Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '08

 
Kategori
Engelli Eğitimi
 

İşitme engelli olmasına rağmen Üniversite tamamlayan Kenan Kayataş 'ın başarı hikayesi

İŞİTME ENGELLİ ÜNİVERSiTE MEZUNU KENAN KAYATAŞ .” TOPLUMUMUZ İŞİTME ENGELLLİELERE KARŞI ÖNYARGILI “

SORU- Sevgili Kenan bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

K KAYATAŞ 1980 yılında Yozgat Boğazlıyan İlçesinde dünyaya geldim. 8 yaşında geçirmiş olduğum hastalıktan dolayı her iki kulağımda duymamaktadır. İlk ve ortaokulu normal okullarda okudum. Liseyi Kayseri’de bulunan İşitme Engelliler lisesinde okudum .Böylece il kez benim durumumda olan insanlarla tanışmış oldum.Zamanla işitme engelli insanları , daha iyi tanımış oldum. ÜNİVERSİTEYİ Eskişehir’ de İşitme Engelliler Entegre Yüksekokulunda Bilgisayar Bölümünde tamamladım.

YORUMU- Kenan Kayataş’ı sizde böylece tanımış oldunuz.Bizler aslında onu tanımakta azimli kararlı olan tutumundan dolayı da takdir etmekteyiz her zaman .Ama o bu kadar kabiliyetine rağmen bugün iş bulamayan bir işitme engelli . Bu durumda galiba sadece ülkemizde yaşanan bir durum işte.

SORU- Neden illa Üniversite okumak istedin Kenan Üniversite okumak İşitme engelli olarak sana zor gelmedi mi? Çalışmalarınızda sizi motive eden neler oldu?

K KAYATAŞ – Hem okumaya devam etmek hem de Üniversite hayatımı yaşamak istedim. Okuduğum Üniversite İşitme Engelliler için özel okuldu. Kendi açımdan hiç zorlanmadım. Bilgisayar Bölümünde olduğumdan sürekli olarak Bilgisayar Dersleri gördük.

YORUMU – Kenan okumaya azminden dolayı pek çok işitme engellinin korktuğu Üniversiteyi okuyarak hayatını bir düzene sokmuş oldu.Ancak okumayı sevmesine, bilinçli ve girişken bir yapıya sahip olmasına rağmen iş bulamaması ya da fabrikalarda çalışmaya teşvik edilmesi de gerçekten üzücü bir durum.

SORU- Bize ailenizden bahseder misiniz? İşitme engelli olmanıza rağmen sizin okumanız için neler yaptılar? Anne ve babanız ne iş yapar? Kardeşlerin nerede okur veya çalışır senin Üniversite okumana katkıları ne oldu?

K KAYATAŞ Ailem Yozgatlıdır. Boğazlıyan İlçesinde ikamet etmektedir.Babam emekli ve çiftçi .İki kardeşim var. Biri Üniversite okumakta , öbürü de çalışmaktadır. Ailem ve çevrem beni normal olarak bilir. Hiç engelli olduğumu düşünmezler. Çünkü benim tek sorunum sadece işitememek. Onlarla konuşarak, dudak okuma yöntemi ile iletişim kurmaktayım.Bana en büyük destekleri anlayamadıklarımı anlatmaları ve bana bu konuda yardımcı olmalarıdır.

YORUMU- Bir engelliyi anne ve babası normal insan olarak kabul ederek ona destek olurlarsa, herkes ona yardımcı olacaktır. Ancak ailesi onu normal olarak kabul etmez ve benimsemezse toplumunda o insanı kabul etmesi oldukça zor olacaktır.Ama ne yazık ki kişiliği gelişememiş bazı aileler, engellilere üzerinden kalkamayacağı kadar başkalarının sorumluluklarını da yüklemeye çalışmaktadırlar ki bu toplumun bir kesiminin engelliyi hamal gibi görmesi gibi görüntü oluşturmakta.

SORU- Kitap okumakta mısın Kenan ? Bir işitme engelli olarak kitap okumanın sana faydaları neler oldu?

K KAYATAŞ- Okuyorum ama roman türü kitaplar da okumamaktayım. Sıkılıyorum. Sadece gazete ve dergileri okumaktayım. BAUNLARI OKUMAM KONUŞMA VE YAZMA YETENEĞİMİ DAHA DA GELİŞTİRMEME SEBEP OLDU. zaten çoğu işitme engelliler yazmaktan ve düzgün kelimeler kullanmakta zorlanmaktadırlar.

