Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Işığın Derinleştiği Yer

Işığın Derinleştiği Yer
 




Gökyüzünden siyah bulutların arasından sızan güneş, ışık huzmelerini taa aşağılara boz renkli denizin tam ortasına salıvermiş. Tıpkı bir projektör gibi... denizin ortasında geniş yuvarlak bir aydınlık...

Güneş ışıklarıyla öylesine bir güzellik ortaya çıkartmış ki, gün içerisinde zaman zaman yer değiştiriyor bu ışık huzmeleri.. Başka yönlerden salıveriyor kendini aşağılara ve denizin karşısına oturup seyredilesi bir manzara çıkıyor ortaya..

"Işığın derinleştiği yer" burası !...

Tekirdağ...


Ağaçların arasından aşağıya denize doğru upuzun dimdik bir merdiven iniyor.. .

Dalgaların doygun ve hırçın sesi ağaçlardaki kuru yaprakların hışırtılarına karışıyor...

Merdivenleri indikçe başka bir zamanın içine giriyormuş gibi hissediyorsunuz kendinizi.. Ya da; ben buraya sanki daha önce gelmiştim, bu anı daha önce de yaşamıştım, bu merdivenlerden inmiştim diye düşünüyorsunuz. Ve indikçe zamanın içinde kayboluyorsunuz adeta.

Belki bir köpektim diyorsunuz şu ağacın altında miskin miskin uyuyan..

Belki bir nineydim, dallardan salkım salkım sarkan iğdeleri toplayan..

Engin denizi uçarak aşmaya çalışan bir albatrostum belki..

Şehrin kalabalığından uzak, denize yakın olduğunuzda düşüncelerinizle herşey oluveriyorsunuz!
Bir bakıyorsunuz koskoca denizin ortasında sırtından yüklerini boşaltmayı bekleyen sessiz sakin bir gemi..

Geceden denize salıverdiği ağlarını toplamaya giden küçük, gürültülü bir balıkçı teknesi..

Bazen de bu teknenin peşinde sürü sürü çığlık çığlığa koşuşan martılardan biri oluveriyorsunuz.

Ya da; hiçbiri...

Denize bakarken, sizin bu dinginliğinizden faydalanan herşey gezinmeye başlar yüreğinizde..

Derin çizikler bırakarak üstelik.

Balıkçının ağlarından kurtulmak için debelenip duran bir balık olursunuz.. bir elin uzanıp bir an evvel sizi bu ağlardan çekip çıkarmasını beklersiniz..

Deniz, ya bir kaçış yeri olur ya da bir son çoğu kişi için.

Ya sizden olanları size gösterir, ya da sizin olanları sizden alır.

İçinizde bir yerlerde kendine yer edinmiş, üzeri örtülü saklı ne varsa yerle bir eder, alabora oluverirsiniz en küçük bir dalgada...

"Işığın derinleştiği yer" burası...

Tekirdağ...

Güneş gün boyu oynaşır ışıklar denizin üzerinde yaramaz bir çocuk gibi.. Ayna tutulmuş gibi kamaşır gözleriniz.. Ufukta ise hep parlak bir çizgi vardır sanki o çizgiden öte başka bir dünya vardır da gidip aşılması yasaktır...

Bir merak duygusu kabarır içinizde.

Denizin bitimindeki Uçmakdere tepesi ne zaman ki karanlık bir bulut gibi olur akşamın karanlığında; o zaman karşıdaki balıkçı kulübelerinden dumanlar tütmeye başlar.. ağlarından topladıkları balıklar ziyafete ve yüzlerde kocaman gülümsemelere dönüşür..

Bu küçük şehrin karmaşası gün karanlık yüzünü döndüğünde çözülür..

Yarın hep yaşanası başka bir gündür..

Ve;

Yaşadıgımız her ne olursa olsun yaşayıp da görmeye değer hep bir şeyler vardır..






 

 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..