İsrailsiz Bir Ortadoğu Olmalı

İsrail, İbraniceyi konuşan ve kendilerini dünyanın en seçilmiş toplumu olarak gören İsrail oğulları, yıllarca esaret altında, bazı devletlerin tahakkümü altında yaşamış bir millettir.

Bir türlü devlet olarak bağımsızlığını kazanamamış olan İsrailliler, Almanya Nazilerin lideri olan Hitler tarafından ülkelerinden çıkartılmasından sonra; Ortadoğu’nun kalbinde, Arapların ortasında kendisine bir yer bulmuş ve Filistin topraklarına yerleşmişlerdir.

Sayıları az olan İsrailliler, Tevrat’ta geçtiği söylenilen, İslam coğrafyasındaki toprakların kendilerinin emrine tahsis edildiği, kendilerinin seçilmiş bir topluluk olduğu düşüncesiyle, sürekli genişleme politikası güderek, başta Filistin olmak üzere,  bütün Ortadoğu’daki komşularını rahatsız, huzursuz eden bir politikayı benimsemişlerdir. Arz-ı Mev’ud olarak gördükleri toprakları sahiplenmek adına, yapabildikleri her şeyi yapmaktan geri kalmamışlardır. Sahip olduğu topraklarda yaşayanların kendilerine( Yahudilere) hizmet etmeleri gerektiği gibi bir düşünce tarzına sahip olmalarından dolayı, sürekli insanları rahatsız etmişler, ölüm, kan, gözyaşı akıtmaya sebep olmuşlar, bölgeyi fokurdayan bir cadı-kan kazanına çevirmişlerdir. Filistin topraklarına yerleşen İsrailliler, zaman içerisinde nüfus olarak çoğalmışlar ve bir devlet kurmaya başlamışlar.

Dünyadaki birçok devlet yönetimleri tarafından da desteklenen İsrail devleti ve İsrailliler, çeşitli ülkelere dağılarak, büyük lobi faaliyetlerine girişmişlerdir.

En büyük hamilerinden olan devlet ise ABD’dir. Çoğu ihtiyaçları ABD tarafından karşılanan İsrail, yerleştiği verimsiz olan toprakları, bir an da çok verimli hale getirmiştir. Hemen her konuda desteklendikleri( özellikle parasal anlamda) ABD’de ki Yahudi lobileri tarafından,  dünyanın en büyük sermaye devleti haline getirilmiştir. Ürettikleri birçok ürünün, ikinci bir üretiminin olmaması, kendilerini vazgeçilmez hale getirmiştir. Dünyanın muhtelif bankalarında, gözde borsalarında, ekonomik ve teknolojik olan her alanda, varlıklarını gizli veya uluorta sergileyen İsrailliler, dünyada çok büyük lobi faaliyetlerine sahip olmuşlardır. Siyonist bir yayılma politikası gütme düşüncesinde olan İsraillileri, askeri bakımdan destekleyen ve eğiten başta ABD ve İngiltere olmak üzere, birçok devlet ipin ucunu Yahudilere kaptırmış durumdalar. İsrailliler mi onlardan faydalanıyor, onlar mı İsraillilerden faydalanıyor belli değil. Âdeta bir muamma haline gelen her sahada İsraillilerin varlığı ve etkisi açıkça göze çarpmaktadır. Dünyadaki zengin Yahudilerin İsrail devletinin gelişmesi ve Arz-ı Mev’ud hayalinin gerçekleşmesi için, düzenli olarak parasal destek sağlıyorlar. İsrail’in bu derece güçlü ve etkili olmalarında, söz konusu devletlerin ve burada yaşayan yandaş,  candaş, ekonomilerini destekleyen para babaları ve kendilerine hizmet eden Yahudi sempatizanlarının inanılmaz derecede büyük destek ve katkıları vardır. Bu sebeple, istihbarat, kültür, tarım ve askeri bakımdan çok ciddi reformlar yapıyorlar. İşte Ortadoğu’da bu kadar güçlü görünmelerinin sebebi budur.

Bu çok aşırı güçlenmişlik, oluşturulan seçilmiş millet algısı ve olgusu, kendisine dünyada büyük bir kin nefret kazandırmaktadır. Yıllardır Filistinlilere uygulanan insanlık dışı eziyet, işkence,  zulüm, saldırı, katliam, kan dökme ile elde ettiği güç, söz konusu idealleri için, çok da olumlu olduğu söylenemez.

Ortadoğu da tarihi medeniyetlerin kurulduğu, milli, dini, inanç açısından önemli hassasiyetleri bulundurmuş ve tarihi ve yeraltı zenginliği, özellikle petrol açısından zengin olmasıyla, İsrail’in arzu ve talepleri uyuşmadığından, sürekli kaynayan bir kazan haline getirmiştir. Bu da yönetimlerin ve yönetilenler arasında farklılıklar arz etmesinden dolayı, çok küçük devletlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Burada küresel güçlerin etkilerini mümkündür. Aynı dinden, milletten ve ırktan, inançtan olan onlarca ülke görülmektedir.

İsrail’in o topraklara ayak bastığından bu yana, sürekli Ortadoğu’yu karıştırmaya çalışmakta olduğunu, hâkimiyetini orada sergilemek arzusunda olduğunu bütün dünya bilmektedir. Ne yazık ki, ne hikmettir ki hiçbir devlette buna ses çıkarmamakta ve rıza göstermektedir. Belki İsrail’e sempati duyduklarından, belki içlerindeki Yahudi lobilerine söz geçiremeyip mecbur olduklarından, belki de yönetimlerinin Yahudi veya yanlısı olduklarından olsa gerek; daha çok katkı sunmakta ve destek vermektedirler. Belki kendileri de memnun değiller, ama bir şey de yapamıyorlar.

Dış güçlerin verdiği destek, içerideki siyasi otorite, kısa zaman içinde Ortadoğu’nun kasabı unvanıyla, dünyanın başının belâsı haline getirmiştir. Bugün ABD, İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesinde, yönetici kadrolarında İsrailli Yahudiler rastlamak mümkündür. Siyonist, kan emici İsrail, her geçen gün dünyanın başına olmadık işler açacak ve insanların kin ve nefreti devam edecektir. Elbette bu böyle devam etmeyecektir. Mazlumun ahını alanlar, bir gün o mazlumların koruyucusu ve kollayıcısı cezalandıracaktır elbette. Hakkın vadettiği o günler, belki yarın belki yarından da yakındır. İşte o zaman, İsrailsiz bir Ortadoğu, barışa, huzura ve kardeşliğe kavuşacaktır.

Resim Netten alıntıdır

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com