İslam dünyasını bölen şerit: Gazze

Yaklaşık on günden beri Gazze’yi hava, deniz ve karadan kuşatan İsrail Filistinlilerin hayatını cehenneme çevirdi.

Harekâtına Hamas’ı bahane eden İsrail’in hedef olarak bu örgüte nihayet vermeyi amaçladığı üst düzey İsrailli yetkililer tarafından da dile getirildi.(Fakat bu tür operasyonlarla Hamas’ın bitirilemeyeceğini kendileri tarafından da bilinmekte.)

Şimdi akla gelen sual şu. Acaba gösterilen hedef görünen köy mü yoksa dağ yamacına kurulmuş köyün arka sırtı mı?

Kanaatime göre İsrail’in hedefinin sadece Hamas olduğunu belirtmek trajik bir komediden öteye gitmiyor.

İsrail’in muhtemel bir İran Harekâtı öncesi bu ülkenin Arap Dünyası’nda var olan desteğini söz konusu âlemde Hamas’ı Destekleyenler ve desteklemeyenler olarak iki cepheye bölmeyi hedefliyor.

Hamas’ın Arap Dünyası’nda özellikle Suudi Arabistan, Ürdün ve Mısır gibi ülkelerde hoş görülmediği safi bir hakikat olarak karşımızda duruyor.

Bu itibarla İran’ın Hamas’ı destekleyen bir ülke olarak biraz evvel saydığımız ülkelerden dışlanması azami surette İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri’nin işine gelecektir.

Bundan dolayıdır ki Hamas kanalıyla İran ve bahsettiğimiz bu ülkeler arasında cepheleşmeyi ziyadesiyle derinleştirmek Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’in başlıca hedefidir.

Şu an ki siyasi pozisyon maalesef Arap Âleminde ki bu cepheleşmeyi su yüzüne çıkardı.

İsrail bir yandan Gazze’yi vururken bir yandan da yarattığı bu cepheleşmeyle adeta bir taşla iki kuş vuruyor.

Arap Âlemi ve İslam Dünyası da maalesef kendi içinde yarattığı bu manasız kısır çekişmelerle İsrail’in değirmenine su taşımakla vazifelendiriyor kendisini.

Netice İtibariyle söz konusu vaziyet bu şekilde cereyan ettiği müddetçe İran ve Arap Dünyası’nın akıbeti kaçınılmaz acı sonla yüzleşmek olacaktır maalesef.