Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '13

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

İşe girişlerde mülakat yapılması birilerini torpille işe almak içindir

İşe girişlerde mülakat yapılması birilerini torpille işe almak içindir
 

İşe girmek zorlaştı. Amcamın çocuğunun da ne tahsili ne mesleği var. Nasıl işe girecek? Sınava girdi, barajı aştı mı aşmadı mı bilmiyoruz, kazandın dediler. Baraj var mı o da belli değil. Barajın kaç olduğunu da bilmiyoruz. Ama koskoca işyerleri, koskoca bankalar, kurumlar. Adı sanı markası var. Dışarıya karşı sınava giren ve sözde kaç olduğunu sadece kendilerinin bildiği barajı aşan herkesi mülakata çağırıyorlar. Bunu dışarıyı kandırmak için yapıyorlar. Oysa işe alacakları kişiler belli. Bunu nereden anlıyoruz? İşe girenler ya da onların anne babaları çocuklarını bir tanıdık vasıtasıyla, adamını bularak ancak işe sokabildiklerini söylüyorlar. Hatta gizleniyor ama bazı kişilere para verildiği bile söz konusu.

Öncellikle şunu söylüyorum; bu, sağlıksız bir personel alımı. Bu işyerleri mutlaka batacaktır. Çünkü üretimi insanlar yapar. Bu yerler battığı zaman Türkiye’de göbek atıp teneke çalan sadece ben olacağım. Bu aşağılık adamların iyiliğini düşünmek insanlığa yakışmaz. Bunun iftira olduğuna, işe alımlarda böyle bir şeyin olmadığına inanmak istiyorum; ama konuştuğum insanların çoğu çocuğunu işe böyle yerleştirebildiğini söylüyor.

Denilebilir ki sana ne kardeşim, adam kimi isterse onu çalıştırır. Tamam, Ahmet’in çocuğunu torpille işe alacaksan al; benim çocuğumu da sınava çağırma. Şerefsizlik etme! İnsanları kandıramazsın! Hatta hani pazarda patlıcan gani ya insanlıktan nasibi olmayan bazıları işsiz güçsüz fakir gençlerle alay ediyorlar. Eğleniyorlar. Çocuk/genç ta anasının dininde oturuyor. Beyefendi Şişli’de bacak bacak üzerine atıyor. 5 kere görüşmeye çağırıyor. Biz ülkenin cumhurbaşkanıyla bir kere bile görüşmedik, pat diye çıktı oturdu oraya. Sen nasıl bir iş için eleman arıyorsun ki 5 defa görüşme yapıyorsun. Adam eğlence arıyor. Gariban işsiz güçsüz cebinde yol parası yok her gidişte 50 lira masraf edip görüşmeye gidecek. Ne yapsın umut işte. Seninle 5 defa görüşecekler ve kapıyı gösterecekler. Ya sen manyak mısın, psikopat mısın? İşe almayacağın adamla 5 defa niye görüşüyorsun? Yazık değil mi bu gençlere? İşe almayacaksan insanlara niye umut veriyorsun? Bana diyorlar ki sen niye Allaha inanmıyorsun? Böyle aşağılık adamlara gününü gösterse inanacağım! Sınav yapma kardeşim! Sana torpille kim müracaat ettiyse onların çocuklarını al! Diğerlerini boşuna umutlandırma!

Özellikle bankalar… Ülkemin gençlerine sesleniyorum, torpiliniz yoksa banka sınavlarına girmeyin. 100 üzerinden 100 alsanız bile kazanamazsınız. Ortada örnekler var. Memur Selahattin’in oğlu 10 ayrı banka sınavına girdi. Bir kucak takdirnamesi var. Okulları birincilikle bitirdi. Kurslar, stajlar… Banka müdürünü bile cebinden çıkarır. Girdiği sınavların hepsinin yazılısını kazandı ama mülakatta kazandırmadılar. Banka müdürü olacak adam bankada 1000 lira maaşlı banko görevlisi sınavını kazanamadı. Bu bankalardan bazıları yanlış personel politikası nedeniyle batacaklar. Ben bankaya gidiyorum, memur konuşmayı bilmiyor, dilinde sorun var, sağlıksız, ilgisiz bölümden mezun olmuş, eli yavaş, temiz değil, titiz değil, ben müşteri olarak bir daha o bankaya gitmem. Peki banka bunları niye alıyor? Birilerinin önemli yerlerde tanıdığı var. Diyor ki bu çocuğu işe al. Banka 100 üzerinden 95 alan pırıl pırıl genci eliyor, 70’i bile zor aşan bu yukarıda saydığımız eksiklerle dolu yeteneksiz kişiyi işe alıyor. Çevremizde kazananları da görüyoruz, kaybedenleri de. Adam müdür yardımcısıymış. İşyeri kapanmış, banka sınavına girmiş. Bu genç sınavı kazanamıyor. Güler misin, ağlar mısın? Ben bankaların bazılarının bu nedenle batacağını düşünüyorum ve inşallah diyorum!

Mülakata gelince… Mülakatın amacı nedir? Bir sınavda mülakat olduğu zaman kesinlikle torpil aklımıza gelir. Madem öyle mülakatı niye yapıyoruz? İşe aldığımız kimselerin işte hal ve tavırları, işe uygunluğunun gözetlenmesi, psikolojik bir durumları var mı, sağlıksız ve düzensiz halleri var mı gibi durumlarına bakıyoruz. Ama biz mülakat yaptığımız zaman olmasa bile insanlar ister istemez sınavda (işe almada) hile olduğunu düşünüyorlar. Sınav öncesi böyle bir tarama yapıp ciddi eksikleri olanları eleyebiliriz. Dilinde sorun olan ya da psikolojisi bozuk birini ben işe almamakta haklıyım. Adam sınavı kazanıyor, hatta belki daha yüksek puan alıyor; hiç olumsuz bir hali yokken aynı durumdakini alıyor, onu eliyorsun. İnsanların senin hakkında ne düşünmesini bekliyorsun?

Önce taramanı yap. Sonra yap sınavını.100’den aşağı kaç kişi alacaksan sırala, al. Kazanamayan hiçbir şey diyemez. Sen sınav yapıyorsun, 10 kişi alacaksın, 8’i belli. Torpilli, işi bağlamış. Binlerce kişi o 2 kişiden biri olmak için çırpınıyor. Belki de tamamını torpille alıyorsun. Tek kelimeyle yazıklar olsun!

Türkiye gençliği! Adamınız yoksa torpiliniz yoksa hiçbir kurumun açtığı sınava girmeyin. Asla kazanamazsınız. Sizinle alay ediyorlar. Hiç değilse onurunuzu çiğnetmeyin! İşsiz güçsüz insanların zor durumlarıyla alay etmek gerçekten aşağılık bir şey. Memur Selahattin’in 5 yıldır işe giremeyen oğlu için karısı her akşam saatlerce dua okuyor. Yasin suresine gözyaşları damlamış. Seccadesi ıpıslak. Allah da duymuyor onu zaten. Kadıncağız verem olmuş. Ve 5 yıldır iş bulamayan üniversitelinin ülkesinin başbakanı utanmadan 2023 vizyonundan bahsediyor. Para sizde, güç sizde, Allah ta sizinle. Bizler sahipsiziz bu ülkede.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..