Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '11

 
Kategori
Dünya
 

İsrail hangi ince hesaplar ve pazarlıklar üzerine kurulmuştur? (3)

İsrail hangi ince hesaplar ve pazarlıklar üzerine kurulmuştur? (3)
 

“Büyük Oyun: İngiltere Başbakanı Gladston’un Osmanlı’yı Yıkma Planı”


Kimi medyada el altından pompalanan haberlere göre, “Dünyayı Yahudi bankerler yönetmektedir.” Sormazlar mı; binyıldır su üzerinde saman çöpü misali oradan oraya savrulan Yahudiler gerçekten denildikleri şekilde etken ise, özellikle yakın dönemde Rusya ve Almanya’da işkence gören, yakılan Yahudi kardeşlerini neden kurtaramadılar? 

Dünyada zengin Yahudi bankerlerin olduğu doğrudur. Ancak, hepsi de bulundukları ülkelerin çıkarlarına göre davranmak zorundadır. Değilse, yaşadıkları yerlerde önceden olduğu gibi onlara bir bardak soğuk suyu rahat içirmeyeceklerdir. 

Bu arada ne oldu da bin yıldır farklı bir anlayışa Batılı Hıristiyanlar, gerçeğinde hiç sevmedikleri Yahudilere bir devlet kurarak, koruyucuları oldular? 

Modern devletlerin büyümesi, güçlenmesi, ağaçların gelişmesi gibidir. 

Ağaçlar, büyümek için birçok etkene ihtiyaç duyarlar. Burada ana gereksinimler; Toprak, Su ve Güneştir. 

Bu vazgeçilmez unsurları büyük devletlerin büyüme etkenlerine uyarladığımızda, Batılı gelişmişlerin İsrail Devletini Ortadoğu gibi bir bölgede neden kurdukları daha bir açıklıkla anlaşılacaktır. 

Batı Avrupa’da, ilk olarak İngiltere, arkasından Fransa’da gerçekleştirilen sanayi devrimi, dünyaya yeni bir ekonomik bakış açısı getirir. 

- Büyük devlet olabilmek her zaman mümkündür. Ancak, bundan böyle büyük devlet olarak kalabilmek için; sanayi devrimini destekleyecek zengin hammadde kaynaklarına ve üretilenlerin satılacağı pazarlara ihtiyacınız olacaktır.

Bu anlayışın gerekleri günümüzde; "yabancı sermaye, yabancı yatırım, sıcak para, yabancı ortak, ortak yatırım, yap-işlet-devret, siyasi, ekonomik ve askeri birliktelikler, (NATO, IMF, Akdeniz, Karadeniz Bölgesel işbirliği vb..) isimlerle tanımlanmaktadır. 

Kaba tabiri ile,  

- Ayının kırk türküsü vardır. Kırkı da armut üzerinedir. 

- Gelişmiş kapitalist Batının kırk türküsü de, "sömürerek büyümek!" üzerinedir 

İnsanları inançları ve çıkarları mı yönetmektedir?

- Hristiyan Batılılar Türklerden o kadar da çok nefret etmezler... 

- Onların asıl nefret ettikleri Müslüman Türkler’dir. 

Aslında Osmanlıyı da (Türk!) İngilizler yıkmamış,  

İsrail Devletini de (Türk!) İngilizler kurmamıştır. 

Osmanlıyı yıkan ve İsrail'i kuran Evanjelik İngilizlerdir

Yani bir tarafta Müslüman Türkler,  

Diğer Tarafta, Evanjelik İngilizler (*)

İşin anha ve minhası, düğümün çözümü bu tanımlamalardadır. 

“19. yüzyıldaki Liberal Partili İngiliz Başbakanı William Ewart Gladston, sadece Britanya emperyalizminin değil, Osmanlı’da yaşanan Bulgar ve Ermeni isyanlarının da en etkili aktörlerinden biri olduğu halde maalesef hakkında bizde ciddi bir akademik araştırma yapılmamıştır. 

