Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '10

 
Kategori
İnançlar
 

İslam hakkında ne biliyorsunuz? (3)

İslam hakkında ne biliyorsunuz? (3)
 

kamufle olmuş geko


*Kur’an’a göre, “eğlenmek için yaratılmamış olan” düzen üzerinde düşünmek, araştırmak ve onları öğrenmek, insanları, sadece vahiyler ve peygamberler yoluyla değil, akıllarıyla ve kendi araştırmalarıyla da Allah’ın varlığını ve birliğini öğrenmeye götürecek, insanı Yaratıcı’ya gerçek anlamda yaklaştıracak olan araçlardır.

Ancak bu sayede din ve bilim arasındaki çatışma bitecek, bilim kusursuz düzenin tesadüfen olamayacağını, mükemmel olması için de tasarlayan ve Yaratan’ın Tek olduğunu kabul etme noktasına gelecektir.

Bundan sonra Allah’a inanmanın yerini Allah’ı bilmek alacak, ölümden sonraki yaşam inanç olarak kalacaktır.

Ama siz, insanların sadece yaratılmış olanları seyretmesi, onları anlamaya çalışmaması gerektiğini veya yeryüzünde ve gökyüzünde belli düzenlerin varlığını anlayabilmenin ve açıklayabilmenin onların bir yaratıcısı olmadığının kanıtı olduğunu düşünüyorsanız.

<ı>“Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri eğlenmek için yaratmadık. İkisini de sadece gerçeği göstermek üzere yarattık. .” (Dühan, 64/44, 38-39)

<ı>“Göklerde ve yerde nice mucizeler var ki, yanlarından geçip giderler de dönüp bakmazlar bile.”(Yusuf, 53/12, 105)

<ı>“De ki’ Hiç bilenlerle bilmeyenler eşit olur mu? Ancak gönül ve akıl sahipleri düşünüp ibret alır.”(Zümer, 59/39, 9)

<ı>“De ki, ’Göklerde ve yerde neler var/neler oluyor bir bakın!”(Yunus, 51/10, 101)

*Dedikodu, alay, kusur arama, cimrilik veya israf, Allah adına insanları yargılayıp cennetlik veya cehennemlik ilan etmeyi, rüşveti, torpili, kamu haklarına tecavüzü vd. önemsiz sayıp, yemeğin hangi elle yeneceği, bornozla namaz kılınıp kılınmayacağı gibi konularda titizleniyorsanız.

<ı>“Ey inananlar! Bir topluluk başka bir toplulukla alay etmesin. Olabilir ki, alay ettikleri topluluk kendilerinden hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Alay ettikleri, kendilerinden hayırlı olabilir. Öz benliklerinizi ayıplamayın/kendi nefislerinizde ayıplar aramayın; birbirinize lakaplar yakıştırmayın. İmandan sonra fasıklıkla adlanmak ne kötü şeydir. Kim ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimlerdir. Ey iman edenler! Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın. Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin. Sizden biri ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan iğrendiniz. Allah’tan sakının. Hiç kuşkusuz, Allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz olandır.”(Hucurat, 105/49, 11-12)

* Sınırları tanımamanın çoğunlukla dindarlığın değil, kişisel hırsın, dizginlenmeyen hoşgörüsüzlüğün sonucu olduğunu düşünmüyorsanız. Örneğin: Hz. Ali’nin, Hz.Osman’ın katillerini bulması gereklidir. Ama yüzlerce insan “biz öldürdük” demekte gerçek katil veya katiller bulunamamaktadır. “Konuşan Kur’an” Hz.Ali, muhalefetin istediği gibi hepsini öldürmek yerine, gerçek katil veya katillerin bulunmasını sağlamaya çalışır. Ama muhalifler tarafından katilleri korumakla, yakalamayı istememekle suçlanmaya başlanır, şirkle, küfürle suçlanarak öldürülür! Muhalefetin başı Muaviye hedefine ulaşır; Emevi hanedanlığı kurulur! Daha sonra “Ehlibeytimi sevmenizden başka bir şey istemiyorum” diyen Peygamber’in torunları da öldürülür.

Sizce Muaviye, Hz. Muaviye midir?

Adını din veya dine hizmet koyan her grubun ve kişinin peşinden gidilir, onlar dine hizmet ediyor sayılırlar mı?

Din maskesiyle cinayetler işleyenlere, siyasete, ticarete, kişisel çıkarlara alet edenlere hoşgörü ile yaklaşılır, yaptıkları mazur görülür mü?

Öte yandan tarihte yapılmış haksızlıklar için kin gütmek mi, yoksa insan öldürmemiş insanların öldürülmemesi, barış ve hoşgörünün yerleşmesi için çaba göstermek mi gereklidir?

<ı>“Allah’ın sınırlarını aşanlar, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.”(Bakara, 92/2, 229)

<ı>“Ben buna karşılık sizden yakın akrabamı/ehlibeytimi sevmeniz dışında bir şey istemiyorum”(Şura, 62/42, 23)

 
Toplam blog
: 174
: 4451
Kayıt tarihi
: 19.06.09
 
 

1958  doğumluyum. Arkeologum. Evliyim. Çocuğum yok. Çalışmıyorum. Yıllarca çalıştıktan sonra, zam..