Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İşe yaramaz pişmanlıklar!

İşe yaramaz pişmanlıklar!
 

"Kahraman erkekler nasıl da yakıp yıktılar. Kahraman kadınlar nasıl da hayata döndürdüler" P.Dugdale


Herkesin yaşamına güzellik katanlar ile onları engellemeye çalışan neferler var. Kimine iyilik, kimine kötülük perisi deniyor.

Kişi uyku halindeyken dinlenme fırsatı bulan bu periler, bazen hancı yapıp kişiyi, yolculukları esnasında uğruyorlar yaşamına, bazen de kiracı oluyorlar uzun süreliğine.

Mart ayını Nisan’a bağlama telaşındayken gün neferleri, iki kişiyi seçtiler ve sokuverdiler birbirlerinin yaşamlarına seçtikleri kişileri…Tamamen rastlantıydı insanoğluna göre.. Materyalistler doğa’nın gereği erkek ve dişi diye değerlendirdi, tamamen rastlantısal! Metafizikçiler ,doğa üstü güçlerin çizdiği bir yol olarak değerlendirdi, kader!

***

Bir oğul ve bir ana…

Yaşanası onca güzellikler varken, oğul’a hakim olan kötülük perileri, ananın iyilik perilerini dışlamak için elinden geleni yaptılar. Ana direndi, direndi,direndi… Periler de öyle!

İpin bir ucunda oğul, diğerinde ana ; kan ter içinde çekiyorlar ipi kendi dünyalarına kazandırma derdiyle karşındakini.

Ve oğul kazandı ip çekişini. Anasını, kendi kötülük perilerinin emrine amade etti. Bilemedi kendi sonunu hazırladığını.

***

Henüz 18’ine basmak üzere oğul. Lise eğitimini bile tamamlamaya yetmeyen us’unun, 40’lı yaşlara hazırlanan, üniversite bitirmiş anasından daha gelişmiş olduğuna inandı ‘Cahil cesareti’yle… Hep küçümsedi. Ne de olsa “KADIN” dı.. Aklı ermezdi.. Erkek güç, kadın zayıflık imgesiydi.. Onu doğurmuş olması ‘Allahın hikmeti’ydi. Ama aynı Allah’ın, anneler için söylediği ve emrettiklerinden bi haberdi.

O erkekti. Güç oydu, haklı olan da!

Anne kadındı ve aklı ermezdi. Aşağılanmalı, alay edilmeli, küfürler ile destekli dövülmeliydi. Çünkü o kadındı!

***

Daha dün, eli kesildiğinde, gözünün önündeki ecza dolabından gerekli olan ilaçları ve sargı bezini almak yerine mutfağa koşup çekmeceleri alaşağı edip elbezi ile elini saran akıllı genç adam! Anasının yarasını pansuman etmesi esnasında “yavaş ulan canımı yakıyosun” diye feveran etmişti. Ardından yavrusunun akan kanına kıyamayıp gözyaşı döken anasına aynı ‘Güçlü genç adam!’ “Karı milleti değil misiniz, azıcık kan görünce başlarsınız zırlamaya. Bırak ulan bırak yıkıl karşımdan, zır zır zırlayıp durma” diyerek iteklemişti anasını..

***

Günlerdir gizli gizli gözyaşı döken kadın “geçecek bunlar değil mi Allahım?” diye yakaran kadın, ip çekişinde oğlunun gücüne dayanamayıp onun tarafına sürüklendi. Dünyaya getirdiği insanın ağzındaki küfürler, mahalle arkadaşına edilen seviyeye indi. Tekmeler şimdilik koltuk kanepe sırtlarına savruluyor. Yakında bu tekmelerin ve yumrukların anne bedeninde patlama olasılığı yüksek.Ve kararını verdi kadın. Yeni bir hayat kurmak üzere 40’ına varmak üzere olduğu şu günlerde terk edecek oğlunu. 10 yıl önce ayrıldığı oğlunun babası ile konuşacak ve 17 yıl bilmem 11 ay birlikte olduğu oğlundan ayrılacak. Yeni bir yaşama yelken açacak.

***

Bundan sonra olacak olanların sorumluluğundan kurtulmayacağını biliyor anne. Bu ayrılış ‘Akıllı genç adam’ı kendine getirir mi bilinmez. Bilinen, gelirse kendine ‘işe yaramaz pişmanlıklar’ duyacağı!

Geçmiş olsun hem anneye, hem ‘akıllı genç adam’a!!!

 
Toplam blog
: 126
: 1276
Kayıt tarihi
: 10.09.06
 
 

48 yıldır yaşıyorum.Gazeteciyim, müzisyenim, babayım... Önce insan ve iyi bir yurttaş olabilme çab..