IŞİD(DAEŞ), hapishane kaçkınlarının oluşturduğu kanlı bir terör örgütüdür ve ABD güdümündedir...

Milli Güvenlik Kurulu toplandı... Alınan karar ve yorumu, bloğumun sonunda...

IŞİD(DAEŞ), AKITTIĞI KANI VE UÇURDUĞU KELLELERİ PARAYA ÇEVİREN ve İSLAM'LA YAKINDAN UZAKTAN İLGİSİ OLMAYAN TAŞERON BİR KANLI ÖRGÜTTÜR...

Bu nedenle bu kanlı örgütü, Türkiye Hükümeti ve dolayısıyla da Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilendirmek, tehlikeli, kırıcı, üzücü ve dayanaksız ve akla ziyan bir yaklaşımdır. 

Suriye Ulusal Meclisi'nin Başkan Yardımcısı Muhammed Faruk Tayfur, bu konuda aynen şunları söylüyor :

"DAEŞ'in esas çekirdeğini Irak'taki Ebu Gureyb ve Musul hapishanelerinden firar eden tutuklular oluşturuyor. Daha sonra Suriye'deki Sednaya hapishanesinden serbest bırakılanlar da onlara katıldı."(1)

Böyle örgütler, genelde bazı ülkelerde ve bölgelerde karışıklık yaratmak isteyen istihbarat örgütleri için biçilmiş kaftandır... Amacı ne olursa olsun, kendisini kullanan kim olursa olsun, parayı bastıranın işini gören taşeron bir örgüttür IŞİD... Elemanlarına yüklü ücretler veren örgüte, dünyanın her kesiminden katılanların fazlalığı da bu nedenledir...

IŞİD, şu anda ne yapıyor?

Amerika'nın gözetiminde ve Suriye kuzeyinde oluşturulmaya çalışılan Kürt bölgesine giriyor ve sonra da çıkıyor... Ama, bu girip çıkmalar konusunda ABD kılını bile kıpırdatmıyor. IŞID'a karşı ne bir hava harekatı ne bir bombardıman ne atılmış bir füze ve ne de bir kara harekatı...

Oysaki, aynı Amerika, 2003 Irak Savaşı'nda;

-- 17 Mart 2003'te, 48 saat içinde Irak'ı terk etmemesi halinde savaşı başlatacağını Saddam Hüseyin'e bildiriyor.

-- 18 Mart 2003'te, Saddam Hüseyin, ABD Başkanı Bush'un verdiği ültimatomu reddediyor...

-- 20 Mart 2003'te, ABD hava harekattı başlatıyor ve Bağdat Amerikan füzeleri ile vuruluyor...

-- 27 Mart 2003'te, ABD birlikler Irak'ın kuzeyine kara birlikleri indiriyor ve...

-- 9 Nisan 2003'te, ABD tankları Bağdat'a  giriyor...

Bütün iş, 22 günde bitiyor ve koskoca Irak ABD'nin kontrolüne giriyor...

Buna karşılık, 2013 yılından bu yana, Suriye ve Irak'ta etkinliğini giderek artırmasına rağmen, ABD'den bu örgüte karşı, göstermelik birkaç uçak bombalamasında başka bir şey yaptığı yok...

NEDEN?

Bunu, daha önceki bloglarımda ayrıntıları ile açıkladım. Tekrar edeyim:

Önce şunu belirtmeliyim ki, şu anda, Suriye'nin kuzeyinde mevcut üç kantonu bileştirerek bir Kürt bölgesi oluşturmak isteyen, bana göre ABD destekli PYD, Suriye rejimi ile yapılan bir anlaşma ile kurulmuştur... Suriye ve PYD arasındaki bu antlaşmanın içeriği açıklanmadı ama, büyük olasılıkla bu anlaşmanın amacı, PYD'nin, Kuzey Suriye'de bir bölge tesis ederek, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik olası bir harekatını önlemektir...

Bu bölge, aynı zamanda ABD'nin de işine gelmektedir... Oluşacak bu bölgenin ABD için faydası ise, bölge petrolünün dizginlerini ele geçirmek ve petrolün bu bölge üzerinden kısa yoldan Akdeniz'e indirmektir.

Ancak PYD, işi biraz abartmış ve oluşturulacak bölgenin yalnızca Kürtlerden oluşmasını sağlamak için, bölgedeki Kürtler dışındaki halkı--Türkmen, Arap ve Asuriler-- bölgeden zorunlu göçe zorlamaktadır.

ABD'de  de, buna karşılık, PYD üzerine  IŞİD'i göndererek Türkiye'nin gözünü boyamaktadır... Ne hikmetse,  IŞİD'ın  saldırılarında ve IŞID'e  yönelik Kolisyon  güçleri saldırılarında IŞID değil  de, Suriye halkı ve daha çok da Sünni Araplar, Türkmenler, Asuriler zarar görmektedir... Düşündürücü değil mi?

Daha ne yazayım ki, güneyimizde Türkiye aleyhine, SURİYE, ABD, IŞID ve PYD tarafından bir oyun oynanmakta; bu oyun da, dışarıdan RUSYA ve İRAN tarafından desteklenmekte ve ne yazık ki, bu oyunun dahil olan HDP de, Türkiye ile IŞİD'i aynı kefeye koyma gafletinde bulunmaktadır.

Her şey, açık ve ortada değil mi?

Koca Irak'ı  22 günde  halleden  ABD,  nasıl  oluyor da hapishane kaçkınlarından oluşan bir terör örgütünün üstesinden gelemiyor...

NOT : Bu gün gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu Toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, Kobani barısında, Suriye topraklarında yer alan Cerablus bölgesinde "güvenli bölge" oluşturulması için hazırlık ve plan yapma talimatı verilmiştir.(2)

Alınan bu karar, bence, güneyimizde ortalığı karıştırarak(!) bir düzen vermeye çalışan bölge aktörlerine bir uyarıdır..

Yine bugün, ABD tarafından, Türkiye'nin, Suriye'de tampon bölge oluşturması konusunda somut kanıt olmadığı söylenmiştir.(3)

Son deyiş :

Bölgede ne olursa olsun, ne dümenler dönerse dönsün, ne oyunlar oynanırsa oynansın, kim kime dost, kim kime düşman olursa olsun, kim kimden ne saklarsa saklasın, kısa ve orta vadede kazançlı çıkacak olan Türkiye'dir.

cdenizkent

 ---------------------   :

(1) "sabah.com.tr", 29 Haziran 2015

(2) "milliyet.com.tr", 29 Haziran 2015, saat, 21.04

(3) A.g.y, 29 Haziran 2015, saat, 21.46