İsrail, kurtlar sofrasından kalkamadı!

“Bir düşman çok, yüz dost az” demiş bilge kızılderililer...

Uzun yıllardır askeri işbirliği yaptığımız Israil ile ilişkilerimiz geçen yılki Gazze saldırısından sonra bozulmaya başlamış, ardından iki ülke, “one minute” krizi ile farklı kutuplara doğru çekilmişlerdir.

Geçen süre zarfında ilişkilerin normalleştirme sürecine girmesi gerekirken her iki taraf da sağduyulu davranmadığını karşılıklı açıklamaların hırçınlığından görüyoruz.

Diplomasi sanatı ise, bugünlerde her iki taraf içinde kullanım ömrünü tamamlamış gibi durmaktadır. Özellikle İsrail, bölgede körebe oyununu tek başına oynadığının farkında değildir. Bu süreçte yetişkin bir rol üstlenmesi gereken Türkiye’de hamlelerini ucuz piyonlar için tüketirken; tekrar İsrail ile yan yana gelemeyecek ve Arap - İsrail barışı sürecinde de söz sahibi olmaya da her geçen gün daha uzaktan bakacaktır.

İsrail her ne kadar Büyükelçimize yaptığı kabalık için özür dilese de, olan olmuştur. Olaylar hafızalarımıza kazınmış, “one minute” ‘de “ alçak koltuk” da kafamızın içinde sonsuza kadar “ çuval geçirme “ olayı gibi sürekli dolanacaktır.

Batılı gazeteler son gelişmeler ile ilgili yorumlarında, Türkiye yanlısı tutum izlemektedir. Özellikle; Ahmet Davutoğlu'nun bu göreve atanmasından sonraki bir yıl içinde, 'komşularla sıfır sorun' politikası çerçevesinde Suriye, Irak ve Ermenistan'la ilişkilerin gelştirilmesi açısından önemli adımlar atıldığı dış basında vurgulanmaktadır.

İsrail, bölgede barış isteme konusunda samimi ise; diğerlerinin de saygı gösterilmesi gereken hakları olduğunu anlamalı ve bu samimiyete tüm bölge halklarını da inandırmalıdır.

İsrail'in ortadoğuda yıldızı yükselen Türkiye'nin önemini anlayamaması, onun biraz daha yalnız kalmasına sebep olsa da, O, halen ABD için bölgedeki her ülkeden daha önemlidir.

Aynı safta duran bir İsrail’in, karşımızda olan İsrail’den daha güvenilir olduğunun unutulmaması gerekiyor.

Ne demiş Bilge Kızılderililer;

“Bir düşman çok, yüz dost az”...