YORUMU- Okumayı seven engelli her zaman başarılı olur.İnsan duyamıyorsa çok okuyarak açıklarını kapatabilir ve hayat ona daha kolay gelebilir .Biz her zaman okumayı hayatımızın temel felsefesi yaparak her zaman başarıyı yakalamış insanız.Ancak bu okuma faydalı kitapları seçerek olmalı, az lafla çok şey anlatmak ne kadar önemliyse az yazı ile çok şey anlatan ve güzel Türkçe kullanan yazarları seçmekte o kadar önemli bence.Okuyacak kitap seçmek bence seni vezirde rezilde yapabilecek arkadaş seçmekte eşdeğer bir şey.

SORU- Sevgili Kenan arkadaş seçimine dikkat eder misin? Doğru arkadaş kim sence? Bir işitme engellinin doğru arkadaş seçmesi sence neden önemli?

K KAYATAŞ Hem normal hem de engelli olsun arkadaş seçimi fark etmiyor. Anlaşabileceğim ve beni anlayan kişileri arkadaş olarak seçmekteyim. İşitme engelliler arkadaşlarını hep kendileri gibi işitme engellilerden seçerse, hep onlarla beraber olursa zamanla toplum içinden uzaklaşıyor ve toplum içine girmekten de korkmaktadırlar. Bundan dolayı normal arkadaş seçmelerinde her zaman fayda vardır. ONLAR SAYESİNDE KONUŞMAYI VE YAZMAYI ÖĞRENİYORLAR . Toplum içine girmekten çekinmemeli ve engelli her zaman toplum içinde yaşamaya bakmalı

YORUMU- İşitme engelli olan insan tabii ki normal insan gibi arkadaşına her zaman dikkat etmek zorundadır.Arkadaşı onu her zaman iyi güzel şeylere yönlendirmelidir.Bazen arkadaşı iyi güzel yönde etkileyeyim derken birde bakmaktasın ki o arkadaş seni kötü yönde etkilemeye başlamışta sen farkına varamamışsın . İnsanlar buna dikkat etmedikleri zaman ne yazık ki gelen felaketin de farkına varamamaktalar.Arkadaş seçerken özellikle işitme engelli ince eleyip sık dokumalı ve kendisine faydalı olacağına inandığı arkadaşları seçmeye özen göstermelidir.

SORU- Bir işitme engellinin ülkemizde okuması çok rastlanan bir olay değil. Sen bunu nasıl başardın bunu anlatır mısın ?

K KAYATAŞ- Bazı anlayan ve konuşabilen işitme engelliler için Üniversite eğitimi hiç zor değildir. Bende okuduğumu anlayabildiğim için bu konuda hiç zorlanmadım. Genel olarak işitme engelliler için Üniversite hayatı çok zordur. Sadece el becerileri gerektiren yüksekokullarda okumayı tercih ederler. Ama anlayamadığım tek şet okuduğunu anlamakta ve yazı yazmakta zorlanan bir işitme engellinin Üniversiteye kadar nasıl geldiği ve okuduğu engelliler yüksek okulunda bunu gördüm. Ama sonuçta zorlanınca ayrılmak zorunda kalmaktalar.

YORUMU- Engelli insan okumayı severse sosyal ve iktisadi bilimler öğretilen normal okullarda da başarı sağlayabilirler. Buna ben her zaman şahit oldum.Nasıl başarılı olduklarını sorduğum zaman ise okumayı çok sevmelerinden dolayı başarılı olduklarını anlayarak okumanın erdemini her zaman anlarım.Aileler çocuğumuz bir okul okusun geçsin, diploması olsun zihniyetinden çok , okuldan öğrenebileceğinin azamisini alsın bilgisi ve kültürü artsın gözü ile bakmalılar.

SORU- İşitme engellilerin genelde Üniversite okumadıklarına şahit olmaktayız. Bunu , yani Üniversite okumaktan da korkmaktalar neden?

K KAYATAŞ İşitme engellilerin çoğu Üniversite eğitimi almaktan sıkılmakta. Ders çalışmayı çok sıkıcı bulmaktalar. Üniversite eğitimi daha sıkıcı ve daha zor görülmektedir. Hem de o okula gitmeleri için sınavı da kazanmaları gerekmektedir. Bu sınav yani ÖSS DE ONLARA ÇOK ZOR GELMEKTE. Onların iyi eğitim almaları için en başta iyi eğitim almaları gerekmektedir Bu da öğretmenlerin işini zorlaştırmaktadır. Durum böyle olunca da öğretmenler haklı olarak ne anlatacaklarını bilememekteler. Sadece anlaşılması kolay olanları anlatmaktalar. Üniversite(Engelliler Entegre Yüksekokulu) bile bizlere Matematikte ortaokul düzeyinde dersler verdikleri zamanlar oldu.