Bu konuda ilk defa Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca, Türk ve İngiliz arşiv belgelerine dayalı mükemmel bir eser meydana getirmiştir.

Bu eser ; “Büyük Oyun: İngiltere Başbakanı Gladston’un Osmanlı’yı Yıkma Planı" adını taşımaktadır. 

Bu eserin kaynakçasında; çok sayıda arşiv belgelerinden başka Türkçe ve İngilizce 425 kitap, 209 makale ve beş bine yakın dipnot vardır. 

Bu bilgiler yapılan çalışmanın ne kadar değerli olduğuna bir başka delildir. 

Prof. Karaca, kitabında “Gladston’u anlamadan 19. yüzyılı ve sorunlarını anlamak mümkün değildir; 19. yüzyılı anlamadan da günümüzü ve sorunlarını anlamak imkânsızdır” diyor. 

Gerçekten, kitabı okurken günümüzdeki birçok siyasi sorunun 19. yüzyıldaki köklerini ve Gladston’un uğursuz rolünü görüyorsunuz.

İlk Neo-Con: Gladston
Gladston’un azgın ve saldırgan bir Evanjelik olduğunu, yürüyeceği siyasi yolun “Tanrı tarafından çizildiğine” iman ettiğini, kendisini “Tanrı’nın adamı” olarak nitelediği kitabın ilk bölümünde okuyoruz.

“Bütün varlığımın kutup yıldızı Hıristiyanlıktır” sözü Gladston’undur. İngiliz kaynaklarına göre, Gladston “kendisinin dünyaya özel bir görevle gönderildiğini ve amacının dünyada Tanrı devleti kurmak olduğunu” düşünüyordu.

Muhafazakâr olarak siyaset yoluna çıkmış, 1868 yılında Liberal Parti’nin Başbakanı olmuştu fakat inanç sisteminde temel bir değişiklik olmamıştı:

“Örneğin muhafazakâr iken köleliği savunuyordu. 

Liberalizme inandığı dönemde de sömürgeciliği savunuyordu. 

İkisinde de kullandığı temel düşünce ‘medeni olmayanların medenileştirilmesi’ idi. 

Muhafazakârken dünyanın Hıristiyan imparatorluğuna dönüştürülmesinde kendisini Tanrı’nın bir savaşçısı olarak görüyordu. Liberal iken de Hıristiyanlara ait topraklardan Müslümanların çıkarılması gerektiğine inanıyordu...” 

Bu itikatla “yüzünü Balkanlara ve Türklere çevirmişti.”

Bulgar ve Ermeni komiteciliğinin baş tahrikçisi olacaktı. İngiliz sömürgeciliğinin kanlı işgallerle yükseldiği bir dönemde ‘Ne-Con’ bir başbakan!

Gladston politikaları
Gladston’a göre “Türkler medeniyetsiz bir ırktır... Kötülüklerini alıp gitmelidirler!” Eline bir Kuran nüshası alarak Avam Kamarası’nda konuşan Gladston’un ünlü cümlesi:

-“Bu lanet kitabın takipçileri oldukça Avrupa’ya barış gelmeyecektir!” (As long as there were the followers of that accursed book, Europe would know no peace.)

Gladston bu konuşmayı Ermenilerin Sason isyanı için yapıyordu. Bu konuyu Karaca “Sason Ermeni Ayaklanması ve Gladston’un Büyük Ajitasyonu” bölümünde inceliyor. Gladston, bu olaylarda Müslümanların da nasıl katliamlara maruz kaldığını gösteren uluslararası komisyon raporlarını bile görmeyi reddeden kör bir fanatikti.

