Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '08

 
Kategori
Blog
 

İsim/rumuz zikredilen bloglardan habersiz kalmak

İsim/rumuz zikredilen bloglardan habersiz kalmak
 

MB’de zaman zaman doğrudan diğer blog yazarlarına yazı yazma gereği hissediyoruz. Bu bir fikir ayrılığı gerekçesi ile ve kendinizi daha iyi ifade etmek için de olabiliyor, aksi yönde, takdir hislerinizi ve sempatinizi dile getirmek içinde.

Bu tip yazıların formatı da farklı oluyor. Bazen açık bir mektup tarzında, yazınızı kaale almasını istediğiniz kişinin ismini ya da rumuzunu en başa yazarak da olabiliyor, yazının belirli bölümlerinde bu isim ya da rumuzu zikretmekle de. Ya da yazınızın en sonunda ufak bir notla, o ismi anmak, esinlendiğinizi hissettirmek, selam söylemek, onun sataşmalarına bu şekilde yanıt verdiğinizi dile getirmek, ufak bir dokundurma yapmak vs gerekçelerle isimler ve rumuzlara yer verilebiliniyor.

Geçen gün, daha önce hiç denemediğim bir şey yaptım. Milliyet Blog anasayfasında yer alan “Arama” bölümüne kendi rumuzumu yazdım ve bloglar sekmesini (o bölümde iki sekme var, aradığınız kelimeyi bloglarda ya da blog yazarları arasında arayabiliyorsunuz) işaretleyerek tıkladım. Benim rumuzumun yer aldığı kaç tane blog var diye merak etmiştim.

Açıkçası beklediğimden fazla blogla karşılaştım. Bir kısmı bildiğim bloglardı. Milliyet Blog’da daha henüz “benim önerdiklerim” işlevi devreye girmeden önce, her yazısının sonunda başka yazarlarının yazılarını öneren arkadaşlarımız vardı. Bunların içinde en fazla dikkat çeken isimler sevgili Hoşsada ve Yeşim Özdemir’di. Her ikisinin de önerdikleri yazılarımın ve dolayısı ile isimlerimin yer aldığı bloglar vardı listede.

Bazı arkadaşların yayınladıkları, beğendikleri blog yazarları listeleri veya kendilerine destek çıkan yazarlara teşekkür niyeti taşıyan toplu isim sıralamalarında da rumuzum anılmış.

Bunların haricinde de, zaman zaman fikir paylaşımı, karşılıklı tartışma ya da esin kaynağı olunan yazılardan dolayı rumuzumun geçtiği bloglarda söz konusuydu. Son dönemlerde bu nitelikli olanlar daha fazla. Bunda MB'de bloglara (çoğunlukla yorum kutucuğunun darlığından dolayı) yorum yapmak yerine, kişilere ayrı bir blogla cevap verme eğilimimin artmasının etkisi var. Bu tip durumlarda diğer blog yazarı da doğal olarak benim rumuzumdan bahsederek yazısını kaleme alıyor. Bu tip de yer alan fazlaca örnek blog var listede.

Ancak bu tip bir iletişim kurmanın bir sıkıntısı var. Zaman zaman sizin rumuzunuzun yer aldığı blogu kaçırabiliyorsunuz. Rumuzumun yer aldığı bloglar listesinde daha önce hiç denk gelmediğim 4-5 blog fark etmem oldukça ilginç oldu. Bu bloglardan birisinde, bir yazar arkadaşıma bir yazımdan dolayı esin kaynağı olmuşum ve arkadaşımızda yazının sonunda bundan bahsetmiş ama ben bu yazıdan oldukça uzun bir süre sonra haberdar oldum. (Üç Nokta rumuzlu arkadaşımızın yazısı)

Bir diğer yazıda ise, başka bir arkadaşımız bir siyasi yazımdan dolayı bana yorum yazmaktansa blog yazmayı tercih etmiş ve bundan yazısının başında da bahsetmiş ama yine ben o yazıdan henüz yeni haberdar oluyorum. (cevodem1957 rumuzlu arakadaşımızın yazısı)

Bu bahsettiklerimin hepsi, içinde benim rumuzun geçtiği bloglar için geçerli. Bunlar dışında belki de rumuzuma yer vermeyen ama yazdığım bir yazıya yanıt vermek, kendi adına fikrini eklemek için yazılmış yazılarda olabilir. Büyük olasılıkla bu tip de, fark etmediğim blog sayısı çok daha fazladır.

Bu duruma çözüm olarak Uzay Gökerman’ın yöntemi dikkat çekici idi. Kendileri benim bir yazım üzerine kaleme aldığı blogu yayınlandıktan sonra mesaj aracılığı ile beni bilgilendirmişti. Düşüncelerim üzerine kaleme aldığı blogunun yayınlandığını haber vermişti. Sırf bu tercih üzerine, Sayın Uzay Gökerman düzenli takip ettiğim yazarlar arasına girdi. Elbette bunda ele aldığı düşüncelerin güçlülüğünün ve eleştiri tarzının seviyesinin de etkisi vardı.

Bu sıkıntı büyük olasılıkla düzenli yazı yazan birçok arkadaşın karşılaştığı bir durumdur diye düşünüyorum. Elbette kişi her dakika bilgisayarın karşısında durup, MB’de yayınlanan her yazıyı okumuyor veya yüzlerce kişiden oluşan bir haberci listesi yoksa.

Bu durumun teknik olarak çözülebileceğini düşünüyorum. Yayınlanan bir blogun bize e-posta olarak ulaşması, haberdar edilmek istenen kişinin tercihi ile gelişiyor. Yani ben hangi blog yazarının blogu yayınlandığında haberdar olmak istediğimi belirliyorum.

Ancak ben blog yayınlayan kişininde, blog haberciyi ters tarafından işletebilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu bir e-posta gönderiminde yaptığımız gibi, ana gönderici olarak MB editörlüğü, ardından da ilgi olarak yazıyı görmesini istediğimiz kişilerin isim ya da rumuzunu seçebilmeliyiz. Elbette bu tarzın kötü niyetli kullanımları olabilir. Yani çok okunmak isteyen kişileri çok fazla ilgi adresi ekleyerek okunma sayısını arttırmak isteyebilir.

Ancak bunu da önleyebilmek mümkün olabilir. Öncelikle ilgi tutulacak isim sayısı sınırlı tutulabilinir. Örneğin yazıyı en fazla 5 kişiye gönderme hakkına sahip olunabilinir. Ayrıca o kişiden ilgili blog haberi almak istemeyen kişiler, bir engelleyici butonu aracılığı ile isim belirterek blog uyarısı almak istemediği kişinin blog haberini engelleyebilir.

Biliyorum, bu tip öneriler, Milliyet Blog kullanımını daha da karmaşık hale getiriyor. Ancak bu tip uygulamalar, herkesin zorunlu uyması ya da yapması gereken işlemler değil, tercih edenlerin işini kolaylaştıracak işlevlerdir. Doğruluğundan çok fazla emin olmadığım bir öneri de olsa, üzerinde düşünmek ve tartışmak faydalı olabilir.

 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..