YORUMU - Korkulsa da engelliler rahat hayat yaşamak isterlerse muhakkak ki Üniversite tamamlamalılar . Eğer tamamlamazlarsa ve kendilerini yetiştirmezlerse o zaman basit ve zor işlerle uğraşmaktan da asla sıkılmamalılar.”Çocuğumuzun boyacı badanacı olmasını istememekteyiz” diyen insanlarda çocukların iyi Üniversite tamamlaması için, güzel okullar okuması için çaba harcamalılar işte.

SORU- İşitme engellilerin Üniversite eğitimi almaları için onların aileleri ve işitme engelli liselerine , işitme engelliler yardımlaşma derneklerine, ve üniversite okumuş işitme engellilere ne gibi görevler düşmekte.

K KAYATAŞ Bir aile işitme engelli çocuklarının Üniversiteye kadar okumalarını istiyorsa özellikle okul seçimini iyi yapmalılar. Her işitme engelli okulu da aynı değil çünkü. Bazıları hiç eğitim vermezken bazıları da çok iyi eğitim vermekteler. Benim bildiğim iyi tek okul Eskişehir’ deki İşitme Engelliler Çocukları Eğitim Merkezi Bu okulda okuyanlar Üniversiteye kadar devam etmektedirler. Liselere düşen görev sadece iyi bir eğitim vermek. Üniversite okumuş bir işitme engellinin görevi ise işitme engellilerin ne gibi zorluklarla karşılaşacağını nasıl bir eğitim verildiğini anlatmaktır. Derneklerin eğitim için bir görevleri de yok. Daha çok sosyal ve kültürel faaliyetler için bunlara görev düşmektedir.

YORUMU- İşitme engelli çocuğu olan aileler daha önce güzel okullar tamamlamış insanlardan faydalanarak onları çocuklarına sevdirerek ve onları çocuklarına örnek göstererek çocuklarını da başarıya motive edebilirler ve çocuklarının da başarılı olabileceği konusunda destek olabilirler.Hatta bunu yaparken başarılı olmuş işitme engellileri bizzat evlerine misafir olarak davet edebilirler veya çocuklarını da yanlarına alarak böyle başarılı olmuş engellilere misafirliğe gidebilirler.

SORU- Çalışmalarında sınav kaygısı yaşadın mı Kenan nasıl aştın bu kaygıyı ?

K KAYATAŞ – ÖSS den bahsediyorsanız hiç stres ve kaygı yaşamadım. Çünkü kaybedersem sadece üzülecektim ve dünyanın sonu da olmayacaktı.

YORUMU – Sınav kaygısı ve stresi her insan yaşar ve bunu da abartmamak lazım. Kaygının azı kar ortası karar çoğu zarar.Engelli insanın kaygı yaşaması ise gerçekten normal bir şey bunu da abartmamak lazım ama ne yazık ki bazı ailelerde kaygı ve stresi azaltmak yerine çoğaltmaya bakmaktalar.Çocuklarını hakikaten sevdiklerini Başarlı olmasını istediklerini sözle değil de davranışları ile gösterirlerse aileler o zaman çocuklarında da sınav kaygısı ve stresi en az düzeye inecek ben buna inanmaktayım

SORU - İşitme engelliler iş yaşamında ne gibi sorunlarla karşılaşmaktalar ve evlenmede sorunları genelde neler olmaktadır.

K KAYATAŞ En çok iş yaşamında iletişim yüzünden çok zorlanmaktalar. Ancak bunların yanındaki normal arkadaşlarından yardım alarak atlatmaktalar. Beden gücü ile çalışan işitme engellilerin tek sorunu uyarı sistemlerinin sesli olması . Tehlike anında sesleri duyamayınca canlarından bile olabilmekteler. Evlilikte ise normal insanlarda olduğu gibi işitme engellilerde de sevgi ve saygı varsa sorun yoktur. Evlilikte sorun çıkarsa hemen hepsi anne ve babalarından yardım ister. Bunu tek başına yapmaktan çekinirler. Çünkü ne yapacaklarını bilmezler.

YORUMU- Engelliler evliliklerinde ve iş yaşamında normal olanlara göre daha dikkatli olmalı engelli insanın işi sağlamlara göre daha rahat ve geliri iyi ise evlilikte de mutlu ise kıskançlık konusu olabilmektedir.Bunu aşmak için engellilerin çevresindekilerin eleştiri ve kıskançlık kokan sataşmalarına aldırış etmemeleri onların yararına olacaktır çoğu zaman.Çünkü işitme engelli bireylerde hatayı kendileri için yaşamaktalar.Çevrelerindeki insanları memnun etmek için değil.

