Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '09

 
Kategori
Güncel
 

İsrail'in cinneti

İsrail neden haksız? Çünkü, çocukların üstüne bomba atamazsın. İşte bu kadar basit.

Bazı şeyleri basite indirgemekte fayda var. Aslında Ortadoğu gibi haklının haksızın içiçe olduğu, dinler savaşının yüzyıllardır doğru ile yanlışı bulanıklaştırdığı, petrol üzerinde dönen dolaplara sürekli kurban verildiği bir karmaşıklıklar beldesinde buna daha çok ihtiyaç var. Çünkü cephede bile müslüman, yahudi, ateist her insanın evet diyebileceği genel geçer bazı kurallar sarsılmaz doğrudur. Örnek; masum çocukları öldürme.

İsrail’in Gazze’de Hamas’ı yok etmek adına sivil yerleşim birimlerini bombalaması meşru müdaafa, orantılı - orantısız güç kullanımı, her ülkenin kendi dış güvenliğini koruma hakkı gibi uluslararası hukuka ait süslü kavramlar ile açıklanamaz. İlla bir kategoriye koymak gerekiyorsa buna cinayet der geçeriz.

Kuşkusuz İsrail, Hamas’ın da asker / sivil ayırt etmeksizin İsrailli vatandaşların canına kast ettiği iddiasındadır, ve varsayalım ki bu iddiasında haklıdır. Yine varsalım ki İsrail’in elinde azılı Hamas militanlarının bugünlerde resimlerine aşina olduğumuz yıkılmış apartman bloklarında yaşadıklarına dair güvenilir istihbarat vardır. Bu durumda bile devlet gibi devlet, adam gibi adam, asker gibi asker, içinde çoluk çocuk masumların da olduğu bir binayı bombalamaz, bombalayamaz. Gerçekten güçlü olan, o militanları o binadan çıkartır, savaşın gereğini etrafı çocuk cesetleri ile doldurmadan, haklı iken haksız hale gelmeden yapmayı bilir. Örnek, 1960’lı yıllarda İsrail kendi varoluş savaşını sürdürürken de Filistin Kurtuluş Örgütü’ne yataklık yaptığından şüphelendiği köylerdeki evleri dinamitliyordu. Bir farkla, içindekileri boşalttıktan sonra.

Diyelim ki sözkonusu olan bir istihbarat hatasıdır. Aslında askeri sanılan hedefler vurulmuştur, amaç çoluk çocuk katliam değildir. O zaman, bir sonraki gün hatan anlaşıldığında, saldırının, hedefin, füzenin şeklini değiştirir, çocukların başına gökyüzünden ölüm yağdırmamak için gerekeni yaparsın. Bunun yerine zafere kadar savaş çığlıkları atıyorsan, daha da çok sivili öldürecek şekilde güç kullanmaya devam ediyorsan, hatta donanman yaralılara yardım taşıyan tekneleri batırmaya teşebbüs ediyorsa, bu durumu tanımlamak için kullandığımız kelime artık cinayet değil cinnet olur. Ve sen Londra’yı bombalayan Naziler kadar, Hiroşima’yı vuran A.B.D. kadar haksızsındır.

Peki daha sonra ne olur?

Öncelikle batılı başkentlerdeki protesto gösterileri ve kamuoyu tepkisinden hiç bir şey olmaz. Gazze saldırısının zamanlaması mükemmeldir. Yeni yıl ve yoğun ekonomik kriz gündeminde ve özellikle A.B.D.’deki başkanlık değişimi öncesine denk gelen (ya da bilinçli olarak denk getirilen) bu saldırıya karşı tepkilerin tavsaması uzun sürmez. Keza bir kaç güne toplanacağı söylenen Arap zirvesinden de medet ummak doğru değil. O zirvenin sonuç bildirisi de hazır ve hatta bir kopyası bugünden Mossad şefinin masasındadır zaten. Hamas’a karşı üstün askeri gücüne dayanarak İsrail, Gazze’yi tekrar işgal edebilir ve askeri açıdan anlamlı bir direniş ile karşılaşmadan geçici ve yüzeysel kontrolü sağlar.

İsrail’in korkması gereken bu son cinnetinin sonuçlarının etrafını çevreleyen ve hatta kendi içinde yaşayan müslüman toplumda doğuracağı karşı cinnettir. Eğer görmediyseniz saldırıda ölen bir küçük kızın cenaze töreninden görüntülere bakın. Tabi o artık bir cenaze töreni değidir. Zavallı kızın cansız bedeni, slogan atan, delirmiş bakışlı bir kalabalığın elleri üzerinde, beyaz kefen filan hakgetire, vücudu sarı naylon torba ya da bez gibi birşeylere sarılmış, yüzü ve saçları, büyük ihtimalle medyaya malzeme sağlamak üzere açık, kanlı bırakılmış. Onun bu dünyadan uğurlanışı belki de onunla birlikte saldırıda ölmüş olan ailesinin kederinin veya ölüye saygının bir ifadesi değil artık, bir başka cinnete dönüşmüş, küçücük çocuğun yaralı bedeni saldırıya karşı duyulan nefretin dekoru haline gelmiş.

İşte İsrail’in korkması gereken o karşı cinnet, ve onun besleyeceği ölçüsüz tepkiler, canlı bombalar, başka başka masumların, çocukların hayatına kastedecek ilkelliklerdir. Ve ülkeler, politikacılar, askerler, bombaların tetiğini tutanlar, kural vicdan umursamaz bu cinnetin yine cinnet doğurduğunu farketmedikçe kendi çocuklarını bombalamaya devam ederler. Nitekim gerek İsrail, gerek Hamas tüm ateşkes önerilerini reddettiklerini bildiriyorlar.

Cinnetten akıla, ordan belki barışa gidebilecek yolda, kolay, basit bir kural: Masum çocukları öldürme.

1 Ocak 2009 – İstanbul

Copyright 2009 - aklagelen

 
Toplam blog
: 7
: 457
Kayıt tarihi
: 03.01.09
 
 

Eğitim: Hukuk, lisans ve yüksek lisans. İş tecrübesi: Yaklaşık 20 yıl hukuk danışmanlığı. Aklagele..