Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '09

 
Kategori
Engelli Eğitimi
 

İşitme engelli Kültür Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Sercan Şahin ile röportaj

İŞİTME ENGELLİ OLMASINA RAĞMEN KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİNDE BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ OKUYAN SERCAN ŞAHİN: “ İŞİTME ENGELLİLERİN HAYATINI KOLAYLAŞTIRAN PROJELERE İMZA ATMAK İSTERDİM” DEDİ.

SORU - Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız hangi okulları okudunuz?

SERCAN ŞAHİN- Adım Sercan Şahin. 23/07/1990 da İstanbul'da dünyaya geldim ve şu an 19 yaşındayım. Aslen Sivaslıyım. İşitme engelim olmasına rağmen İstanbul Aşkale’li İbrahim Polat İlköğretim Okulunu ve ardından da İstanbul Bağcılar Barbaros Lisesi’ni normal okullarda okuyup mezun oldum ve şu an İstanbul Kültür Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde (ingilizce, burslu) lisans öğrenimi görmekteyim. Geçen yıl ingilizce hazırlık sınıfı okudum ve şu an bölümümün 1.sınıfı bitirdim, ikinci sınıfa geçmiş bulunmaktayım. Ayrıca öğretim dili İngilizce olarak öğrenim görmekteyim. Öte yandan aynı üniversitenin kütüphanesinde de kütüphane personeli olarak da görev almaktayım. Yani hem okumaktayım hem de çalışmaktayım.

SORU-Engelli olmanızın hikayesini anlatır mısınız? Engelli olunca neler hissederdiniz?

SERCAN ŞAHİN - İki kulaktan işitme kaybım var. Doğduğumda işitme kaybımın var olduğu söyleniyor ayrıca üstelik pırıl pırıl çocukken bebek yaşlarda geçirdiğim bir hastalık sonucu işitme kaybım arttı ve şu an ileri derecede sensörinöral işitme kaybım mevcuttur. Zira, şu an duymam ve konuşmam gayet güzel. Küçük yaşlardan itibaren her iki kulağımda işitme cihazı kullanıyordum. Fakat şu an şimdiye bakılırsa sol kulağımda işitme cihazı, sağ kulağımda ise koklear implant kullanıyorum (2007 aralık ayında implant ameliyatı oldum). Ve bu cihazlar benim duymam ve iletişimim konusunda çok yardımcım oldular. Hala da yardımcı oluyorlar. Bu cihazlar ömür boyu hayatımın bir parçası oldular. Özellikle anne-baba-öğretmen üçlü ilişkisi benim duymamda ve kendimi geliştirmemde de çok etkili oldu. Nitekim bu ilişkiden birisi eksik olsaydı veya benimle ilgilenmeselerdi ben şimdi ne duyacaktım ne konuşacaktım. Onun için kendilerine sonsuz teşekkürlerimi buradan bir kez daha iletiyorum.

Açıkçası ben şimdi kendimi engelli olarak hissetmiyorum. Ama geçmişte benim engelli oluşum beni başarıya götürmeye hazmettirdi. Ne psikolojimi bozardım ne de engelliyim diye şikayet ederim. Bunun yerine sürekli okuma aşkım vardı. Çünkü ailem ve ilkokul öğretmenlerim benimle eğitim alanında çok ilgileniyorlardı ve beni sürekli okumaya alıştırdılar ve bende bu alışkanlığımı elimden geldiğince yıllardır sürdürüyorum. Bilakis, bu durum benim işitme engelli olduğumu unutturuyor.

SORU- Bize ailenizden bahseder misiniz? Anne babanız ne iş yapar? Kardeşleriniz nerede okur?

