İslam ve ekonomi (1) Kapitalizm ve Komünizm, alıntı, yamalı bohçadır. Bu nedenle eksiktir.

Sözde modern, medeni olduğunu iddia eden insan, üretmeyi akıl etmiş ancak paylaşmayı nedense unutuvermiştir! Etinden, sütünden, yumurtasından yararlandığımız bir “Hayvan” bile yarınını düşünerek biriktirmez. İnsan öyle mi ya! Yedi sülalesine yeteni, artanı ile biriktirir. Yine de gözü damlayan alın terindedir. “Hayvan” kelimesine aşağılama yükleyene de sormak gerekir; O hayvanlar olmasaydı, senin durumun acaba ne olurdu? Düşünen insan! Düşünmeyen hayvana karşı! Dikkat ettiniz mi? Kaldırımda yürürken karşınızdan gelen bir köpek size yol vermektedir. İnanmayan gözlemleyebilir. O havlayanlar mı? Ne yazık ki, taşlanmış ve acıtılmış olanlardır. Kimi insanlar gibi...

* * *

Bireyden çok toplumla anlam bulan ekonomi, tanım olarak ortak bir mutabakata sahip değildir. Kısaca; avcılık ile doğmuş, tarım ile ortaya çıkmış, sanayileşme ile kimlik kazanmıştır.

Bulunduğumuz noktada; insanın kafasının ürettiği bilgi, kolunun ürettiği gücün yerini almaya başlamış olsa da, hırs ve zaafları, hala avcılık döneminden maalesef çıkamamıştır.

Modern İnsan! Hala gücünü ezmek için kullanmaktadır. Hala çalmaktadır. Hala aldatmak için yalan söylemektedir. Hala hırsı; aklının ve gözünün önündeki sisleri kaldırmasına engeldir.

* * *

Ekonomi tek kelime ile değiştirmektir. Eğer, değiştirme ihtiyacı olmasaydı düşündüğümüz manada ekonomi de olmayacaktı.

-Avcılık ile açlığını gidermiş, midesini doldurmuştur.

-Toprak ve tarımla, açlığını gidermesinin yanında, ömrünü uzatmıştır.

-Makineleşmeyle; doymuş karnına, uzamış ömrüne, konfor getirmiştir.

-Şimdi de ürettiği bilgiyle; doymuş karnının, uzamış ömrünün, konforlu yaşantısının devamını sömürerek sürdürmenin peşindedir.

* * *

İnsanın yanlış anlayışlarının ve zaaflarının sonucu olan Kapitalizm ve Komünizm, özetle demektedirler ki;

Ya devlet (toplum) için birey sömürülmeli, feda edilmeli,

Ya da birey için devlet (toplum) güçsüzleştirilmelidir.

* * *

Avrupa, ancak 17. Asır da, aile ekonomisinden, toplum (devlet) ekonomi anlayışına gelebilmiştir.

İslam, 7. Asırda gelmiş ve gelecek en iyi sistemi getirmiştir; ne bireyin önceliği vardır. Ne de toplumun vazgeçilmezliği...

Toplum (devlet) ve birey bir dengede olmak zorundadır. İslam bunu getirdiği için mükemmeldir.

Serbest pazar ekonomisini kuran sistemin (ilk) sahibi, çok net ve açık olarak İslam’dır.

Kapitalizm; yamalı bohçadır, eksiktir. Çünkü alıntıdır.

Komünizm de yamalı bohçadır. Bu nedenle eksiktir. Eksikliği önemli ölçüde alıntı olmasından gelir.

Dökme su ile, alıntılarla kuyu dolar mı? Dolmadığı görülmektedir.

Alıntı ve çalıntı düşüncelerle kurulan bir ekonomik sistem devam ettirilememektedir. Etmemektedir.

Meraklısı bir tarafa lütfen not etsin. Çin veya bir başkası, mevcutları taklit ederek, özellikle de insanı sömürerek birey ve toplum arasında adaletli bir denge kuramadan, mutlu sonla bitebilecek hiçbir tarafa gidemeyecektir.

Diğer denge kuramayanlar gibi, sık sık iflas edecek ve her zaman tekrar başa dönecektir.

* * *

İnsanlık belki de bir gün birçok hastalığa çare bulabilecektir.

Biri istisna; akıl hastalıklarına. Çünkü, akıl, kendisini (aklı) çözememektedir. Yetenekleri (belki de bugün) uygun değildir.


Bu anlamda, insanlık kendi kurduğu sistemle, hiç bir zaman mutlu bir sona yaklaşamayacaktır.

-"Aaaa O nedenmiş? Evvelce hiç böyle bir saçmalık da duymamıştım."

-Anlatayım; İnsan, gittiği her yere, cinliğini, kurnazlığını, ihtirasını ve zaafını tutkal olarak götürmektedir. Bu nedenle yaptıkları, bir tarafı ile eksik, hatalı olmaktadır.

* * *

Yazılar, okuyanın dikkatini dağıtmamak için mümkün olduğu kadar kısa tutulacak, bununla beraber;.

Kapitalizm, komünizm ve İslam; ekonomi, birey ve toplum anlayışları ile detaylı ve karşılaştırmalı olarak açıklanmaya gayret edilecektir.

Resim; www.dostlukbirbaska.com'dan alıntıdır.