Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '11

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

İsmail Gülgeç Anısına...Karikatürler ve Tiyatro yaşamın aynasıdır.....

İsmail Gülgeç Anısına...Karikatürler ve Tiyatro yaşamın aynasıdır.....
 

İsmail Gülgeçi yitirdik...


Spiker ,oyuncuya soruyor:

-Dizi mi....Sinema mı...

Oyuncu-sanatçı :- Tiyatro diyor...

Sunucu afallıyor...

-Kem kümm...Hım kımm...Heh hee ...yeess... Okeeyy...

Gerçek sanatçı, tiyatro seçeneğinin de olmasını özellikle vurguluyor...

Dizi çocukları...Algılayamıyor...

Tiyatro kültürüne sahip olamayanların kafası basmıyor...

Sinemayı tiyatrodan çok önemseyenler algılayamıyorlar...

Tiyatro,sinemanın anası;dizilerin de babasıdır...Dizide herkes oynayabilir...

Sinemada yorulursan dublörün çıkar...Teknolojiyi kullanan Muhteşem Yüzyıl dekorları bile, masa üzerinde çekiliyor...

Beyaz perdenin ve beyaz camlı dizilerin -Kamera arkası -hep olur...olmadı baştan sar...Yandı gülüm ;keten helva...

Tiyatroda bu şans yoktur...Hata yapan sanatçı,-rol keserek -telafi edebilir...

Bunu seyirci alkışla sineye çeker...

Sinema ve dizi sonunda ,ayakta alkışlayan seyirci yoktur...

Ama tiyatro ...Öyle mi...Canlı performans...Tüm enerjisi ve sinerjisiyle herşey gerçektir...yürek ortaya konur..

Tiyatro,bir ülkenin kültür göstergesidir...

Ne kadar çok tiyatro salonunuz varsa ,o kadar empatik bir toplum olursunuz...

Tiyatro oyuncuyla bütünleşen canlı bir organizma gibidir...

Her babayiğitin de harcı değildir...

Çünkü para kazanmak değil ;insan kazanarak iz bırakmaktır, tiyatroda esas olan...

Tiyatro zevkine,kültürüne erişememiş olanlar,çiğ insanlardır...

Hamlıkları uzun yıllar,toplumu kemirerek sürer...yontulmak da istemezler...hızarla yontsanız;ancak kereste olurlar...

Bu tipleri,önce,kültürel açıdan besleyip sonra tiyatro gıdası almaları sağlanmalıdır...

Ankara,tiyatro ve siyaset arenasının da başkentidir...

Ankaralı olarak,yıllardır,tiyatro salonlarına girer çıkarım...Binlerce oyun izlemişimdir...

Kültür bakanları başta olmak üzere, hiçbir siyasetçiyi tiyatro salonunda;senfoni salonunda görmedim...

Rahmetlik Erdal İnönü ve sevgili eşi sık sık operaya gelirlerdi.

Erdal İnönü,sanatçı hayranı;çok kibar bir beyefendiydi...

Binlerce karikatürü çizilmesine rağmen;hiçbir karikatüriste -Tazminat Davası -açmamıştı...

Rahmetliyi -nelere benzetmişlerdi- de gülüp geçmişti...

İnönü,karikatürist dostuydu...İnönü karikatürlerinden oluşan sergiyi hiç unutamam...

Genç yaşta yitirdiğimiz Cumhuriyet Çizerlerinden ;ünlü karikatürist, İSMAİL GÜLGEÇ de çok hoş inönü karikatürleri çizerdi...

İsmail Gülgeçi ,karikatürleri nedeniyle dava eden -Akıllı insanlarımız- şimdi o paraları nasıl yiyecekler merak ediyorum...

Kılıçdaroğlu ve arkadaşları döner merdivene tersten binmişler...Çok komik bir manzara ortaya çıkmış...

Yarın karikatüristler bunu keyifle çizeceklerdir...Dava edilirler mi...Hiç sanmam...

Kılıçdaroğlu,kendini -dansöz olarak çizen-sanatçıyı dava etmemişti...Gülüp geçmişti...Halbuki dava etseydi...Ne paralar kazanırdı değil mi...Çil çil dolarlar...

Rahmetli Gülgeç,-Bizi ayılar yönetiyor..-.alt yazılı karikatürü nedeniyle C. Savcılığınca hükümete hakaretten dava edilmişti.

Savunmalarında :-Bizi yöneten gazete patronlarımızı kastetmiştik...Dediklerinde ,patronlar da gülüp geçmişler ve böylece beraat etmişti...

Karikatüristi hazmeden,tiyatroyu da sever...Çünkü her ikisi de zeki ,ahlaklı ve kültürlü insanı sever...

Zeki,ahlaklı ve kültürlü insandan kimseye zarar gelmez...

Tiyatroyu izleyen,destekleyenler,ülkelerine empati zevki aşılarlar...Yürekleri yontulan insan iyidir...

Empati ve sempati erdemine ulaşanlar,kendileri için çizilen karikatürlerini merakla izlerler ve desteklerler...

Sanatçıyı ,gazeteciyi dava edip parasına göz koyanlar,belki çok zengin olabilirler;ama asla adam olamazlar...

Sanatçıyı,köşe yazarını her fırsatta dava eden demokrasi fukaraları, onların minik bütçelerinden kazandıkları paraları yerler...

Yerken şişmanlarlar...Şişmanlayan vücutlarında damarları isyan eder...İsyan eden damar, birgün patlar...

Tiyatro sanatçısı çok özelliklidir...Çok güzel diksiyonu vardır...Karnından konuşamaz...Dublörsüzdür...Sahnede can verebilir.

Binlerce rol ile özdeşleşen tiyatro sanatçısı Nejat Uygur gibi...İsmail Dümbüllü gibi...Münir Özkul gibi...hep yaşarlar...

Muammer Karaca gibi...Hulusi Kentmen gibi...Adile Naşit gibi ölümsüzleşirler...

Sanatçıya,gazeteciye düşmanca tavır takınanlar ; tazminat kazandım diyerek gocunanlar tarihe kara bir leke olarak düşerler...

Düşünen kafaları nedeniyle, yazdığı yazıları yüzünden mahkum olan aydınlar; küçük keselerindeki paralarına göz dikildiği için sürekli tazminat davası kaybeden yazarlar eserleriyle yaşarlar...Söz uçar ; yazı kalır...

Sel gider;kumu kalır...

Sanat kalır; yoz kafa buharlaşır...

Sevgili İsmail Gülgeç,seni çok genç yaşta yitirdik...Gülüp geçemeyeceğiz...Nur içinde yat...

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..