İSLÂM COĞRAFYASI

İslâm Coğrafyasında mutlâk huzur sağlanabilir mi?

Savaşlar, kaoslar, açlıklar, sıkıntılar biter mi?

Mutlu Çoğunluklar olur mu?

Meselâ, bir İsviçre, Kanada, Danimarka, Litvanya, Sn Petersburg vb. kalitesine ulaşabilir miyiz?

HAYIR.

Ve de asla Hayır.

Bu kadar mı vahim?

Değil.

İşin ruhuna, eşyanın tabiatına aykırıdır.

" HER insan müslüman doğar".

Ve doğal olarak HER insan müslüman olarak ölür.

Selâm Yetisi donanımlı doğuyoruz, yine Selâm üzere göçüyoruz.

Aynı evrede başlayıp, aynı evrede bitirilen bir oluş, kazanç değildir. Artı olanaklara sahip olunamaz.

O hâlde?

Bir üst evre, MÜ'MİN karaktere evrilmek, yükselmek kaçınılmazdır.

İslâm Coğrafyasındayız, İmân Coğrafyasında değiliz.

İmân, mümin, emin, güvenli, güvenilir, güvende, mamur vs.

Huzur Makamı, evresi, yaşantısı ancak ve ancak Mutmâinne, yani Mümin Donanımları ile gerçekleşmektedir. Oysa, Selâm, başlangıçtır, giriştir, ilk adımdır.

Bu Coğrafya, insanlığın doğduğu yerdir. 

Ve insanlık Sürekli bu coğrafyada doğmaya devam edecektir.

Bu coğrafya ilk adımdır. Doğumhanedir. İşin mutfağıdır.

İslâm Coğrafyası yaşayanları ÜMMET tirler. Emzikli, emmeye, memeye, mamaya, bakıma, vasiye muhtaç birer bebektirler.

Ve HEP böyle kalacaktır.

Ve bu coğrafya, şu an yaşamakta olan tüm insanların SILASI dır.

Anavatan, Babavatan burasıdır, İslâm Coğrafyasıdır.

Doğum sancıları sürekli ve sürekli yaşanacaktır.

Bilinmelidir ki, Sonraki Yaşam Ülkeleri, kaliteli, mutlu yaşam endekslerini bu coğrafyaya borçludurlar.

Umarım, anlaşıldı.