SERCAN ŞAHİN- Babam 40 yaşında. Ticari taksi şoförü. Annem 41 yaşında ev hanımıdır. Aynı zamanda romatizmal kalp hastası ve psikolojik tedavi görmektedir. Çok şükür şu an iyidir. 1 erkek kardeşim var, 11 yaşında, şu an benim mezun olduğum ilkokulda öğrenim görmektedir. Çok şükür, ailem de herhangi bir işitme sorunu yoktur. Sadece annemizin sağlığı ile ilgilenmekteyiz. Tabii biz annemizin sağlığı ile ilgilenirken psikolojik olarak da babam ve kardeşimde sorun olmaktadır. Ben kendi psikolojimi bozmamaya gayret ediyorum. Bir şeylerle meşgul oluyorum ki psikolojimi bozmayayım. Tabii aileme de ben bakıyorum...

SORU- Kitap okumakta mısınız? Kitap okumanın gelişiminize etkisi nedir?

SERCAN ŞAHİN- Aynı zamanda kütüphaneci olduğum için de elbette kitap okuyorum. Kitapsız yaşam olur mu? Kitaplar insanları doğru yola yönlendiriyor. Dünya da en iyi dostum kitaplardır. Kitap okumanın gelişimime etkisi çoktur: Hepsinden önce düşünce gücümün artması ve zeka seviyemi de arttırmaktadır. Doğru iletişimimi sağlamaktadır. Kelime hazinemi geliştirmektedir. Yaratıcı ve girişken olmamı sağlamaktadır. Bilgi düzeyimi arttırmaktadır. Dünyaya ve olaylara bakış açımı değiştirmektedir. Kısacası kitap okumanın gelişimimizi bir anda pozitif olarak değiştirdiği gerçektir. Fransız yazar Balzac'ın bir sözünü alıntı yaparak hatırlatmak istiyorum:Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak gerekir”. Bu söz, gücü ve kuvveti çalışarak elde etmenin önemini vurgulamıştır.

SORU- Doğru arkadaş seçiminin gelişiminize etkisi nedir?

SERCAN ŞAHİN- Açıkçası bu soru güzel bir soru. Teşekkür ederim. Doğru arkadaş seçimi demek kendine olan özgüvenini arttırmak demektir. Benim için bu çok önemlidir. Şu da bir gerçektir ki; insanlar yalnız yaşayamayacağına göre mutlaka arkadaş edineceklerdir. Ama önemli olan bu seçimin doğru, arkadaşlığında kalıcı olmasıdır. Benim için doğru arkadaş seçiminin gelişmemi pozitif yönde etkilemiştir. Kendine olan özgüvenimi arttırmıştır, sosyal gelişimimi arttırmıştır..

SORU- Hem engelli hem güzel Üniversite kazanmışsınız ve okumaktasınız. Hem de çalışmaktasınız bu başarınızı neye borçlusunuz?

SERCAN ŞAHİN- Bu soru için Teşekkür ederim. Açıkçası bunları başarmak elbette kolay değildir. Bu başarımın sırları şu cümlelerle sınırlıdır: Çok çalışmaktan ve mücadele etmekten geçmektedir. Nasıl bir fizikçinin kendi bulduğu formül varsa benim içinde kendim yarattığım “CKM” formülünü her zaman uygularım ve bu da beni doğru yola götürür. CKM formülü Cesaret etmek (cesurluk) , Kendine güvenmek ve Mutluluktan ibarettir. Ve ayrıca sabretmeyi de göz ardı etmemek gerekir. Bu da benim için vazgeçilmezdir. Bu dünya da sabretmeye alışkın bir insanım. Atalarımızın bizlere bıraktığı çok güzel bir atasözümüzü de hatırlatmak isterim : "Yatan aslandan gezen tilki yeğdir" : bunu şöyle dilimizin altındaki baklayı çıkarırsak (anlatmak istediğimizi daha ince, daha anlaşılır anlatmak), çok güçlü olup da çalışmayan soylu olup da bir şeyler üretmeyen, tembel tembel oturup onun bunun sırtından geçiren kimselerden güçsüz olup da çalışan boş oturmayan ve geçimini sağlamak için uğraşan kimseler daha iyidir.... Ben çok çalışmayı severim. Çalışmak iyidir, çalışmanın zararı olmaz..

SORU- Hayatta en büyük hedefiniz nedir?

