İşi Ehilline Bırakmalı!

Sevgili dostlar…Bilirsiniz bir zamanlar ben enstrüman çalmaya merak salmış, önce org, sonra gitar, sonra flüt, mızıka ve en son bir darbuka almış ve bunu sizinle paylaşmıştım. Son aldığım darbukadan epey umutluydum. Günlerce Hüseyin Hocadan ders almıştım;

“Düm” sağ elle vurulur

“Tek” sol elle vurulur

Tabi birde bunun tam tersini çalanlar vardır,

Düm’ü sol elle vururlar

Tek’i ise sağ elle.

Tabi Düm’ü sağ elle vuranlar darbukayı sol dizinin üzerine alırlar, Düm’ü sol elle vuranlarda darbukayı sol dizinin üzerine alırlar.

Tabi bu hemencecik olacak bir şey değil. Düm ve Tek’i vurmayı öğrenenler zaman içersinde diğer figür ve vuruşları da öğrenecektir.

Tabi ders verirken zaman zaman Hüseyin Hocanın sağını solunu karıştırdığı gibi bende çoğu zaman sağımı ve solumu karıştırıyordum.

Düm’ü bazen sağ elle bazen sol elle çalmayı denedim, tabi Tek’i de öyle. Arada güzel sesler yakaladığım gibi genel olarak bakıldığında, çıkan sesler berbattı. Hatta komşunun biri geldi “yeter kardeşim yarın işe gideceğiz bütün gece seni mi dinleyeceğiz” deyince bende kızıp, darbukayı süresiz dolabın üzerine diğer müzik aletlerinin yanına kaldırmıştım.

İki gün önce tesadüfen birkaç darbuka takırtısı birden duydum ve kulak kesildim. Hemen onun ardından klarnet, keman, kanun, ut, devreye girince bunun profesyonel bir grup olduğunu hemen anladım. Saatler epey geç olmuştu ama maşallah mahallede tüm evlerin ışıkları yanıyordu.

Tabi adamlar işinde usta oldukları için mahalleli bırakın şikâyet etmeyi, perde gerisinden belli belirsiz siluetleriyle göbek atarken görünüyorlardı. Tabi herkes benim gibi acemi değil ki, çıkan sesler çok uyumlu; arada benim gibi sırıtan bir iki acemi var tabi ama çoğunluğu bu işin … olmuş! Aradaki çatlak sesleri, tecrübelilerin performansı hemen kapatıyor!

“Sürüden ayrılanı kurt kapar” derler çoğunluğa uymak çok önemli. Hele bir de makamı tutturursan grup adamı olursun. Hayatta yalnız kalmazsın. Bırakın enstrüman çalmayı, gaz çıkarsanız alkış tutanınız çok olur. :))

Darbukayı sağ elle çalacaksanız, aleti sol dizinize koyacaksınız ve ya darbukayı sol elle çalacaksanız, bu kez onu sağ dizine koyacaksınız.

Benim gibi darbukayı iki bacağınızın arasına sıkıştırıp serbest vurmaya kalkarsanız, işte o zaman yandınız (!) Birden etrafınızı apaçiler sarar ve ateş dansına başlarlar yuphiii, yhooo… :))

Neyse efendim işi üstatlarına bırakalım ve biz alkış yapalım. Hepimiz her şeyi yapmak zorunda değiliz elbet; bu ülkeye hep müdür lazım değil ya, usta da lazım. Ferforje, çelik çatı ve çatı izolasyon işleri garantili yapılır. MB üyelerine iskonto ve taksit yapılır. :))

Not: Yazmayı unuttum, bizim evin karşısına romanlar taşınmış hepsi çalgıcı... mahallede şenlik var: Ama ne şenlik!

Saygılar efendim.