İsa'ya Gönülden Bağlı Kadın, Mecdelli Meryem

22 Temmuz, Hiristiyanlıkta Aziz Mecdelli Meryem Günüdür. Fransız'ların, yumurta, tereyağı, un ve şekerden yapılan meşhur madeleine çöreği 22 Temmuz'ta büyük miktarlarda tüketilir. Bu çörek Mecdelli Meryem'e bağlı bir manastırdan çıktığına dair rivayetler vardır.

Mecdelli Meryem veya Mağdalalı Meryem kimdir; Batıdaki adı (Maria veya Mary Mağdalena). Yeni Ahit'e göre, İsa'nın takipçilerinden biri. (Yeni Ahit; Kitab-ı Mukaddes'te eski ahit'in ardından gelen ve Hiristiyanlarca kutsal kabul edilen 27 kitapcıktan oluşan bölüm. Yeni Ahit Hiristıyanlığın ana unsurudur.) Markos ve Yuhanna İncilllerine göre (Hiristiyanlıkta 4 adet İncil vardır. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri bunlar Nasıralı İsa'nın vaizliğini nakleder) öldükten ve gömüldükten sonra dirilen İsa'yı ilk gören kişidir.

Mecdelli Meryem'in, Celile'nin Tiber gölü kıyısındaki ''Mecdel Nunayya'' kasabasından olduğuna inanılır. Luka İnciline göre İsa onu kötü ruhlardan arındırmıştır. (Mecdel Nunayya; Celile denizi (Tiber Gölü) kıyısında bir kasaba, Nunayya- (balık) anlamına geliyor. İsrail'deki Kırbet Mecdel kasabasının bu teriki kasabanın yerinde olduğuna inanılır. Tiber Gölü, İsrail'in ana su kaynağıdır.)

Hz. İsa'nın en sadık takipcisi olan Mecdelli Meryem, sadık ve tutkulu, günahkar ve azize bir kadının inanç dolu yaşamının güzel bir örneğidir. Ayrı zıt kutupları tek bir bünyede toplayan bir dişilik sembolüdür. Efsanelere göre, Mecdel'deki yoldan çıkmış, en zengin fahişedir. İsa'nın vaazlerinin ve öğretilerinin temelini oluşturan görüşü açıklamaya başlaması için son derece uygun bir fırsattır, Mecdelli Meryem. Tövbe Etmek sayesinde bağişlanmak. Meryem için ise, İsa sayesinde hayatını değiştirebileceği fikrinin gelişmesi söz konusudur.

Mecdelli Meryem için, İsa'nın diriliş anında ona tanıklık etmek üzere seçmesinin nedeni; İsa'nın ölümü daha önce vaazlerinde söylediği, ölümü Tanrı ile birleştiğinin ve kendisini insanları için feda ettiğinin kanıtıdır. İnsan hayatı, endişelerden ve acılardan oluşan dünyevi sınırlamaların farkındalığından başka birşey değildir; bunu dayanılır kılan şey, ölümün ötesinde bizleri daha iyi bir yaşamın beklediği gerçeğidir.