Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Temmuz '09

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

İşimiz zor !...

IMF ile ilk defa 1961 yılında anlaşma imzaladık.

48 yılda 19 defa masaya oturduk. Eğer bugün geldiğimiz çizgiden memnun isek mesele yok... Bir defa daha masaya oturalım.

Türkiye IMF ile neden anlaşma imzalamak istiyor?
Bir darboğaz var. Bu darboğazdan geçmek, bir daha ele güne muhtaç olmamak için geçici süre destek mi arıyor?
Yoksa, “Böyle geldi, böyle gider... Alalım elin parasını..

Üretecek yerde, yan gelip yatalım... Döviz ucuzlasın.

Bol bol para harcayalım.

Ucuz ucuz Mercedes otomobillere binelim“ diye mi?
Borca dayalı çemberi kırmalıyız
Taktik hedef, kısa dönemli bekleyişleri ortaya koyar. Evet...

Küresel kriz var... Para piyasaları dalgalanıyor.

Bu ortamda borçları çevirmek zor. Kısa sürede, borçları çevirmek için, kısa süreli IMF desteğine ihtiyacımız var.

Türkiye devamlı borçlanarak yaşayamaz.

Bu borca dayalı çemberi kırmaya mecburuz. Fırsat bu fırsattır.

Çemberi kıralım. Bir süre kendi ayaklarımız üzerinde durmakta zorlanırız ama...

Sonra üretimi artırır, üretime dayalı olarak refaha ulaşmanın mutluluğunu yakalarız.
Tarihten ders alan yok
Ne yazık ki biz 1860’lardan bu yana borçlanma çemberini kıramadık.

Borçla yaşamanın tembelliğine o kadar alıştık ki, borçlanmanın yarattığı yalancı baharın rehavetine kapılarak götürdüklerini göremedik. Göremiyoruz.
Borçlanmadan Osmanlılar bir türlü kurtulamadı.

Alacaklıların devamlı olarak “vergiyi artır, vergi topla da borcunu öde” baskısı altında ne yapacağını şaşıran Osmanlı en sonunda (Duyun-u Umumiye’nin kurulmasıyla) maliyeyi alacaklılara teslim etti.

Ne yazık ki, tarihten ders alan yok. 1860’larda Osmanlı’nın başlattığı, üretmeden, borçlanarak yaşama ve günü gün etme politikasını sürdürüyoruz.
Osmanlı böyle battı Osmanlı şöyle düşünmüştür:
Ülkenin gelişmesi için demiryolu inşa edilmesi şarttır.

Ancak elde ne teknoloji ne de para vardır. Çare:

Verirsin Almanlara veya Fransızlara imtiyazı, onlar da hem demiryolu sistemi inşa ederler hem de işletirler.
Havagazı, elektrik, tramvay işletmeleri kurmak veya sigara üretimine başlamak mı gerek?

Yine aynı yöntem

Hâlâ paraya ihtiyaç mı var? Git Galata Bankerlerine onlardan faizle borç al.
Osmanlı Devleti sonunda hem siyaseten batmış hem de iktisaden de geri kalmıştır.
Bugün IMF programları kapsamında üretmeden, el parasıyla yaşamaya dönük politikaların Osmanlı’nın uygulamalarından farkı var mı? Yabancılara imtiyaz veriyoruz. Yatırım yapıyorlar.

Yabancılara iltizam (vergi benzeri devlet gelirini toplama gücü) veriyoruz, devletin toplayacağı geliri iskonto ederek maliyeye peşin ödüyorlar.

O parayla memur maaşı, faiz ödüyoruz, borç çeviriyoruz. Gene de para yetmiyor. Devamlı dış borç ile yaşıyoruz.

Devamlı dış borç bulabilmek için de IMF’nin desteğini arıyoruz.
Devamlı borç para aramaktan, devamlı olarak borçları döndürmekten başımız döndü.

ozcanvural1933@hotmail.com

 
Toplam blog
: 453
: 1059
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1933 Kayseri'de doğdum. Kayseri Lisesi Ankara Veteriner Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Diş Heki..