İsrail'e karşı mı? Yoksa İsrail ile kolkola mı?..

Mavi Marmara gemisine İsrail’li korsanların yaptığı baskın ertesinde, o harala gürele içinde gözümüzden kaçmış.  

Hürriyet’te Yalçın Bayer o zaman yazmış. Hukukçu Süha Özkan bu olayda İsrail’in cezalandırılmasının yolunun Lahey Adalet Divanı’ndan geçtiğini bas bas bağırmış.  

Olayda hayatını kaybeden 9 türk vatandaşının yakınları ya da Türkiye Hükümeti Lahey Adalet Divanı’na gitseymiş, o zaman eli çok zayıf olan İsrail mahkum olabilirmiş.  

Haaa, Lahey’in kararlarının bağlayıcılığı yokmuş, bu yolla alınacak sonuç insanlarımızı tatmin etmezmiş vs.  

Şimdi alınan sonuç ne?.. BM raporu ile, İsrail’in Gazze ablukasının "meşruluk" kazanması değil mi?..  

Lahey yoluna karşı çıkan kim?.. Zamanın AKP’li İstanbul Milletvekili, BM Türk delegasyonu üyesi, Dış İlişkiler Birimi Başkan Yardımcısı Özlem Piltanoğlu.. (Ünvanlarını yazdık sayfanın yarısı gitti.) Bu Özlem Piltanoğlu (Türköne) Mümtazer Türköne’nin boşandığı eşi.. Hani şu milletvekili adayı yapılmayınca “Boyumuzun ölçüsünü aldık” diyen Mümtazer’in eski eşi..  

İşte bu Özlem Piltanoğlu Lahey’e başvuru konusunun hukuken pek de kolay olmayacağını söylüyor ve AKP bu yola başvurmuyor.  

Şimdi “Canım o zaman İsrail’in eli çok güçsüzdü, BM’ye başvurulmasının nedeni bu olayın yarattığı tepkininde etkisi ile İsrail’in Gazze ablukası kaldırılabilirdi, onun için AKP’nin attığı adım doğruydu.” hikayelerini aklından geçirenler olabilir. Fakat gelinen nokta ne? İsrail BM Raporu ile istediğini aldı mı almadı mı? Gazze ablukasının “doğru bir karar olduğunu” tüm dünyaya kabul ettirdimi ettirmedi mi?  

İsrail’in tezlerinin BM’de kabul görmesi gibi bir sonuç ortaya çıkınca ve bunun da dönüşünün olmayacağı anlaşılınca, kusura bakmayın benim aklıma, Mavi Marmara olayının İsrail’in bölgedeki “haklılığını” meşru gösterecek bir tertip olduğu ve bu tertibin de başrollerinde Davutoğlu ve Eşbaşkan olduğu düşüncesi geliyor. Zaten AKP’li milletvekilleride son anda o gemiden indirilmemişler miydi?.  

O zamanda, günümüzdeki Füze Kalkanı olayında da AKP hükümeti İsrail’e (tabiki yukardan aldığı emirle) büyük kıyak yapmıştır.  

Şimdi kalkmış herzamanki gibi kıvırıyorlar. 

Vay efendim aldığımız tedbirleri görecekler, yok ilişkilerimiz ikinci katiplik düzeyine indirilecek vs.. Asıl ilişkileri Baş Katip Eşbaşkan ve ABD’li patronları zaten yürütürken, bu katiplik hikayelerini millete yutturacaklarını zannediyorlar.  

İsrail’in bölgede ki bir çok görevlerinden biriside RTE’ye zaman zaman tribüne oynama imkanı sunmasıdır. Bu kimi zaman “One Minute” ile olur, kimi zamanda ilişkileri en alt seviyeye indirme yalanları ile olur..  

İsrail ve RTE kolkola, canla, başla ABD’nin BOP planının gerçekleşmesi için görevlerini yapmaya devam etmektedirler..  

Güneş balçıkla sıvanmaz.. 

Saygılar..  

07.09.2011