Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '07

 
Kategori
İnançlar
 

İslamın Şartları - İbadetler (Hac)

İslamın Şartları - İbadetler  (Hac)
 

Hacc Suresi ayet: 27 “İnsanları hacca çağır; yürüyerek veya binekler üstünde uzak yollardan sana gelsinler.” Ayet : 28 “ Taki kendi menfaatlerine şahit olsunlar; Allah’ın onlara rızk olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O’nun adını ansınlar. Siz de bunlardan yiyin, çaresiz kalmış yoksulu da doyurun.” Ayet : 29 “ Sonra kirlerini giderip temizlensinler. Adaklarını yerine getirsinler. Kabe’yi tavaf etsinler.”

Al-i İmran Suresi ayet : 97 “ Orada apaçık deliller vardır, İbrahim’in makamı vardır; kim oraya girerse güvenlik içinde olur; oraya yol bulabilen insana, Allah için Kabe’yi haccetmesi gereklidir. Kim inkar ederse, bilsin ki, doğrusu Allah alemlerden müstağnidir.”

"Hacca önce azmetmeli, halis bir niyetle niyet etmelidir. Sonra tevbe etmelidir. Zimmetinde bulunan kul haklarını, borçlarını ödemelidir. Hanımının, çocuklarının ve kendisine nafakası lazım olan kimselerin nafakalarını vermelidir. Vasiyetnamesini yazmalıdır. Yol harçlığını helalinden kazanmalı, şüpheli olan şeyden kaçınmalıdır,...Yol hazırlığını yolda fakirlere yardım edebilecek şekilde yapmalıdır. Yola çıkmadan önce bir miktar sadaka vermelidir." (Kimya-yı Saadet) Çevresi ve dostlarıyla helalleşmeli ve dua edip dualarını alamalıdır.

Din'de ibadetler herkesi (inananları) kapsamı içine alır. Kimse ibasetlerden muaf değildir, ancak muazaret-engel olması durumunda ibadet için kolaylaştırıcı yol ve yöntemler vardır.

Bakara Suresi ayet : 196 “ Başladığınız hac ve umreyi Allah için tamamlayın. Alıkonursanız, kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Kurban yerine ulaşıncaya kadar, başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizde hasta olan veya başından rahatsız bulunan varsa fidye olarak oruç tutması, ya sadaka vermesi ya da kurban kesmesi gerekir. Güven içinde olursanız, hacca kadar umreden faydalanabilen kimseye kolayına gelen bir kurban kesmek, bulamayana, hac esnasında üç gün -ve döndüğünde yedi gün, ki o tam on gündür- oruç tutmak gerekir. … Allah’tan sakının ve Allah’ın cezasının şiddetli olacağını bilin.” Ayet: 158 “… Kim gönülden iyilik yaparsa, karşılığını görür. Doğrusu Allah şükrün karşılığını verendir ve bilendir.”

Haccın bir uygulaması da kurban kesmektir. Ancak İslam bu uygulama da doğanın ve diğer yaban hayatının korunması, bu uygulama esnasında avın yasaklanması, bu uygulamaların kurbanlık hayvan ihtiyacının en yüksek olduğu bir sırada olması çok anlamlıdır. Hac da hem ihramlı iken avlanmak hemde avlanılmasa da av yemek yasaklanmıştır. Bu itibarla her halikarda av yasaklanmış oluyor. Bununla birlikte bitkilerinde (ağaç) kesmekte men edilmiştir. İşte manevi inancın gereği uygulanırken dünyanın korunmasına en güzel ilk ve devam eden örnek. (hadis:1193-1199 Muslim)

Eğer engel yoksa, ibadetler bütün dinlerde olduğu gibi İslamiyette de bütün ibadetler ve zikirler her ferdin inanç gereği bizzat uygulayacağı konulardır. Seyirlik ne ibadet olur ne de zikir olur.

İbadetler ve zikirler seyirci önünde yapılmaz ve seyirci isteği ve keyfi için hiç yapılmaz . İman gereği Allah ve kulun başbaşa olduğu anların zamanıdır. Herkes bu duygu ve düşünce içinde olmalıdır. Kimse ibadet ve zikir esnasında seyredildiğini düşünecek ortamda bulunmamalıdır.

"Her ümmetin abidleri insanlar arasından çekilip uzleti seçmişlerdir. Dağların tepelerinde meskenler edinipömürleri boyunca riyazet ve mücahede etmişlerdir. Bunu için Peygamber efendimize : 'Dinde seyahat ve ruhbaniyet yok mudur ?' diye sorulunca buyurdu ki :' Bizde cihat ve hac onun yerine buyurulmuştur.' (Kima-yı Saadet) Dünyanın her yerinden rablerine: Senin emrine girdim deyip teslim olmaya ve tevbe etmeye geldikleri hac ibadetinde devinim ve aktivite vardır. "Gerçi Allah'ın mekandan münezzeh olduğunu bilirler. Fakat Cenab-ı Hakk'a büyük arzu ve teveccüh olduğu için, ona nisbet edilen herşey sevilir, istenir." (Kimya-yı Saadet)

Bu realite gereği bütün dinlerde olduğu gibi hac ibedetinde de kişiler bizzat bu ibadetleri yaparlar. İslamiyet te diğer ibadetler de olduğu gibi "Hac" ibadeti de belli zaman ve kuralları ile kaideye tabidir.