SORU- İşitme engellilere nasıl bir avantaj sağlanmalı ki işitme sorununun dezavantajları bununla giderilmiş olsun?

K KAYATAŞ – Herkesin girdiği ÖSS sınavındaki sorulan soruları İşitme engelliler hiç anlamamakta. Sadece işitme engellilerin girebileceği ve sorulan kolayca anlaşılabileceği sınav yapılırsa o zaman çoğu işitme engelli sanırım bu duruma sevinecek. Aynı durum devletin açtığı engelli personel sınavı içinde geçerli.

YORUMU- Engellilere ÖSS de genelde puan avantajı verilmekte ve engelli biraz bilgili ise güzel okulları kazanabilmekte.Ancak çoğu işitme engelli bunu bilmedikleri için bundan faydalanamamakta.Cahillik bilinçli olmamak, olandan da faydalanamamak burada da kendini göstermekte. Engelliler haklarını iyi bilmeli ve aramalılar ki hayatta da başarılı olsunlar.Bu dünyada hakkını iyi arayan insanların hayatta daha başarılı olduklarına da şahit olarak işitme engellilerin ne gibi hakları olduğunu çok iyi araştırarak hakların babalarında olsa bile bırakmadan almalarını tavsiye ederim.

SORU- Engellilerin toplumca kabul edilmemelerinin sebebi sence ne ? Engellilerin toplumda normal insan kabul edilebilmeleri için neler yapılmakta?

K KAYATAŞ – Toplum işitme engellileri zaten kabul etmektedir. Ama işitme engelliler nedense toplum içine girmekten korkmaktadırlar.Bu korku iletişimden kaynaklanmakta. Topluma düşen tek görev onları aralarına almaları. Onlarla iletişim kurmaya çalışmaları. Bu ilk başta zor gibi ama işitme engelli size alışınca bu daha kolaylaşmakta. Ne dediğinizi anlar. Ancak toplumun tek yanlışı işitme engelliler konusunda önyargılı olmalarıdır. HER İŞİTME ENGELLİ. AYNI DEĞİLDİR. Bazı işitme engelliler okumamış cahil kalmış olabilirler .Bazı işitme engelliler var ki normal insanın bile hayret edeceği zekaya sahip .Ama ne yazık ki bu işitme engellileri keşfedemiyoruz ve kaybolup gitmekteler toplumun içinde çoğu zaman . Keşfedilenler ise çok şanslı.

YORUMU- İşitme engellilere toplum önyargılı olarak yaklaşmasa ve devamlı olarak onları anlayacak çaba harcasa engellilerden faydalanmış olacaklar ama ne yazık ki engelliler faydalı olamaz, ya da engelliler aptaldır onlar sömürelim görüşü hakim toplumda ve insanlar tek başlarına cahil toplumun ön yargılarını yıkamamaktalar.Zihinlerdeki işitme engelleri ne yazık ki kulaklardaki işitme engellerlinden çok daha büyük.Ne zaman işitme engelli insanlarla alay eden, onları kandıran insanları görsem o zaman “BU ADAM ACABA BEYİNDEN İŞİTME ENGELLİ Mİ “ diye düşünmeden edemem.Aklı başında insan önce kendi beynindeki engelleri yıkarak işitme engellilere kıskançlık yerine sevgiyle bakarak onların kulaklarındaki engelleri de yıkmanın yollarını arar.ve bulurda tabii ki.

SORU- Toplumumuza işitme engelliler hakkında başka neler anlatacaksın Kenan ?

K KAYATAŞ- Lütfen işitme engelli insanları aramıza alalım. Onlarda aynı toprak üzerinde yaşadığımız insanlardır. Onlara işitme engelli diye acınacak halde bırakmayalım. Bu durum onları utandırmakta ve işitme engelli olduklarını saklamaktadırlar. Asıl acınacak olan tüm engelliler hakkında önyargılı olan kişilerdir. BENDE İŞİTME ENGELLİYİM AMA BU DURUMU HİÇ SAKLAMIYORUM Kİ Kendimi şu an toplumun içinde görmekteyim.

YORUMU- İşitme engellinin yaşadığı toplum bilinçli ise o zaman engelli , engelli olduğunu aklına getirmesi hiç ama cahil toplum her zaman engelliyle ikinci sınıf insan gözüyle bakacaktır.

Teşekkür ederim sana Kenan bu güzel röportaj için.

TURAN YALÇIN-TOKAT

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..