Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Israr ediyorum!

Israr ediyorum!
 

Kaynak:netkeyfim.com


Hoş, ne yazsak, ne söylesek, biz okuyor ve elbette biliyoruz zaten tarzında kafa sallıyoruz, ancak yine de ısrarla evliliklerin rast gele olmaması gerektiğini yazma gereksinimi hissediyorum!

Bir kere, yaş sınırı kesinlikle aşılmamalı ve imam nikahı gibi bir hukuk devletinde yer almaması gereken uygulamalara karşı tavır almanın öneminden bahsetmek istiyorum.

Bu uygulama sürdükçe genç kızlarımız maalesef heba olup gitmektedir, aynı zamanda hukuken meşru olmayan çocuklar dünyaya gelmektedir.

İmam nikahı uygulaması olmasa, mesela, yaşını tamamlamamış bir genç kız ya da erkek evlenemeyeceğine, evli kişiler kuma alma girişiminde bulunamayacağına, bir çok kadın işbu vesile ile kandırılamayacağına göre daha sağlıklı bir toplum olmamız muhtemel değil midir sizce de?

Beden ve ruh sağlığı yerinde olan toplumlar ancak sağlıklı nesiller oluştururlar ve o toplumlardır ki insanlığa hizmet edecek buluşlara, eserlere imza atarlar!

Eşlerin birbirleri ile uyumunun da evlilik öncesi testler ile sorgulanması gerektiğini savunmamın ( http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=76337) dışında, bir de akraba evliliklerine izin verilmemesi konusunda ciddi bir engellemenin olması gerektiğini düşünmekteyim epeydir…

Tıp camiasının dışında halkın da artık pek iyi bildiği gibi akraba evliliklerinde dünyaya gelen çocuklar ciddi bir risk altındadırlar ve maalesef örnekler ülkemizde çokça mevcutturlar.

Neden?

Kaçı aşık olup evlenmiştir? Hadi aşık oldular diyelim, çocuk yapmaları mı gerekmektedir, yani, bile bile?

Hukuki bir engelleme acilen gerekmektedir bence!

Akıl ve ruh sağlığının yeterliliği de mutlaka test edilmelidir, zira okuduğumuz birçok haber altlarında yorumlar “Ne oluyor bize?”, “Nereye gidiyor bu millet?” diye yazıyorlar ya, elbet ekonomik sıkıntılar, elbet özgüven eksikliği ve de en önemlisi cehaletten kaynaklanıyor ancak birçok cinayetin, darbın, sadistliğin altında bir de bunlar yatıyor!

Her bir haberi, her bir yorumu okuduğumda şaşırıyorum: Niye hayret ediyor insanlar bu duruma? Oysa her şey ayan beyan ortada!

Anne ve babası şizofren olan yirmi altı yaşındaki kız isyan ediyor, neden dünyaya getirdiler beni diye, ama biliyor musunuz, bir taraftan o da evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyor…

Döngüler maalesef böyle devam edip gidiyor!

Şimdi diyeceksiniz ki; hiç mi evlenmeye, çocuk sahibi olmaya hakları yok, doktor onayı ile evlenebilirler elbette, ancak her iki tarafın durumu biliyor olması ve tedavinin sürekliliği kaydıyla!

Zira, çocuklarını bir an önce evlendirmeye can atan bir toplumuz, bu durumu namus meselesi yapmışız, ancak yine de sanmam ki hiçbir anne baba gereksizce sıkıntı çekmesine, sıkıntılar sonucunda rahatsızlanmasına, hatta öldürülmesine sıcak baksın!

Hoş, namus uğruna aynı anne babalar öldürürken çocuklarını işin bu tarafına mı bakacaklar, işte onlar bakamıyorsa bizler bakacağız, bir anlamda buna mecburuz!

Mecburuz, zira; aynı toplum içinde çocuklarımızı yetiştiriyor, aynı toplumun sağlıklı bireylerden oluşmasını istiyoruz ki sağlıklı düşünceler üretsin çocuklarımız, torunlarımız…

Doktor izni ile evlenmeleri çocuk yapma hakkı tanımamalı, yine bence…

Oooo, bu iş zor, nasıl kontrol altında tutulur ki diyeceksiniz, aslında pek de zor değil, üremeleri belli süreler dahilinde engellenebilir.

Ancak elbette, tüm bunlar bizler için epey bir ütopik!

Öncelikle toplumu önemsemek gerek, sonralıkla çok çalışmak, kampanyalar ile halkı bilgilendirmek, sistemler kurmak gerek!

Yazarken biliyorum; pek zorlu bir hayal, ama ısrar ediyorum ki: Acımasız da olsa, ütopya da, maalesef bu bir gerçek!

Gülgün Karaoğlu

Eylül, 15/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..