İşini bilen memur!

Çalışma hayatı genelde kayırmacılığın öne çıktığı olaylara gebedir!
Herkes bir yol tutturmuş, işini yürütmektedir çünkü!
İş üretme verimliliği değil, yalakalıklar önem taşır!
Müdürünüzün iki dudağının arasındadır, özgürlüğünüz ya da esaretiniz!
Huzurlu ortam uğruna kişiliğinizi değiştirmek zorunda bile kalabilirsiniz!
Bu defa hikayemizin kahramanı benim efendim!
Ama mahsusçuktan tabii ki! 

Çabuk Arif bey'i gönderin odama, dokuz da geeel, dört te git, kebap kebap!
Dün akşam erkenden fırtmış yine!
Bu kaçıncı yahu, kaşla göz arasında!
Karşımda ki odayı verdim yine aynı! 

Koş oğlum koş, müdür odasına çağırıyor seni!
Dişlerini gıcırdatıyor valla, yandın!
Yav akşam namazından sonra daire'ye dönmezdi hiç, şansa bak !
Cep telefonunu masa da unutmuş oğlum, Allah'tan hepimiz buradaydık! 

Müdürüüüm beni emretmişsiniz hemmen geldim!
Kapıyı kapat ve otur şöyle karşıma!
Estağfurullah efendim!
Oturrrr diyorum sana!
Biliyorsun halka hizmet Hak'ka hizmettir!
Çok doğru efendim çok yıprandık yıllardır çooook!
Yakın gözlüğü zamanın yakındır dedi doktor!
Bir de stresi yasakladı!
Dünyayı sen mi kurtacaksın dedi, ağırdan al biraz!
Her sabah bir tutam saç geliyor elime! 

Yaaaa?
Kurtaracağım seni bu dertten!
Hani düşünüyorum da, kimine kavuuuun kimine kelek!
Biz burada kira, yakıt, yol parası, iş güç derken anamız ağlıyor!
Adamlara orada lojmaaan, ek ödemeee, ohhhh oh! 

Nerede efendim? 

Doğu da, batı da, güney de, kuzeyde her yerde!
Yahu merkeze bir buçuk saat mesafedeki ilçelerimizde bile lojmanlar var! 

Öyle miiii? 

Adamlar sekiz buçukta uyanıyorlar valla evden büroya iki dakikada geçiyorlarmış!
Akşama kadar hanım elinin altında!
Çocukların okulu bitişikte!
Öğle yemeği evde!
Ulaşım sorunu yok!
İş güç yok, kebap kebap!
Akşama kadar çay, sigara, çay sigara! 

Efendim Aydan hanım var ya?
Nooolmuş?
Çocuğunu kreşe bıraktığını söyleyerek sabahları geç geliyor akşamları erken çıkıyor ya?
Nooolmuş!
Efendim kreş aslında oturdukları apartmanın giriş katındaymış!
Sabah geç gelmesi bahane yani!
Hadi yaaaa?
Valla!
Bir de ev kiram çok yüksek diye dert yanar her zaman!
Eskiden küçük bir kasabada yaşamayı hayal edermiş!
Küçük yerlerde masraf az olur diye!
Ama akşama kadar parfüm fışkırtmayı ihmal etmez.
Her gün kuaför makyaj noolacaksa?
Allahın verdiği güzellik yetmiyor sanki!
Bir de sabah iki dolmuş akşam iki dolmuş canıma tak dedi diyor! 

Hadi yaaaaa? 

Valla! 

Efendim bir de yanlış anlaşılmasın ama!
Ahmet'te çok sıkıntıdaymış!
Kumar alışkanlığı var herhalde!
Geçen yemekhaneden ekmek götürdüğünü gördüm!
İnsanın içi parçalanıyor valla! 

Eveeet, bitti mi? 

Ne bitti mi efendim? 

Senin görevlendirme üst yazını yazdırıyorum Aydan hanıma!
Ahmet te bölge müdürlüğüne götürecek! 

Bu hafta sonu git bir dolaş oraları!
Boya badana işi çıkabilir belki!
Hem odununu kömürünü hazır edersin!
Sana bir hafta izin! 

Kararınız kesin mi efendim? 

Hem de nasıl! 

Efendim bilmediğiniz o kadar çok şey var ki!
Nooolmuş?
Her hafta Cuma'ya giderim ben!
Yaaaa?
Valla!
Ahmet'in bir defa bile gittiğini görmedim.
Yaaaaa!
Adamda inanç yok!
Ramazan'da fosur fosur sigara içer!
Teraviye gitmez, bayram namazına uyanmazmış!
Kurban etiyle rakı içermiş gavur! 

Efendim benim dedem hocaydı!
Evden Camii ye, Cami den kahveye, pardon, eve giderdi!
Hac dan geldiğinde avucunun içini öptürmüştü!
Getirdiği tespihi hala saklarım!
İftarda hurma yerdik! 

Ahmet’i gönder bana!