Farz olan haccı eda etmenin şartları; Müslüman olmak, hür olmak, baliğ olmak, akıllı olmak ve ihramı zamanında bağlamak. (Hacın vakti vardır bu vakit dışındaki Kabe tavafı umredir.)

Bakara Suresi ayet: 197 “Hac bilinen aylardadır. O aylarda hacca girişen kimse bilmelidir ki, hac’da kadına yaklaşmak, sövüşmek, döğüşmek yoktur. Ne iyilik yaparsanız Allah onu bilir. Kendinize azık edinin, şüphe yok ki azığın en iyisi Allah korkusudur. Ey akıl sahipleri! benden korkun.”

Yaşamın başlangıcı ve ölümle gelen sonunu düşünün kainetın yapılanmasındaki enerji dönüşümünü düşüneceğimiz gibi, sosyal hayatımızda ve biyolojik yaşamımızı da etkisine alan iyi ve kötü olayları iyi değerlendirmek lazımdır. Bazı kimseler "ben korkmam sevrim" demektedir zaten sevmekte birliktedir. İnsanın korktuğu halde sevebileceği tek olan, ancak Allah'tır. Başka şeylerden korktuğumuz zaman hep nefret ederiz.

Genelde ibadetlerin ifasındaki ihmal savunma anlarında kullanılan "Ben severim, kormak yaratıcıya uygun olan inanç değil savunmasına şöyle yanıt verilebilir. O halde kim sevdiğinin yapmasını istediklerini dikkate almayabilir. Sevgili için yazılan şiirlerde ve edebiyat metinlerinde onun için ne vaadlerde bulunuruz, Hatta bazan aşk uğruna can verilir. O halde ibadetler sadece korkudan değil sevdiğimiz nedenlede yapılması gereken görevlerdir. Bu görevler bir başkasına maddi menfaatte sağlamayıp kendi manevi ve maddi mutluluğumuz içindir.

Bakara Suresi Ayet: 198 “Rabbinizden refah istemenizde bir engel yoktur. Arafat’tan indiğinizde, Allah’ı Meş’ar-i Haram da anın; O’nu , size gösterdiği şekilde zikredin.”… ayet: 199 “Sonra insanların toplu olarak akın ettiği yerden, siz de akın edin, Allah’tan mağfiret dileyin. Allah bağışlar ve merhamet eder.” Ayet: 200 “ Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anışla Allah’ı anın. ‘Rabbimiz ! Bize dünyada ver’ diyen insanlar vardır. Öylesine, ahirette bir pay yoktur.” Ayet: 201 “Rabbimiz! Bize dünyada iyiyi, ahrette iyiyi ver, bizi ateşin azabından koru” diyenler vardır. Ayet: 2002 “ İşte onlara, kazançlarından ötürü karşılık vardır. Allah hesabı çabuk görür.”

Hac ibadeti sırasında kul'un Allah'a direk hitap ettiği ve kendini arz ettiği an muhakkak telbiye söylemeye başlanan ve devam eden zamandır. "Lebbeyk Allâhumme ! Lebbeyk ! Lebbeyk lâ Şerîke Leke Lebbeyk, İnne'l Hamde Ve'n-Ni'mete Lek, Ve'l-Mulke Lâ Şerîke Lek" (Ya Rab ! Da'vetine tekrar tekrar İ'câbet ediyorum. Her emrini ifâya hazırım. Senin saltanatında hiçbir ortağın yoktur. Hamd senindir, ni'met senindir, mülk de senindir. Bütün bunlardan hiçbir ortağın yoktur.) Muslim, Kitabu'l-Hac:1184 (hadis).

Hac'daki her hareketin ve herkes tarafından yapılmasının ibadeti herkesin içselleştirmesi, o duyguları fiilen yaşaması içindir. Bir yönü ile Hz. İbrahim Peygamber ve İsmail- Hacerin biçare ve arayışlarını yaşarken, diğer yandan (Dünyalık işlerimiz için birçok makam ve çevrede hertürlü çaba gösterip her yönden aracı ve icazet talep ederken ) Tüm arzu ve taleplerimiz için baş vurulacak tevbe edilecek ve sığınılacak makama ulaşmak içindir.

Allah'ın tüm müslümanlara - hepimize nasip etmesi dileğiyle.


nariçi.16.12.2007
 

 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..