İslami Kemalist Olmak Mümkün mü

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçeğin söylediği ve bazı kesimlerce de literatürümüzde yeni bir kavram olarak nitelendirilen İslami Kemalist tabiri bilinenin aksine hiç te yeni olmadığı ve eskiden beri yani Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren bu kavramın var olduğunu fazla kullanılmasa ve kaynaklara, kayıtlara geçmese de yazılmasa da aslında var olduğunu bir kez daha hatırlatmakta fayda var.

Öncelikle bu konu hakkında çok da fazla bir ayrıntıya ve detaya girme niyetinde değilim, lakin genel bir çerçevesini çizmek ve bazı noktaların üzerinde durmak yeterli olacaktır zannımca.

Kemalist düşünce ya da Atatürkçülük fikriyatı, kavramı, ideolojisi veya felsefesi diye bileceğimiz tartışılan bu mevzu bilindiği gibi sadece sol, liberal ve diğer farklı kesimlerin değil; sağ muhafazakar, Anadolu milliyetçisi ve dindar kesimler için de bir kavram, ideoloji ya da yol gösterici, örnek alınan ve sahiplenen değer verilen, sevilen önemi ve yeri bilinen; farkında olduğu bunun bilincinde olan, olduğu herkesin bilmesi gerekir. Bu yanlış algıyı ve kısır döngüyü düzeltmekte fayda mülahaza görüyorum.

Bu sadece Türkiye’de var olan bir şey değildir dünyadaki diğer devlet, milletlerde ve İslam ülkelerinde, devletlerinde de var olan ve hepsi olmasa da bunu benimseyen bir kesim var. Kemalizmin sadece belli bir kesimin ya da kişilerin tekelinde olan ve benimsenen bir kavram, ideoloji ve akım değildir. Hemen bütün kesimleri ortak bir paydada birleştiren, bir araya getiren bir yol ve ekoldür. Bunu da Atatürk’ün ilke ve inkılaplarıyla fikri ve düşünce hayatıyla ileri görüşlülüğü; attığı adımların örnekleri doludur tarihimizde ve hala öyle olduğunu söylememize ayrıca değinmemize gerek var mı bilmiyorum yaşıyoruz çünkü.

Bu Türk olsun Kürt olsun başka millet ve devletlerde olsun veyahut sol, liberal; muhafazakar sağ kesim olsun fark etmez. Atatürkçülüğün veya Kemalistliğin siyasi, sosyal içtimai, dini ve düşünce ile fikir hayatla felsefesindeki yeri ve uygulaması uygulayış biçimi ve politikası tartışmaya ve yoruma açıktır. Kişi ve parti için de geçerli bu yorum ve katılıp katılamama . Lakin bunun belli bir kesim tarafından reddedilmesi ve inkar edilmesi ile kabullenmemesi hakikatin öyle olduğu anlamına gelmez. Herkes her şeyi fikir ve düşünceyi, topluma mal olmuş devrim ve tarihi adımları beğenmeyebilir ama bunu sadece belli bir kesime de ait kabul edip, karşı bir nefret ve bir çürütme tezi çabası içerisine girmesi yanlış bir o kadar da faydasız.

Özetle söylemek istediğim şu ki ; İslami Kemalist olmak pekala mümkün ve olmak için de bir sebep te yok. Zaten bunun aksi bir durumu ve kaidesi kuralı, akli fikri; mantıki ve dini vecibesi de yok. Sen şusun busun diye bunun kırmızı bir çizgisi, yasası ya da herhangi bir nedeni ,engeli yok. Her kesimden insanların ile farklı dini inanış fikir ve düşünceye hayata sahip kişilerin; millet veya grupların Kemalist olduğu olabileceği gibi filhakika dindar sağ muhafazakar dediğimiz kesimden insanlarınde olabileceği mümkün ve bu gayet normal hatta doğal bunu böyle karşılamak, düşünmek  gerekir.

 Bu halkada parti,grup ve toplulukların mensupları, önderleri başkanları ile siyasi liderlerin kişilerin de olması doğal ve bundan etkilenmesi, kabul edip benimsemesi kendine örnek aldığı, bu ideolojiyi benimsediği neden tuhaf karşılanıyor der gibi benim gibi sizin de garipsediğini duyar gibiyim. Bu vatan hepimizin olduğu gibi Anadolu çoğrafyasındaki tarihi ,kültür, medeniyet; dini siyasi sosyal farklılıklar ile kişiler liderler, fikir düşünce, sanat ve akımlar değerler hepimizin ortak değeri ve mirasıdır. Ayrım ve ötekileştirme yok sayma bizi birbirimizden koparır birlik ve bütünlüğümüzü zedelediği gibi yıpratır bizi hem ülke hem de millet ve toplum olarak. Çözüm ise bundan kaçınmak ve milletçe birlik ve beraberlik içinde mutlu huzurlu güvenli bir şekilde yaşamak ve buna gayret etmek için çabalamak. Herkesin dini yaşam ve fikir, düşünce özgürlüğüne ve tercihlerine saygı duymak elzem olduğu kadar bir erdemdir aynı zamanda.