Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '09

 
Kategori
Güncel
 

İşini bilen sanatçılar(!)

İşini bilen sanatçılar(!)
 

Çanakkale/Yeniceli "Çelebi Mehmet" ve plakları


Birçok kişinin hayranlıkla baktığı, sanatçıların hayatları nasıl noktalandı?
Biliyor musunuz?
Ben, birkaç sanatçının nasıl öldüğünü sizlere hatırlatayım efendim.

Cahide Sonku;
“Türk sinemasının, ilk kadın oyuncularından. Ayyaştı. Parasızdı. Evi yoktu. Bir sinema salonunda öldü.

Tugay Toksöz;
“Koç bıyıklı sinema oyuncusuydu.” Bir film setinde bacağı kırıldı. Tedavi olamadı. Pis bir otel odasında bakımsızlıktan öldü.

Macit Flordun;
Birçok filmin karakter oyuncusu. Tiyatrocu. Ölüsü, bir otel odasında bir hafta sonra bulundu. Parasızlıktan ve de açlıktan öldü. (Binbir Gece’deki Tardu Flordun’un babası.)

Erol Taş;
Adam yüzlerce filmde oynadı. Kahvehane işletmeseydi, bir ekmeye muhtaç kalırdı. Hastalandı. Çocukları rahat bırakmadı. Bacağı kesildi. Parası olmadığı için tedavi olamadı. Tek başına öldü.

Sami Hazinses;
Hiç birikimi olmamış. Kazandıklarını hep harcamış. Son zamanlarında, onun bunun yardımları ile idare etti. Yalnız ve aç öldü.Sırtındaki elbiseleri bile emanetti.

Sadri Alışık;
Hastalandı. Tedavisini kendisi yapamadı. Zamanın başbakanı Amerika’ya gönderdi, tedavi ettirdi. Birkaç yıl daha yaşadı. Alkol bağımlısı olmuştu.

Mesut Engin;
Bir derginin erkek güzeli. Sinema oyuncusuydu. Sefil bir şekilde, İzmir’de sokaklarda yaşıyor. Kime, niye küstüğü bilinmiyor.

Bilal İnci;
Bir otel odasında kalp krizi geçirip öldü. Son günleri yoksulluk içinde geçti.

Serpil Örümcer;
Bayan bacak. Zamanında çok paralar kazandı. İzmir Fuarı’nda en büyük parayı alan şarkıcı. Yarınlardan haberi yoktu. Şimdi sefalet içinde. Çöplerden, domates biber topluyor.Yatacak yeri yok.

Daha, kimler kimler…
Burada, yazmakla bitmez.

Benim ilçemde, (Çanakkale/Yenice’de) “Mehmet Çelebi” var.
Plaklardaki adı; ”Çelebi Mehmet”
Arkasında, “Arif Sağ, Orhan Gencebay” yevmiye ile saz çalmış.
70’li yılların ses sanatçısı. 20 plak yapmış. Emekli olamamış. Parası yok.
Şeker hastası. Ayağında bir yara. Gözlerinde kanama var.
“Çok para kazandığı günlerde” harcadıklarına yanıyor.
“Son tren” şarkısı ile parayı kazanmış.
“Harcamış, yemiş, içmiş.”
Ne yazık ki, treni kaçırmış.
Hayat trenini… bir daha da binememiş.
Hep yayan…
O günlerin hatırası ile yaşıyor.
Elinde plakları, geziyor, geziyor
Satabilirse, bir kaset parası ile karnını doyuruyor.
Satış rekorları kıran, ”Son Tren” şarkısının patlama yapmasını bekliyor.
Ne yazık ki; ”hayatın tokatı” suratında patlamış.
Geriye dönüş yok.

Şimdiki sanatçılarda, geçmişteki üstatlardan farklı değil.
Gazetelerin magazin sayfalarında bir haber.

“İşini Bilen Sanatçılar”
Özcan Deniz ve Akif Alakurt;
lüks otomobilleri yıllığına 20/30 bin dolara kiralayıp biniyorlarmış. Bir çok sanatçıda böyle yapıyorlarmış. (!) Vergisi yokmuş.(!)
Ne hesapçı, şu sanatçılar… Hayret!
“30 yıllık memurun” emekli ikramiyesi bu para.
Demek ki, kazanıyorlar.
Yarın aç kalırlarsa, benden yardım beklemesinler.
Sami Hazinses’e yemek ısmarladım.
”Çelebi Mehmet’e” her zaman bakarım, kollarım.
“Testi su akarken doldurulur.”
Yarın için “birikim” yapsınlar.
Birde gazetenin şu yazısına bakın
“Az parayla, bol keyif”
Paranın neresi az?
Ya siz parayı çalışmadan buluyorsunuz.
Ya da biz para kazanmasını bilmiyoruz.
Ya da, “bu memleketteki açlardan” haberiniz yok.

**

Yiyin… için… gezin…
Saltanatınızı sürün…sürdürün…
Yarın benden ekmeğimin yarısını istemeyin.
Ben açlığa dayanıklıyım.
İdare ederim.
Yarın, siz ne yapacaksınız?
Geçmişten ders çıkaracak mısınız?
Merak ediyorum.

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..