- Kategori
- Şiir
Işık hüzmesinden kalanlar
Güzellik yılların bizdeki unutamadıkları sanırdık
Başkasına uzatabildiğin bir mendilmiş o
Mevsim kristal camın ardında şeffaf
Parmaklarımızı kımıldatır gibiydik esintiyle
Tel çitleriyle bahçemizde mor bulutlar
Attığımız her adım nasıl da gömülür içine
Gençliğimiz ki azabın körüklenen yalımında
Kararan toprak gibi kalakaldı nasıl da
Aslında şu gezi tartışması bile fena sayılmazdı
Ne demek şimdi şu aptal kilit ne demek bu kapı
Çisenti altında şu koşturmaca oyunu bile güzeldi
Bulanık sular gibi birikmiş olsak da sarnıçlarda
Oysa buğday sarısı ışık huzmesinden sokaklar
Çağırabilseydik birbirimizi sesimizi duyabilseydik
Belki de hiçbir acı aramıza girmek istemezdi
Keklik diye vurulmuş bir masumiyet sevgilim..
İzmir Mayıs 2015
Aslan Bağcı