- Kategori
- Siyaset
İsrail’e karşı “kız kaçıran” planı ve Müslüm Baba
Dün Fatih Altaylı yazınca ben de bi kaç kelam edeyim dedim. F veya diğer harfler ile başlayan uçaklarımızın yazılımları bize ait olmadığı için herhangi bir durumda yani savaş girişiminde bir tek bomba veya füze atamayacağımızı yıllar önce Ceviz Kabuğu’nda izlemiştim. Nato’ya üye olan hiçbir ülkeye, it dalaşından başka bi şey yapamayacağımızı öğrenince arabesk dinlemeye başlamıştım. Müslüm Baba’yla temasımız kısa sürse de sebebi Hulki Cevizoğlu’dur. Müslüm Gürses dinleyen bir entelektüel olmak istiyordum o zamanlarda… “ Kardeşim, hem Recaizade Mahmut Ekrem’i okurum hem de Müslüm’ü dinlerim.” havasındaydım. Araba Sevdası’na tutulan “Mesele”ciler gibiydim…
İsrail’e atıp tutanları, bakanların açıklamasını, Başbakan’ın “van minıt” tarzı duruşu bana safça geliyor. Bayramlarda mantar tabancamla insanları korkuttuğum günleri hatırlıyorum. “Kız kaçıran” diye bi silahımız vardı. Fitili yakardın sonra her taraf bembeyaz olurdu. Barut kokusuna maruz kalan “kızlar” kaçardı. (Daha kaçanı görmedim) İsrail’i bu “kız kaçıran” tutumuzla kaçırmaya yani özür dilemesine sözde mecbur bırakıyoruz.
Malum basının tavrı ise daha vahim… İsrail’in kaç gemisi var, bizim kaç füzemiz var, diye haberler yapıyorlar. Bu tür envanter tespiti beni yine çocukluğuma götürüyor. Bayram Namazı’nı kılan büyüklerin çıkışını beklerken bu tür tespitler yapardık. “ Olum kaç torpilin var? Kibriti boşa harcamayın…” gibi tespitlerden sonra baskınlar planlardık. Bu baskınların çoğunda da bildiğimiz tek şey, o torpilin mutlaka patlayacak olmasıydı.
19 Mayıslarda ve 23 Nisanlarda işe yarayan F-16’larımızın yazılımları bizim çocukken attığımız torpillerin yazılımından (fitilinden) daha geri kalması beni yine arabesk dinlemeye yöneltti. Müslüm Baba’nın geçirdiği evrimin bizim uçakların geçirdiği evrime tur bindirmesi ise daha vahim bir olaydır. “Paramparça”yı artık Müslüm Baba’dan dinleyen toplum veya jilet denince akla gelmeyen Müslüm Baba’nın bu değişimine karşın yazılım denince niye halen F-16 geliyor aklıma… İnanın Ali Disidero dahi aklıma gelmiyor. İngiliz devi koskoca Woodefone denince akla Müslüm Baba geliyor ama yazılımın evrimi halen tek bıçaklı Permatik düzeyinde olmasını anlayamıyorum.
Dışişleri Bakanı, “Bizi test etmeyin.” diyor. O kadar çok istiyorum ki test edilmeyi anlatamam! N’olur test edin ülkemizi...
N’olur biri çıksın desin ki, “Nihayet bir Türk yazılımına kavuştuk. İsmi de 2.Mehmet Yazılımı…”
twitter.com/mahirtemur