- Kategori
- Futbol
İspanya yenilmeyecek takım değil...
'Zor'u şimdi başarın
Evet, İspanya yenilmeyecek takım değil ama İspanya'yı yenecek takım da biz değiliz...
Hiç mi yenemeyiz?
Tabii ki yeneriz.
Aynı gücü, aynı kaliteyi yakaladıktan sonra.
Lafı mı olur?
Ben 'şimdilik' dedim...
"Sahaya 11 tane cesur yürek süreceğim... Pes etmek bizim tarzımız değil. Umudu olmayanın hedefi olmaz. Şimdi hem umutluyuz, hem pes etmeyeceğiz" dedik, gerçekten de pes etmedik.
İyinin üstünde oyunumuzu sahaya koyduk ama olmadı, tutmadı.
Afrik'ya sırtımızı biraz daha döndük.
"Siz sormadan ben maç kadrosunu 80 milyon olarak açıklıyorum", "İnancım aynen sürüyor", "Bizim hedefimiz dünya kupasına gitmek. Bunu her şekilde arzuluyoruz, istiyoruz"...
Bunlar herkesin duymak istediği güzel sözler, güzel temenniler. Katılmayan zaten bizden değil ama olmadı ve de olmuyor.
42. dakikada Nihat daha düzgün vursaydı, gol olsaydı, İbrahim'in eline top çarpmasaydı, hakem penaltıyı vermeseydi, iki golü yemeseydik...
Ne İbrahim o topun eline çarpmasını isterdi, ne Nihat o golü kaçırmayı, ne de Volkan kelesindeki iki golü ...
Görüldüğü gibi 'olsaydı'lar ne puan getiriyor, ne de galibiyet.
Hepimize geçmiş ola.
Şimdi sıra her maçtan sonra söylenen, hatta adet haline gelen 'önümüzdeki maçlara bakacağız' a geldi.
Önümüze baktığımızda ise işte gördüklerimiz:
5 Eylül 2009 Türkiye - Estonya
9 Eylül 2009 Bosna Hersek - Türkiye
10 Ekim 2009 Belçika - Türkiye
14 Ekim 2009 Türkiye - Ermenistan
Haydi amansızlar...
Haydi 11 cesur yürek, 'çıkmayan candan ümit kesilmez'i boşuna söylememiş atalarımız...
Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 108 kez görüntülenmiştir