İsrail özür dileyecek

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

İsrail, Gazze’ye yardım götüren gemideki öldürdüğü ve yaraladığı kişiler için tazminat ödeyecek.
Gemiye müdahale dolayısıyla, uluslararası soruşturma komisyonu kurulmasını kabul edecek.
Gazze’ye ambargoyu kaldıracak!
Bunları yapmakla İsrail’in hiçbir kaybı olmayacaktır.
Sırayla bakalım:
Bir kere, “özür dileme”nin bir bağlayıcılığı yoktur. Bugün özür diler, yarın gemi gönder, yine saldırır.
Ölümler ve yaralılar için ödeyeceği tazminat, Türkiye’den sağladığı ekonomik kazançlar yanında “devede pire” bile değildir. Bu tazminatların İsrail’e, maddeten dokunacağını zannetmek akıl dışıdır.
Gazze’ye ambargoyu kaldırmasının da İsrail için bir mahzuru yoktur. Canı çektiği zaman, herhangi bir bahaneyle daha sıkı bir ambargo uygulamak, onun açısından çocuk oyuncağıdır. Kaldı ki, ambargoyu kaldırdım dediği halde, “gizli ve fiili” ambargo uygulaması da muhtemeldir.
Birleşmiş Milletler (BM)’in teşekkül ettireceği bir “Soruşturma Komisyonu”nun İsrail’e yaptırım uygulaması da mümkün değildir. Çünkü orada ABD hâkim olduğuna göre; İsrail’i hakikaten sorgulayacak, yaptırım kararı alacak bir yapı oluşturulmasına asla izin verilmeyecektir.
Son tahlilde; Türkiye’nin bu taleplerini yerine getirmekle İsrail’in kaybedeceği hiçbir şey yoktur.
Fakat kazanacağı pek çok şey var: Bir kere, “devlet” olarak, “dostluğundan” vazgeçmesinin mümkün olmadığı “müttefiki” Türkiye’yi “yeniden” kazanacak!
Fakat asıl kazancı daha başka… Kendisine, Suriye sınırındaki verimli araziyi, mayınları temizlemek şartıyla 49 yıllığına vermeye teşne bir AKP iktidarını ve onun “İsrail Cesaret ve Liyakat nişanı”na sahip liderini “yeniden” kazanacak!
Elbette bu kazanç; şu seçimlere kadar olan birkaç aylık kazanımla sınırlı değil…
“Kazan-kazan” ilkesiyle, kendisi Türkiye ve Türkiye’deki iktidarı kazanırken, AKP iktidarına da kazandıracak.
Neyi?
2010 veya 2011 seçimlerini!
İsrail; “Türkiye’nin talepleri”ni kabule doğru yol alırken, AKP iktidarına devasa bir “seçim hediyesi” vermeye hazırlanıyor.
İsrailli Bakan’la Türk Dışişleri Bakanının gizli görüşmesi bunu kanıtlıyor.
Tıpkı “one minute” vakasında olduğu gibi!
Önümüzdeki seçimlere; “İsrail, Türkiye’nin bütün taleplerini kabul etti. İsrail’e hükümetimiz boyun eğdirdi… Bu, tarihte görülmemiş bir başarıdır… Arap ülkelerinin sokaklarında halk, Erdoğan resimleri ve Türk bayraklarıyla coşuyor” rüzgârıyla koşacağız.
Peki, İsrail “Türk talepleri”ni ne zaman kabul edecek?
Seçimlere yakın bir zamanda. Başka bir deyişle; İsrail’in “taleplerimizi kabul ettiği” bildirildiği anda, Türkiye’deki seçimlere çok az bir zaman kalmış demektir.
* * *
ZAFER ÜSKÜL’Ü TEBRİK
TBMM İnsan haklarını Araştırma Komisyonu başkanı, AKP milletvekili Zafer Üskül; bir komisyon kararını açıkladı.
Buna göre; Ankara’daki TEKEL işçileri eyleminde, polisin işçilere karşı “orantısız güç” kullanıldığının tespit edildiğini, Ankara Valisi ile Emniyet Müdürü hakkında inceleme yapılması gerektiğine karar verildiğini bildirdi.
Üskül ekledi: “Sonuçtan bize de malumat verilmesini istedik ve olayın takipçisi olacağız.”
Zafer Üskül’ü tebrike lâyık görmemizin sebebi; kendi iktidarları döneminde atanan 2 önemli bürokrat hakkında yukarıdaki kararı alan bir komisyonun başkanı olması ve hadisenin takipçisi olacağını duyurmasıdır.
Üskül, olayda yansız davranmıştır, tebrik ediyoruz.