SERCAN ŞAHİN- Hayatta hedefim: Nasıl ki küçük bir karınca sırtında taşıdığı büyük bir yiyeceği zorluklara aldırış etmeden taşıyorsa, ben de bu karınca gibi doğru yolda ilerlemek, başarabildiğim kadar zorlukların üstesinden gelmek, elimden geldiğince başarılara imza atmak ve topluma faydalı olabilecek bir şeyler üretmek, yapmak... Özellikle, bir işitme engelli mühendis öğrencisi ve adayı olarak, işitme engelliler için hayatı kolaylaştıracak projelerimi ilerideki yıllarımda hayata geçirmeyi ve uygulamayı amaçlıyorum. Çünkü, ben de işitme engelli insanların arasında bulunmaktayım. Onları ben daha iyi anlıyorum. Yaşadıkları zorlukları genel olarak biliyorum. Çünkü ben de bu zorlukları yaşamıştım ve hala da yaşamaktayım. Dolayısıyla, daha yolumun başındayım. Bunun için sabretmek gerek. Kendime güveniyorum...

SORU- Engelliler hayatta başarılı olmak için neler yapmalılar?

SERCAN ŞAHİN -Her insanın elinde yetecek kadar güç vardır. Bir şeyler başarabilecekleri yetenekleri vardır. İşte engelli insanlarda ellerinden geldiğince gücü yettiğince çaba sarf etmeliler. Kendilerine güvenmeliler, ben bunu yapabilirim diye. Keza, asla ve asla utanmasınlar ve çekingen olmasınlar. Bir şeyi başarmak istiyorlarsa sürekli girişken olmalılar. Bunun içinde inatçı olmak gerekir. Örnek için, tıpkı ampul’un icatçısı “Edison” gibi..

SORU- Siz engelli birey olarak toplumdan neler beklemektesiniz?

SERCAN ŞAHİN- Açıkçası ben kendimi engelli olarak görmüyorum. Zira kendim engelleri aşmış, zorluklara göğüs germiş, açık yürekli, girişken, cesur bir insanım. Toplumun arasına giriyorum, kendimi normal insan olarak hissediyorum, özgür hissediyorum, hiçbir sorunum yok toplumla. Şunu da belirtmek isterim ki; engelli insanlara saygı ve sevgiyi eksik etmesinler. Toplumdan başka bir beklentim yok, aksine toplum benden bir şeyler beklemekte diye düşünüyorum. Çünkü, toplum, benden bir mühendis adayı olarak bir şeyler üretip geliştirmemi bekler. Benim insanlarla olan ilişkim gayet mükemmel, çok iyi..

SORU- Engellilerin toplum tarafından kabullenmesi için toplumumuza ne gibi mesajlar vereceksiniz?

SERCAN ŞAHİN- Engellilerde birer insanlardır. Onlara “engel” gözüyle bakmamalıyız. Engellileri dışlamamalıyız. Hepimiz birer engelli adaylarıyız. Asıl engelliler karşılarına çıkan engelleri geçemeyenlerdir. Engelli insanlar saygıya, sevgiye, şefkate, hatta ve hatta başta eğitime ihtiyaçları vardır. Engelli insanlara saygı demek, insanlığa saygı demektir. Engelli insanlara saygı göstermezseniz ve onları küçük görürseniz, yarın öbür gün sizlerde aynı duruma düşünce saygı ve sevgi bekleyemezsiniz. Onları da aranıza alırsanız hepimiz bu ülkenin birer kardeşi birer engelli insanları olarak yaşamış oluyoruz. Onlara yardımcı olmalıyız. Engelli insanlarında hakkettikleri bir başarıları vardır elbette. Engelli insanlarda diğer insanlar gibi eşit haklara sahiptirler. Hepimiz eşitiz. Engelli insanlar daima sevimli ve iyi insanlardır , Önemli olan engelli insanlara engel gözüyle değil, insan gözüyle bakmalıyız.

Sorularınız için teşekkürler..

Asıl ben teşekkür ederim Sercan Kardeşimiz

TURAN YALÇIN-TOKAT

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..