Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '10

 
Kategori
Siyaset
 

İşçi Partisi mi, CHP'mi?

İşçi Partisi mi, CHP'mi?
 

CHP'de hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.


Biz Kocaeli-Sakarya arasında üç gün iki gece uzun yürüyüşe katıldığımız zamanda İşçi Partili idik.

Elimizde Aydınlıklar, gazete satarken de İşçi Partili idik.

O zamanlar Doğu Perinçek’e MİT Ajanı, Emperyalist SSCB’ye Sosyalist diyen İGD’liler ile her zeminde mücadele ederken de İşçi Partili idik.

ABD ve Emperyalist SSCB’ye karşı ellerimizde bayraklar meydanları doldururken de İşçi Partili idik.

Anamızı, babamızı İşçi Partisi toplantılarına götürürken de, mahalledeki kadınlara, ihtiyarlara, gençlere İşçi Partisini anlatırken de İşçi Partili idik.

Haymana cezaevi kapısında Doğu ile görüşmek için saatlerce beklerken de İşçi Partili idik.

T.İ.İ.K.P’sinden beri İşçi Partiliyiz. Devrimci ve anti emperyalist yanımız hep İşçi Partisi saflarında kendine yer bulmuştur. Elbette ABD Emperyalizmine karşı en keskin, en doğru mücadele İşçi Partisi saflarında verilir. Bundan şüphemiz yok. Ama İşçi Partisinin programını, ilkelerini hayata geçirmek için sadece “İşçi Partiliyim”, “haydi o saflarda buluşalım” demek yeter mi?..

İşçi Partisinin iktidar olabilmesi için önce İşçi sınıfının güçlü hem de çok güçlü olması gerekmez mi?.

Bakın 1980’li yıllarda ülke nüfusu kırk milyondu ve bu nüfus içinde iki buçuk- üç milyon civarında örgütlü, sendikalı ve yumruğunu masaya vuracak güçte işçi sınıfı vardı. Birkaç sarı sendika bu örgütlü güç karşısında cılız ve satılmışlık kokan sesler çıkarmaya çalışıyordu. O zamanki örgütlü işçi sınıfı kanun teklifleri bile veriyor ve yasalaşması için hükümetleri zorluyorlardı.. Doğru mu?

İşçi Partisi’nin meydanları doldurduğu, üç-dört bin kişilik uzun yürüyüşler düzenlediği o dönemlerde CHP’de hep halkın içindeydi. Ya iktidar ya da iktidar ortağı idi. CHP’nin % 40’ları yakaladığı zamanlar hep İşçi Partisi’nin ve İşçi sınıfının güçlü olduğu dönemlere denk gelmiştir. Ya da tersini de düşünebiliriz CHP’nin güçlü olduğu dönemlerde İşçi Partisi ve İşçi sınıfı da güçlü olmuştur.

Günümüzde ülkemiz nüfusu 70 milyonu geçmiştir. Ama sendikalı ve örgütlü işçi sayısı maalesef 200-300 bin civarındadır. Dün RTE Muş’taydı. Muş’lu kadınların oradaki halkın nasıl RTE’ye el sürmek için birbirlerini ezdiklerini gördük. 12 Eylül darbesinden sonra yaratılan Türkiye gerçeği burada saklı değil mi?.

Darbe hükümeti ve sonradan gelen ANAP hükümetleri ne yaptı?. Güçlü bir İşçi Partisi ve bu ortamı yaratacak olan güçlü bir CHP’nin olmayacağı bir Türkiye yaratmaya çalışmadılar mı?. Ve yaratmadılar mı böyle bir Türkiye’yi?.

Tamamen kendini düşünen nemelazımcı bir gençlik, Din eğitimi bahanesi altında cemaatlaşmaya açık ve teslim alınmış bir gençlik yani ümmet ve kul toplumu yaratmaya çalışmadılar mı?. Ve maalesef bunda da hatırı sayılır bir başarı sağlamadılar mı?. “Ben kendimi kurtarayım, köşeyi döneyim de gerisi mühim değil” anlayışına sahip, bireyin kendini (hangi yolla olursa olsun) kurtarmasına dayalı bir düzen kurmadılar mı?. Ve bu düzenin kurulması için en büyük desteği ABD Emperyalistlerinden almadılar mı?.

