Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '10

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İşaretler

İşaretler
 

Belki sizlerin de başınıza gelmiştir. Hayat bazen ileride yaşayacağımız iyi veya kötü olaylarla ilgili bize işaretler gönderir. Bu işaretleri doğru olarak değerlendirmenin hayatımızı yönlendirme konusunda çok önemli, bazen de hayati bir önem taşıdığını düşünüyorum.

Ben de hayatımın belirli dönemlerinde değişik işaretlerle karşılaştım. Hiç kuşkusuz ki bunların içinde en çarpıcı olanı geçen sene geçirdiğim ameliyattan hemen öncekilerdi.

İlk işaretleri geçen sene yaz tatilinde almaya başladım. Ağustos ayında Bodrum’da güzel bir günün gecesinde, sahildeki çay bahçelerinin birinde oturmuş, sohbet edip, bir şeyler içip, günün yorgunluğunu atıyorduk.

Tam yanımızdaki masada, gayet sağlıklı görünen yapılı ve uzun boylu genç bir şeyler içip, maç izliyordu. Biz kızlar çok ilgilenmesek de, erkekler kitlenmişlerdi maça. Herkes pür dikkat televizyondaki maça odaklanmıştı.

Yaklaşık yarım saat sonra, yanı başımızdaki masada oturan bu genç, büyük bir gürültüyle yere düştü. Korkunç bir manzaraydı koskoca vücut, ıslak bir havlu gibi hareketsiz, yerde yatıyordu.

Sağlık personeli olarak görev yaptığını söyleyen bir kişi nabzına baktı ve çok yavaş atıyor dedi, hemen ambulans çağrıldı. 15 dakika gecikmeyle gelen ambulans, hemen gencin tansiyonunu ölçtü, tansiyon alınamayacak kadar düşük çıkınca hemen hastaneye kaldırıldı….

İlk işareti anlayamamıştım…

Tatil bitti, yaşadığım şehre, işimin başına döndüm. Aynı hafta içinde, iş yerime birkaç gün arayla iki farklı kişi gelerek, iki farklı hasta için bağış topladıklarını söylediler. Hastaların raporları da ellerindeydi, kendilerine karınca kararınca yardım ettik. Uzun yıllardır çalıştığım iş yerinde ilk kez böyle bir olayla karşılaşmıştım. Daha önce hiç kimse gelip bir hasta yakını veya hasta arkadaşı için yardım istememişti.

Şüphelenmeye başlamıştım, bir takım işaretler vardı ama ben tam olarak değerlendiremiyordum…

Birkaç gün sonra alışveriş için bir mağazaya gittim. Aradığım ürünlerin alt kattaki reyonda olduğunu söylediler. Alt kata indim, görevli bayana bir şey sormak için yaklaştığım anda büyük bir gürültüyle yere düştü. Ne yapacağımı şaşırdım. Bağırmamla birlikte, hemen arkadaşları yardıma geldiler ve arkadaşlarının sara nöbeti geçirdiğini söylediler.

Son olayla beraber işaretleri çözmeye başlamıştım.

Bu tesadüfler dizisi, uzun süredir karnımda fark ettiğim ama önemli bir şey değildir diye hep ertelediğim sertliği ciddiye almam gerektiğini işaret ediyordu bana.

Birkaç gün sonra gittiğim doktor, karnımda kocaman bir ur olduğunu ve beni hemen ertesi gün ameliyata almaları gerektiğini söyledi. Aslında şok olmamıştım, çünkü uzun süredir karşıma hastalıkla ilgili işaretler çıkıyordu ve aslında bana verilmek istenen mesaj da buydu. Sen de hastasın, kendine dikkat et, doktara git !

Hemen ertesi gün ameliyata alındım, 1 saat süren ameliyat neticesinde karnımdan 3 kg. ağırlığında bir ur çıkartıldı. Hemen patolojiye gönderildi. Bir hafta süren tetkiklerden sonra çok şükür ki korkulacak bir şey olmadığı çıktı ortaya.

Başıma gelen bu işaretler serisi ve geçirdiğim ameliyattan sonra, artık etrafımdaki olaylara daha ciddi bir gözle bakıyor ve benim için bir işaret olup olmadıklarını gözlemlemeye çalışıyorum.

Sizler de dikkat edin çevrenizde gelişen olaylara, çünkü pek çoğu bizler için birer işaret.

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..