İslami Terör Emperyalist İcadıdır

Emperyalistler kendi yarattıkları canavarın faturasını Müslümanlara ödetmek istiyorlar. Tarihsel süreç ise gerçeğin ne olduğunu gösteriyor:

Avrupa’yı bilim ve medeniyet merkezi yapan, içine düştükleri Karanlık Orta Çağdan çıkaran, İspanya ve Portekizde yüzyıllarca barış içinde yaşatan Endülüs Müslümanlarının elindeki Kur’an ile elimizdeki Kur’an aynı.

Hakimiyeti elllerine aldıktan sonra 1492’de Müslümanları ve Yahudileri katleden, kovan Hıristiyanlara karşı kollarını açan,  100 bin Yahudinin çoğuna ve Müslümanlara sahip çıkan Osmanlı’nın elindeki Kur’an da aynı. 

İki defa dünya savaşı çıkaran, atom bombası icat eden ve kullananlar Müslümanlar değil!

Sovyetler 1979’da Afganistan’ı işgal edinceye kadar İran’da, Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da,.. insanlar yine Müslümandı. Avrupa’da,  ABD’de ne varsa bu ülkelerde de aynısı vardı. Kadınların giyimi o dönemin modasıydı. Kadınlar özgürce eğitim alıyor,  istediği gibi giyinip geziyordu.

Ancak, Orta Doğu’daki Sovyet egemenliğinden korkan ABD, “Yeşil Kuşak Teorisi” icat etti. ABD “Radikal İslam ya da Siyasal İslam” adı verilen akımlar yaratıp destekledi. Devamında bunu Ilımlı İslam dönüştürmeye, BOP projesiyle Müslüman coğrafyasını etnik ve mezhep temelde bölmeye, İslam dünyasında  hakimiyet kullanmak için kullandı.

FRANSA’nın yıllarca beslediği HUMEYNİ 1979’da İran’a gönderildi, Şah devrildi yerine İslam devleti kuruldu.

EL-KAİDE 1988 yılında Afganistan’da Sovyetlere karşı savaşması için kuruldu. Başında  Bin Ladin vardı. Kullanıldı ve yok edildi.

TALİBAN 1994 yılında kuruldu.  Molla Ömer başkanlığında 1996’da Kabil’i  ele geçirdi.

IŞİD/DAEŞ/DEAŞ/ DAİŞ denilen örgüt 1999’da kuruldu. Başlangıçta El-Kaide’ye bağlıydı. Ebu Bekir el-Bağdadi 2013’de El-Nusra Cephesi ve kendi örgütünü “Irak ve Şam İslam Devleti” adı altında birleştirdiğini, 2014’de halifeliğini ilan etti.

Müslüman Kardeşler ve diğer bunların alt türevleri olan örgütler örümcek ağı gibi bölgeyi sardı.

FETHULLAH GÜLEN halen ABD’de besleniyor.

İslam sloganı kullanan “İSLAMCI” örgütler aracılığıyla din birliği bozulup mezhepler birbirine düşürülürken, PKK/PYD gibi  “halklara özgürlük” vs. sloganı kullanan örgütler aracılığıyla etnik ayrılıklar düşmanlıklara dönüştürüldü.

O kadar ki, ölüm cezasına karşı olduklarını söyleyenler sadece sol jargon kullanıyor diye, insan öldürmemiş, silahsız insanları katleden, var olanı yok eden bu örgütlere destek verdiler ve veriyorlar.

Bu örgütleri eğitip-donatan, silah ve istihbarat desteğini veren kimlerdi?

BOP projesi kapsamında, Irak’ın işgali, Suriye’ye müdahale, ARAP BAHARI derken milyonlarca insan öldü.

Milyonlarcası evsiz-yurtsuz kaldı, mülteci konumuna düştü.

Yönetimler değişti.

Müslüman görünümlü işbirlikçiler başa getirilerek  bölgenin tüm kaynakları  emperyalistler arasında bölüştürüldü.

İslam’ın içi boşaltılarak sadece türban-fistan, sarık-sakal, namaz-oruç gibi şekilden ibaret bir hale getirildiği için, insanlar tüm yoksulluk ve yolsuzluklara, ayaklarının altındaki halının çekilmesine rağmen başlarındakilerin gerçekten iyi Müslümanlar olduğuna inanmaya devam ettiler.

Ülkelerin bilim ve düşün adamları öldürülerek, ülkelerini terk etmeye zorlanarak toplumun beyni, önderleri yok edildi. Meydan tarikat ve cemaatlere, terör örgütlerine bıraktırıldı.

İslam coğrafyasının müzeleri, tarihi, eski eserleri, insanları bir araya getiren ortak tarihi belleği katledildi.

ABD ve Avrupa, refahında katledilenlerin kanı, sömürülenlerin alın teri, yetimlerin yoksulların göz yaşı olduğunu kabul etmedikçe ve dünyayı savaş alanına çevirmeye, soymaya son vermedikçe tepkiler durmayacak, mülteci akınına uğrayacak, ekmekleri ellerinden alınanlar orada ekmeklerini aramaya gidecek, haksızlıklara karşı tepkiler artarak devam edecek!

Sonuçta, sorun Kur’an’da değil, kendilerinin  “başarılı dış politika” zannettikleri, silahla zorla gasp ederek veya dolandırıp sömürerek yeme alışkanlıklarında... Bu değişmedikçe hiç bir şey değişmeyecek.