Prof. Karaca kitabında, Bulgar ve Ermeni isyanlarını “bütün milletlere özgürlük” sloganıyla tahrik eden Gladston’un gaddar İrlanda siyasetini anlatıyor... Sudan’da İngiliz sömürgeciliğine karşı Ahmet Mehdi liderliği’nde çıkan isyanı Gladston’un nasıl kanlı bir şekilde bastırdığını...

Gladston İskenderiye şehrinde sivillere bomba yağdırarak Mısır’ı işgal edecek ve bunu Avam Kamarası’nda 

-“medenilikle barbarlık arasındaki bir mücadele” diye niteleyecek, amacının “Mısır’ı özgürleştirmek” olduğunu söyleyecekti!

Karaca’nın bu kitabını okumadan İngiliz sömürgeciliği ve bizim son yüzyıllık tarihimizi yeterince anlamak mümkün değildir. Kutluyorum Prof. Karaca’yı.(1) 

Peki, Evanjelik Gladston’un İsrail’in kuruluşu ve Yahudilerle ne ilgisi vardır? 

Bunlar bizim medyamızda neden görülmez, anlatılmaz? 

Sahi ya, neden yayınlanmaz? 

Şimdi gelişmiş Hıristiyan Batının İsrail’in kuruluşundaki ince hesaplarına geçebiliriz. 

Devam edecek... 

www.canmehmet.com

Resim;surmelihaber.com'dan alınmıştır. 

(1) Taha Akyol, (Milliyet, 13.05.2011) 

(*) Evanjelizm, genel anlamıyla İncil'ler hakkında vaaz vermektir. İsa üzerinde yoğunlaşan bu vaazların amacı Hıristiyan olmayanları bu dine davet etmektir. 

Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından yazılmış dört kanonik İncil"in her birine "Evanjel" denir. Yunanca "iyi haber" ya da "genel olarak kabul edilen gerçek" anlamına gelen evangelion dan gelmektedir. Bu kelimeden türetilerek, İncil yazarlarına "Dört Evanjelist" denmiştir... 

Evanjelist ve Evanjelik kelimeleri farklı anlamlara gelmektedir. Evanjelist sözcüğü en basit anlamıyla "Hristiyanlık bildirisini vaaz eden, yayan kişi" anlamına gelir. 

Evanjelik sözcüğü ise daha çok Protestan Kilisesi'ninmuhafazakar kesimini nitelemek için kullanılır. Evanjelikler, ABD'yi kuran ve tutuculuğuyla bilinen Protestan mezhebi Puritenler'in devamıdır. 

Evanjelizm merkezli bu akımın mensuplarına ve zamanla liberal Protestanlar haricindeki tüm Protestanlara Evanjelik denmeye başlanmıştır (20. yy'ın sonları, 21. yy'ın başı). Ayrıca Martin Luther, reformları esnasında kurduğu kilise hareketi için bu ismi kullanmıştır. Bu nedenle Kıta Avrupası'nda Evanjelik sözcüğü, Protestan veya Lutherci olarak algılanır... 

ABD'de 1820'lerde genelde Hristiyanlık inancı için kullanılan Evanjelizm 19. yüzyıldan itibaren iki ayrı koldan ilerlemeye başlamıştır. Charles G. Finney ile Amerikan halkının dönüşümünün sağlanması ile devrimcilik anlamı kazanmış diğer taraftan Playmouth Kardeşliği hareketinin kurucusu John Nelson Darby'nin öncülüğünde radikal bir dini yorumu temsil etmeye başlamıştır. 

Bugünkü Evanjelizm Amerika'daki Hristiyan toplumunun tutucu kanadını temsil etmektedir

Lutherci Protestanlık ile başlayan; Püritenizmle olgunlaşan; Jimmy Carter, Ronald Reagan ve Baba Bush'un başkanlıkları döneminde adım adım gelişen Evanjelizm, 11 Eylül'den sonra Oğul Bush ile Küresel Emperyalizmi yönlendiren esas güç haline gelmiştir. (Wikipedia) 

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..