Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

İşletmelerde sevgi ve otorite

İşletmelerde sevgi ve otorite
 

.


Adına ne derseniz deyin; patron, işveren, yönetici, amir...

Şu bir gerçektir ki, tüm patronlar, işverenler, kârlarını en çoklaştırmak, pek tabi ki daha fazla para kazanmak isterler.

Benzer şekilde yöneticilerde işletmenin sürekliliğini koruyacak şekilde hep daha ileriyi hedeflerler. Ancak herkesin bildiği ve fakat tekrarlanması gereken husus, bir işletmeyi ayakta tutan kişilerin çalışanlar olduğu gerçeğidir.

İşletmeyi ayakta tutan kişiler ne kadar güçlü olurlarsa, işletme de o şiddette güçlü olacaktır.

Bazı işletme sahipleri, maiyetinde çalışan kişilere daha az ücret vererek, ya da onlarla üç beş kuruşun hesabını yaparak, kârlarını artırma yolunda bayrağı kimseye kaptırmazlar.

Her kim olursa olsun, gözbebeklerinde dolar işaretleri belirmeye başlamışsa, o kişinin yanında çalışmak ya da öyle bir yönetim anlayışına tahammül etmek oldukça güç olacaktır.

Bir patron ya da işletme sahibi bu şekilde davranabilir.

Bunu da, nasılsa piyasada işsiz çok, biri gider biri gelir mantığıyla yapabilir. Bu tip işletme sahiplerine bindiği dalı kesen patronlar gözüyle bakılabilir.

Çünkü bir işletmede, mümkün olduğunca paternalist ilişkiler ağı örülmelidir.

Paternalizm, yani * işçi-işveren ilişkilerinin, bir aile yaşamındaki gibi karşılıklı saygı ve sevgi ile otoriteye dayalı kurallar çerçevesinde yürütülmesi gereğini savunan anlayış. [1]

Tanımı dikkatle bir daha okuduğunuzda, paternalizm de, sui-istimal edilecek bir husus olmadığını göreceksinizdir.

Çünkü, tasviri yapılan tüm bu ilişkilerin, otoriteye dayalı kurallar çerçevesinde yürütülmesi gerektiği özellikle vurgulanmaktadır.

Bu sayede saygı sevgi korunurken, çalışanın gevşemesi ya da işini savsaklaması ihtimâli de, tanımda verilen otoriteye dayalı kural koşulu ile bertaraf edilecektir.

Ama sakın, çok sayıda işçi çalıştıran iş yerlerinde bu mümkün olmaz, çünkü meselâ 1000, 1500 işçi çalıştıran büyük işletmeler bunu nasıl uygulayacaklar diye düşünmeyin.

Öyle ya, bir işletme sahibi, bu kadar çok sayıda kişi ile nasıl olacak da paternalist bir ilişki kurabilecektir? diye düşünebilirsiniz.

Bu zor bir şeydir.

Doğru.

Ancak zaten; *1000 işçiden fazla işçi çalıştıran fabrika sayısı Türkiye’de yalnızca 171'dir.[2]

Bununla birlikte, fabrikalarının birinde râhmetli Sakıp Sabancı’yı, işçilerinin nasıl da kucaklayıp, havaya kaldırdıklarını hatırlayın.

Demek ki olabiliyormuş.

Bu sayede hem çalışanlar, hem işletme, nihâi olarak da tüm toplum kazanacaktır.

Sabrın sonu ile

Bibliyografya:

[1] Milliyet - Büyük Larousse, Cilt 18, sf. 9221
[2] Darbelerin Ekonomisi, Mehmet Altan, Sis Yayıncılık, 3. baskı, Mart 2006, sf. 35

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..