Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '12

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Isparta/Eğridir engelliler buluşması. Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi

Isparta/Eğridir engelliler buluşması. Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi
 

Artık geleneksel hale gelen engelli arkadaşlarımızın bu seferki buluşma adresi Isparta/Eğridir’di… Amaç birçok engelli arkadaşımızın dostluklarını geliştirmek, yeni dostluklar kurmak, tatil yapıp ülkemizin güzelliklerini yaşayarak eğlenmek… Kimseden bir beklentisi olmadan, istemeden, talepte bulunmadan kendi olanakları ile seyahat etmek… Eğlenmek her birey gibi engelli insanlarında hakkıdır… Başkaca bir ‘’değerli’’ amacı yok bu gezilerin baştan söyleyeyim…

Bu gezilerin dev etkileri oluyor toplum üstünde… Toplum ‘’ne oluyoruz?’’ diyor… İşletmeler, kurumlar ve belediyeler kendilerini test ediyorlar… Şehirlerinin, insanlarının ve işletmelerinin engellilere uygunluğunu kendi gözleriyle görüyorlar… Geçim derdini epey çözmüş, engelli olmanın mutsuzluk olmadığını bilen yüz binlerce engelli var artık ülkemizde… İşte bu insanlar yaşama karışmak istiyor… Ülkemizin yarattığı ‘’uygarlığın’’ ne kadar acımasız ve insanlık dışı olduğunu gösteriyorlar gözlere… Örneğin Gölcük krater gölünde yaşanılanlar; bizlerin geleceğini bilen, otobüslerini bu gezide emrimize veren, hatta tuvaletlerini dahi ‘’yaptıran’’ Isparta belediye başkan yardımcısı, Aydın Şanlıtürk ‘’dostumuza’’ sanırım epey sürpriz oldu, hazırlanan tuvalete engelliler girememesi… Ancak o kadar can dostu bir insan ki, saatlerce aramızda kaldı. Sohbete katıldı, anlamaya öğrenmeye çalıştı, kendi derin bilgilerini bizlerle paylaştı… Sanırım bir dost kazandım kendi adıma…  Ayrıca bu buluşmalarda engelli sağlam ayrımı filanda yok zaten, çok sayıda sağlam dostlarımızda var içimizde… Bizleri ağırlayan bu şehirdeki dostlara çok teşekkür ederim…

Neyse bu yazının amacı başka: Çok yakınımda olmasına rağmen şimdiye kadar bu şehre niye uzak kaldım diye kendime çok kızdım... Antalya’nın Temmuz ve Ağustos sıcağından kaçmak için ideal bir yer…  Eğridir ve Gölcük krater gölünden çok etkilendim… Olağanüstü manzarası, yeşilliği ve doğallığı beni büyüledi… Özellikle krater gölü çevresi tam bir cennet… Gül bahçelerini unutmamak gerekir…

Bir yer var ki daha çok etkiledi beni… Kendime çok güldüm bu kadar etkilendiğimi görünce… Süleyman Demirel’in yani ‘’Baba’’nın müzesine gitmekte varmış kısmette… Hayatım boyunca düşüncelerine ve yaptıklarına muhalefet ettiğim ‘’Baba’’nın, ‘’Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’’ ni gezdim… Hem de zevkle, hem de etkilenerek...

‘’Baba’’nın doğup büyüdüğü evi gördüm… Ben de bu yörenin insanıyım, her şey bana çok aşina… O kadar bildik ki girişteki ahıra, samanlığa sanki daha önce defalarca girmişim gibi oldum… Ahırın kokusu bile hala aynı duruyor… Evin dışı, içi, kullanılan eşyalar sanki hala kullanımda gibi… İşte O evi de içine alan bir müze yapılmış… Önce o evden başlamak lazım geziye… Geniş, mükemmel bir müze… O zaman işte ‘’Demokrasi’’ kavramıyla niye anılmak istediğini anlarsınız… O köy evinden çıkan bir kişinin Cumhurbaşkanı olabildiği bir siyasal sistem öne çıkarılıyor… Yani ‘’hanedan, kral soyundan filan değilim, bu evden çıktım ve en yüce seviyelere kadar ulaştım’’ deniliyor…  İşte ‘’Baba’’ ya yine kızıyorum bu noktada; keşke daha çok değer verseydi demokrasi kültürüne… Müze çalışanlarına, ikramları, verdikleri bilgiler ve sabırları için teşekkür ederim…

‘’Baba’’ her şeyi biriktirmiş… Sanırım hiçbir şeyi çöpe atmamış… Çok büyük bir kütüphanesi var… Çalışma klasörleri bile duruyor… Memurluğu, Parti başkanlığı, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerine ait binlerce hediye ya da kişisel eşyasını saklamış… Daha doğrusu korunmasını sağlamış…

Geleyim asıl etkilendiğim kısma; Türkiye Cumhuriyeti ilk meclisinin açılışını baz alırsak 92 yaşında… Demirel’se sanırım 1949 dan beri devlet içinde (memuriyeti) yer almış… Yani 63 yıllık bir çınar… Devleti etkilemiş, devlet onu etkilemiş, elbet çok önemli bunlar… Fakat asıl önemli olan, bu müze ile sanki ülke tarihi veriliyor gibi geldi bana… Resimlerden, evden, klasör ve eşyalardan benim anladığım asıl bu oldu… Nasıl bir evrim geçirdiğimizi, (kalkındığımızı) anlatıyor gelen ziyaretçilerine… İki ayrı konu olan kalkınma ve engellilik işte burada buluşuyor… ‘’İslamköy’’deki bu müzede hiç engellenmedi insanlar…

 Daha uzun ve sağlıklı bir yaşam temennimin yanında, ufacık bir düşüncemi söylemeden geçemeyeceğim, umarım ebedi yolculuğa çıktığında buraya defnedilir…

Eğridir’deki yediklerimize, içtiklerimize, kahkahalarımıza ve gördüğümüz güzel manzaralara değdi bunca yorgunluk ve emek…

 

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..