Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İşinizi sevmiyorsunuz... Peki ne yapıyorsunuz?

İşinizi sevmiyorsunuz... Peki ne yapıyorsunuz?
 

İşinden memnun olmayan ve sık şikayet eden kişilere, niçin sevmedikleri bir işi, bir mesleği icra ettiklerini sorduğumuza, aldığımız cevap, genellikle, buna mecbur oldukları ve geçimlerini sağlamak için sevmediği de olsa bir işi muhakkak yapmak zorunda olduğu şeklindedir.

Bu, aslında kendimizi göz göre göre kandırdığımız bir cevaptır. Aslına bakarsanız, hiç kimse, hiçbir şeye mecbur değildir. Hiçbir kimse de sevmediği bir işi yapmak zorunda değildir.

Eğer işinizi sevmiyorsanız, onu değiştirin! Çok radikal bir karar gibi geldi size değil mi? Evet, sevmiyorsanız işinizi değiştirin. Niçin hayatınızı sevmediğiniz bir işle heba ediyorsunuz? Hayatınızı nereye kadar heba etmeye niyetlisiniz

Gençliğiniz, sağlığınız hep böyle kalacak mı? Dünyaya kimse kazık çakmadığına göre ve bize verilen sınırlı bir yaşam süresi olduğuna göre bu süreyi nereye kadar mutsuz bir şekilde harcamak istiyorsunuz? İleride nasıl olsa rahatlama imkanı bulurum, diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. İleride karşınıza neler çıkabileceğini kesin olarak biliyor musunuz? Yarına çıkacağınıza dair bir garantiniz var mı? O halde neyi bekliyorsunuz? Hayat , sizin hayatınız.. Onu mutlu bir hale getirmek için de tabii ki radikal kararlar almak zorundasınız. İşinizi sevmiyor ve her işe gittiğiniz gün ızdırap çekilyor ve bunalımlara giriyorsanız, bu huzursuz iş ortamıyla her gün karşılaşmak için çok da önemli bir nedeniniz olmamalı.. Kendinize göre yeni bir iş arayın. Kendinizi değiştirin, geliştirin.İstediğiniz işe göre kendinizi eğitin, hazırlayın. Ve gün geldiğinde, o size çok radikal gelen kararı verin: Sizi mutsuz eden işinizi değiştirin.

İş, eş gibidir. Seviyorsanız, onunla ömür boyu mutlu bir hayat yaşayabilirsiniz. Ama bir de sevmiyorsanız… Ömür boyu mutsuz bir yaşam sizi bekliyor, demektir. Bu yüzden işinizi ve eşinizi seçmden önce çok dikkatli davranmanız gerektiğini önemle belirtmek isterim.

Önerilerime karşı alacağım cevapları şimdiden duyuyor gibiyim: “İşini değiştir”, demek kolay… Ama nasıl?” Şimdiki işimi bırakırsam, nasıl geçimimi sağlarım? Nasıl iş arayacağım? Bu işi bırakıp ta ya iş bulamazsam, ele güne rezil olurum. Değiştir, demek kolay da… Ama nasıl?”

Eğer işinizi gerçekten sevmiyor ve mutsuzsanız, bu yüzden hayata olumsuz bakıyorsanız ve hatta depresyona giriyorsanız, sorduğunuz bu soruların cevabını siz bulacaksınız. İşinizi sevmiyorsanız, sevdiğiniz bir işi bulmak ve o işi yapmak için elinizden geleni yapmak zorundasınız. İki tercihiniz var: Biri, sevmeye sevmeye işe gitmek ve mutsuz olmak… Diğeri, sevdiğiniz bir iş bulup, mutlu bir hayat sürmek… Ama unutmayın! Oturduğunuz yerde bekleyerek ve birilerinden bir şeyler umarak hiçbir isteğimizi elde edemeyiz. Alaaddin’in sihirli lambası olsaydı, kabul edilebilecek üç dileğimiz olsaydı belki bu sorunumuzu rahat bir şekilde aşabilirdik. Ama gerçeğe dönüp, gerçek hayattan beklentilerinizi alabilmek için, elimizi, ayağımızı, bilincimizi, gayretimizi harekete geçirmeniz ve merdivenin basamaklarını adım adım çıkmaya başlamanız gerek.. Asla teslim olmayın!

 
Toplam blog
: 63
: 1536
Kayıt tarihi
: 20.04.07
 
 

1968 yılında Üsküdar'da doğdum.İlk-Orta öğrenimimi Almanya'nın Hof/Saale kentinde tamamladım.Lise ve..