Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '09

 
Kategori
Futbol
 

İspanya - Türkiye

Büyük bir umutsuzluk dalga içinde maçı beklerken bir tarafta kafamda maçı oynuyor, diğer taraftanda belçika-bosna maçını izliyordum.. Fatih terim'in 1 gün önceden verdiği kadroda en zayıf yönümüzün defansımız olacağı kanısındaydım.. alışık olmadığımız bir biçimde maç 23, 00 da başlayacağı için uyanık kalmak adına içtiğim çayların haddi hesabı yoktur heralde...

İyiki de uyanık kaldım ve maçı izledim.. Kendilerini göklerde gören ispanyol futbolcular ilk on dakikada tamamen bir Türkiye şov izlediler.. Nihat'ın kaçırdığı golde o kadar çaresizdiler ki; top dışarı gitsin diye dua ettiklerinden eminim.. Daha sonra Semih'in şutunda Casillas'ın kolları 5 metre uzadı resmen..

Gerçekten hayal ettiğimden çok daha farklı bir maçla karşılaşmıştım.. 80000 kişinin elinde bayraklarla, büyük bir terbiyesizlik gösterek marşımızı ıslıkladığı Barnebau cehenneminde biraz dikkatli olabilsek kendi cennetimizi yaratmak içten bile değildi...

Etkileyici oyunumuz devam ediyor.. Emre-Hakan ikilisi tüm kuşkuları ortadan kaldıracak şekilde müthiş bir oyun oynuyorlardı.. EURO 2008 gol kral David Villa bırakın pozisyona girmeyi, top dahi alamadı.. arada bir torres savunma arkasına kaçıyor ama yaptığımız süper kademelerle onu da kesmeyi başarıyorduk.. Topun arkasında iyi yerleşerek ispanyollara alan bırakmadık.. Aksayan tek yer savunmanın solu idi.. Buradaki sorun kesinlikle İbrahim Üzülmez'den değil, Arda'nın yardıma gelmemesinden kaynaklanıyordu.. Sağ kanatta Tuncay-Gökhan ikilisi Cazorla-Capdevilla ikilisine nefes bile aldırmadı.. Aurelio, Senna'ya nazire yaparcasına orta sahanın hakimi benim der gibiydi.. Emre top kazanıyor ama bunları hücümda kullanamıyordu.. Rakip takıma göre en geride kalan eşleşmemiz belki de buydu.. Xavi atakları bir maestro gibi yönetirken, Emre sadece geri pas atmakla meşguldü.. Bu aradalarda Tuncay'ın pasında Arda topu düzgün kontrol etse üstünlük sayısını yine bulabilirdik.. Özellikle Semih her hava topunda oyuncularımıza servis yapıyor, orta sahada pas bile dağıtıyordu.. Nihat çoğu milli maçta olduğu gibi yokları oynuyordu.. İspanyanın ilk atağı Torresin şutu ile geldi.. Burada kalecimiz Volkan'ın hakkını vermek lazım.. Tüm olumlu düşünceler içinde ilk yarı bitmiş ve acaba mı sorusu herkesin aklına gelmişti...
İkinci yarıda roller tamamen değişti... Fatih hocanın skandalı kararı yüzünden semih oyundan çıkınca tüm ipler ispanyaya geçti.. arda savunmaya gelmediği gibi hücumda da varlık gösteremedi.. Nihat İspanya defansı arasında kayboldu.. Bnbir zorlukla kazanılan topları Tuncay amatörce hatalarla kaybetti..

Hücümcularımız resmen yokları oynayınca, İspanyanın istediğ ortam oluştu.. Ona rağmen savunmamızın başarısı ile pozisyon vermiyorduk ama klasik hastalığımız yine başgösterdi.. Daha önce Belçika ve Bosnadan yediğimiz gibi duran toptan golü kalemizde gördük.. Gereksiz bir faul ve yanlış paylaşım sonucunda pique topu boş ağlara gönderdi... İşte bundan sonra resmen havlu attık... Sergio Ramos sol kanadımızı delik deşik ettiği halde kenar yönetim uyumaya devam ediyordu.. İyi giden takıma çomak soktukları yetmezmiş gibi kenarda genel izleyici modunda oturmaya devam ettiler.. Millilerimizin son dakikaya kadar maçı bırakmaya havasıda kaybolunca kalan 30 dakika boyunca İspanyolların pas şovunu izlemek zorunda kaldık.. Sonunda maçı kaybettik.
Şimdi işimiz daha zor.. Çarşamba günü galibiyet şart.. Eğer ilk yarı oynadığımız oyuna Arda ve Tuncay tüm güçleriyle katılırsa onları yenebileceğimizi gördük..
 
Toplam blog
: 27
: 1790
Kayıt tarihi
: 10.02.09
 
 

1990 Kadıköy Doğumluyum. Hala İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü'nde öğrenciyim. Koyu bir Beşikt..