmuş gibi olur. Ciddi şekilde ihtiyaç duyduğun anda ise bir iki kişi ya olur, ya da olmaz.

Onun için kudretini, gücünü hak eden kişilere tevdi edilmesinin gerektiğine inanırım. Kullanırken de kesinlikle kul hakkına tecavüz olmaması gerektiğine dikkat şarttır.

Çünkü kullar ne kadar heybetli, ne kadar güç kuvvet sahibi olurlarsa olsunlar bir gün mutlaka Allah’ın huzurunda diz çökecektir. Diz çökmekle kalmayız onun karşısında ki yalnızlığı düşünmek gerekir.

Kul hakkından mutlaka sakınmak gerekiyor.

İsa hocayı Edirne Keşan ilçesinde ki” Önder” yerel gazetesinden tanıyorum. Fakat O zamanlar Burdurlu olduğunu bilmiyordum. Köyde görev yaptığım için hafta sonları mutlaka öğretmen evine uğrardım. Gazeteleri okumaya çalışırdım.

Çünkü köye günlük gazete gelmezdi. O sırada “Önder” gazetesine de bakardım. Okurdum. Mutlaka her hafta sonu öğretmenevinde yerel gazeteler bulunurdu.

İsa hocayla en son hastalığını duyduğumda telefonda konuşma şansı bulmuştum. Yazılar hakkında sorduğumda tecrübesiyle tek cümle söylemişti. Mutlaka yapmam gerekirken, atladığım en önemli konuydu.

Söylediği kural ana kaideydi, acemilikti, ihmaldi, her neyse, hürmetim bir kat daha artmıştı. Söylediğini uyguladım. Kendisi de dile getirmişti.

Uyguluyor ve uygulayacağım. İnsanlar mutlaka eksikliği bulanan varlıktır. Unutmak hata yapma fıtratından yaratılmıştır. Hatasını söyleyene tavrımız ne olmalı? İlgi alakayı kesmek olmamalıdır.

Muhatabımız doğru mu söyledi ,muhasebesini yapmaktır doğrusu, tavır almak, karşı çıkmak aydın kişilere yakışmaz uyaran kişilere hep teşekkür etmek gerekir. Hakiki dosttur onlar. Dikkatinizi çekiyorlarsa yapılacak Allah razı olsun duasıdır.

Allah rahmet eylesin, yakından ilgin ve alakan için de manevi öğretmenimsin, nur içinde yat.

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..