Yine de Anti Emperyalist devrimci güçlerin (giderek azaldıkları halde) var olduğu korkusu, her türlü yerel ve genel seçimde bin bir alavere ve dalavereyi kullanmalarına neden olmadı mı?. (Bu son cümlenin açılımı bu günkü Hürriyet’teki Soner Yalçın’ın “CHP Kurultayını Anlama Kılavuzu” başlıklı yazısında çok güzel anlatılıyor.)

Neyse konuyu dağıtmayalım çıkın bu gün sokağa 100 tane gence sorun kaç tanesi memleket meselelerinden haberdar, kaç tanesi Eş Başkanlığı ve Eşbaşkanlığı kimin yaptığını biliyor. Kaç tanesi ABD Emperyalizmini tanıyor, kaç tanesi AKP’nin misyonunu biliyor.

30-40 yıldır CHP iktidar olamıyor, oldurulmuyor. Neden acaba?. Dev –Genç’li, İşçi Partili, TSİP’li, TKP’li, HEP’çi DEP’çi bir sürü iyi niyetli devrimci ve dürüst insan, ideallerinden taviz vererek iktidar olduğunda kendi ormanlarının gürleşeceği bir ortamı yaratacağı düşüncesi ile CHP’yi desteklerken, bu desteğin verdiği korku ile her türlü numarayı çevirmiyor mu ABD uşakları?. Eee memleket bu haldeyken, doğu güneydoğuda insanların büyük bir çoğunluğu hala RTE’ye biat ediyorken, her türlü karanlık ve okyanus ötesi yosun kokusu bölgeyi sarmış ve ümmet ve kul toplumu tohumları yeşermişken bu kısır döngüyü kırmak için çarenin CHP iktidarı ve o iktidarın getireceği bir demokratik ortamın nimetleri olduğunu nasıl görmeyiz anlayamıyorum.

Daha dün Obama bu hükümetle ilişkilerimiz elastikidir kolay kolay bozulmaz demedi mi?. Yani bu hükümeti daha çok sündürür daha çok kullanırım demek istemedi mi?.

Bakın ilgili ilgisiz her kesimde ortak düşünce şu değil mi?. Kılıçdaroğlu CHP’ye tam anlamı ile hakim oldu. Görmezden gelinmeye çalışılsa da bu bir gerçek.

Sözün özüne gelirsek Ufuk kardeşim, ya da Ufuk kardeşim gözlüğü ile CHP ye bakan kardeşlerim..

Tabi ki günümüz Türkiye’sinde ki Anti Emperyalist cephenin merkezi İşçi Partisi’dir. Buna gönülden inanıyorum. Fakat söyleyebilir misiniz, İşçi Partisinin iktidar olma ve memleketi bu feodal cahillikten kurtarma şansı var mı?. Haa bekleyelim o zaman diyorsanız, atı alan Üsküdar’a yaklaştı o zamana kadar çoktan geçer. Ve bundan sonraki tüm seçimler tek parti yani AKP için göstermelik seçimler olur.

Yine de içinde demokrat ve devrimci unsurları barındıran ve bu unsurları bu son kurultay ile daha da fazlalaştıran bir CHP ile İşçi Partisi’nin iktidar şansı bir olabilir mi?. Önce CHP iktidarı sevgili kardeşim, önce CHP iktidarı.. Daha sonra bu iktidarın gürleştirdiği ormanlardan İşçi Partisi çok daha güçlenmiş bir ağaç olarak karşımıza çıkacaktır eminim. Dediğim gibi ben Devrimciyim, Anti Emperyalistim. O nedenle önce memleketin AKP’den kurtulmasını istiyorum. Oyum da uğraşım da doğal olarak CHP’den yana olacaktır. Gönlüm İşçi Partisinden yana olsa da..

Yazımızı Fatih Altaylı’nın 8 Ekim 2002’de yazdığı bir yazısından ufak bir alıntı ile bitirelim. “UNUTKANIZ iyiyi de, kötüyü de, doğruyu da, yanlışı da çok çabuk unutuyoruz. Kadir kıymet bilmiyoruz. Böyle olduğumuz için de CHP’ye kızıyoruz. CHP’yi oy vermemekle tehdit ediyoruz. …… Doğrudur CHP yönetimi çok hata yapmıştır. Partinin övünebileceği işleri yapan kişileri dışlayacak kadar aculdur. AMA CHP, HERŞEYE RAĞMEN CHP’DİR.

Saygılar..

19.12.2010

 
Toplam blog
: 243
: 760
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

1957 Kars doğumluyum. Emekliyim. Gazi Üniversitesi İİBF İşletme bölümü ön lisans mezunuyum. Yazı ..