Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '16

 
Kategori
Anılar
 

Işıl Işıl bakışlı Adam rahat uyu.

Işıl Işıl bakışlı Adam rahat uyu.
 

Yıl 1978. Kadıköy Halk Eğitim Merkezinde muhasebe öğretmenliği yapıyorum. Bir süre önce Seydişehir Etibank Alümimyum Tesislerindeki görevimizden ayrılmış, küçük kızımmızla doğduğumuz, ailemizin yaşadığı şehre, İstanbul'a göç etmişiz.

Eşim Devlet kuruluşundaki işinden ayrılmış , özel  sektörde çok daha iyi pozisyonda bir işe başlamış. Ben  ise tayınımı istemişim Etibank'tan. Onlar da beni evimin epey uzağındaki bir şubeye tayin etmişler. Sanırım eşimin istifasının vebalini benden almak istediler. Daha önceki kadromun altında, , evimin çok uzağında o şubede çalışmamın imkansızlığı açık ve ben istifa ediyorum. Evimde küçük kızımla mutlu bir yaşama başlıyoruz.Önceleri yapamadığımız sabah uykularımız, oyunlarımız , gezmelerimiz harika. Bu arada kızımı bale ve resim derslerine başlatıyorum Kadıköy Halk Eğitim Merkezinde. Çocuk küçük ama bana göre çok kabiliyetli. Her anne öyle düşünür ya. Ben de hiç bıkmadan usanmadan onu hergün Göztepe Kadıköy arası kurslara taşıyorum. Bu kurslara gidiş gelişler sırasında tanıştığım Halk Eğitim Merkezi Müdürü bana Merkezde mıhasebe kursu açmak istediklerini ve benim de öğretmenlik yapmamı söyleyince balıklama atlıyorum bu teklife.

Kadıköy Halk Eğitimde muhasebe öğretmenliği serüvenim böyle başlıyor. Öğrencilerim büyük , en az lise mezunu.Onlara gerekli bilgiler için  ders notlarını kendim hazırlıyorum.Öylesine hevesliyim ki. 

Hakikaten kısa sürede öğrencilerimle harika bir iletişim kuruyorum ve sevgiye, saygıya dayalı bu ortamda çok başarılı işler çıkarıyoruz. 

Şimdi yazımı buraya kadar okuyanlar bütün bunların Tarık Akan'la ilgisi ne diye düşünebilirler.

Günlerden bir gün ders saatime yakın Halk Eğitime gelmişim ve aşağı kattaki dershaneye gidiyorum.Merkezde dershaneler aşağı katta ve penceresiz yerlerdi. Bu eski binayı Kadıköy Adliyesi, Kadıköy Şehir Tiyatorsu ve Halk Eğitim Merkezi ortaklaşa  kullandıkları için dershaneler çok bakımsız ve karanlıktı. Devamlı elektirik ışığında çalışmak zorunda idik. Bütün bu şartlara rağmen öğrenciler öğrenmek, öğretmenler öğretmek azminde olduklarından zorluklara katlanıyorduk.

İşte o gün de merdivenlerden karanlıkta inerken birden birisi ile çarpışacak gibi oldum. Benim kafam evde bıraktığım ve kızamık mı, ne çıkaracağı belli olmayan ateşler içindeki 4 yaşındaki bebeğimde. Çarpışacağım kişi eğer çevik davranmasaydı sonuç fena olabilirdi. Ben karşımdaki uzun boylu , çok yakışıklı , gözleri ışıl ışıl genç adama bakakalmıştım. O ne güzel gözlerdi öyle. O ise harika bir ses tonu ile benden özür diliyor ve bir yerimin acıyıp acımadığı soruyordu.

Bu dünyalar güzeli, kibar adam kimdi , bizim Merkezde ne arıyordu bu saatlerde. Benim öğrencim değildi. Olsa bu müstesna kişiyi hatırlamamazlık edemezdim.

O gün ve ertesi gün o güzel gözler aklımdan çıkmadı. Bir kaç gün sonra günlük gazetelerden birinde bir resim gördüm. Benim merdivende karşılaştığım harika yakışıklı idi bu resim. Altındaki yazıyı bir çırpıda okudum. Yeni bir Aktör doğuyor diyordu yazıda. İsmi Tarık Akan olan bu genç adam bir ışık gibi girmiş Türk sinemasına.

Tarık Akan o gün Halk Eğitim Merkezinde ne arıyordu hiç bilemedim.Ama onu yıllarca çok güzel filmlerde , çok iyi rollerde izledim.Daha sonraları sadece sinema değil toplumsal olaylara göstediği hassasiyet beni çok duygulandırdı.

Geçenlerde hasta olduğunu okuduğumda dua ettim ona şifa bulsun diye.

Dün onun vefatını okudum gene basında. Gözleri ışıl ışıl bu adam ölmüştü. 

Mekanın cennet olsun Tarık Akan.Işıklar içinde uyu.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..