Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '11

 
Kategori
Deneme
 

Issız Ada'm

Issız Ada'm
 

Şu anda bu yazıyı yazmak yerine ders çalışıyor olmam gerekiyor.. Biliyorum.. Ama arada nefes almak benim de hakkım sanırım.. Nefesimi de anca yazarak alabiliyorum..

Şu son günlerde hep aynı soru ile karşılaşıyorum.. Arkadaşım, annem, öğretmenim.. Kimi görsem sanki anlaşmışlar gibi aynı şeyi soruyorlar bana..

"İyi de ne istiyorsun ?"

Huzur, mutluluk.. azıcıkta sessizlik diyesim geliyor ama.. boş verin.. Susmak daha iyi.. Ama sabah uyandığımdan beri düşünüyorum... Neyi istiyorum ben diye.. Hemde ciddi ciddi düşünüyorum... (daha önce söylemiştim..pek ciddi olamam ben)

Sabah daha yeni uyandığım dakikalardı.. Bugün derse gitmeyecektim.. O yüzden uzun zamandır yapmadığım şeyi yaptım ve şerafettinime sarılıp düşünmeye başladım..

Ne yaptım ? Ne yapacağım ? Ne yapmalıyım ?

Yaptığım birşey yoktu henüz.. Çünkü hala bay gizemin yokluğunda yıkıp döktüklerimi toparlamaktaydım.. Ne yapacağım belliydi.. Çalışacaktım.. Düşlerimi kazanmak için çalışacaktım.. Başka yolu yoktu çünkü.. Ne yapmam gerektiğini de biliyordum.. Sadece sabretmem gerekiyordu...

Bu kadar basit işte... O çok bilinmeyenli denklem denen hayatın çözümü bu üç soru ve o üç sorunun cevabında gizli..

Tamam denklemi çözdüm de; ben bu denkleme özne koymayı unuttum sanki.. Bunları ben yapacaktım tamam.. Ama hangi ben ?

Henüz bilmiyorum bunun cevabını.. Yakın zamanda öğrensem iyi olacak.. Zira acele etmezsem kötü şeyler olacak gibi..

O değil de ; ben bu sabah yataktan kalkar kalkmaz tiramisu yaptım.. Evet daha elimi yüzümü bile yıkamadan girdim mutfağa aldım kedi dili bisküvilerimi başladım tatlıya..

Bu akşam dersane sınıfımla iftar yapacaktık.. Yanında da tatlı iyi gider dedik..

Dünyada en sevdiğim şeydir tatlı yapmam.. Aslında tek tatlıda değil.. Ben mutfakta olmayı severim... Çoğu geceler mutfağa kapanır orada ders çalışırım.. Öyle bir yakınlığımız var mutfakla işte =)

Her neyse.. Tatlıyı yaparken bir yandan da müzik açtım.. Kavalye'cim sağolsun uzun zamandır müzik dinlemeyen beni yeniden müzikle kaynaştırdı.. Onun dinlettiği şarkılardan ufak bir liste yapmıştım.. Açtım onu da.. Laptop söylüyor ben tatlı yapıyorum.. Öyle güzel bir arkadaşlık yaptık birbirimize işte..

Tabi hayal perisi cimcime yine kurmaya başladı.. Bunda yaklaşık iki aydır hikayelerime tek satır yazmamış olmamında etkisi var tabi..

Ne diyorduk.. Heh.. Ben mutfakta çok kalabalık olmayı sevmem.. Maksimum iki kişi .. Ben ve bir başkası... O kadar.. Fazla kişi olunca tadı kaçıyor mutfağımın..

Ama her zamanda tek olmak iyi olmuyor.. Çalan müziğime eşlik eden biri olsun istiyorum zaman zaman.. genelde yalnız hissettiğim de olur böyle..

Bu sabahta yalnız hissediyordum sanırım.. Aslında tam manasıyla yalnızdım.. Adele someone like you'yu söylüyordu.. Çırpma telinin kaba vuruşunun sesi vardı bir de.. O kadar.. Benim bile sesim çıkmıyordu.. Ben bile beni yalnız bırakmıştım..

İşte o anda "başka şarkı açsana" ya da "yumurtaları unutmuşum..Getirsene" diyebileceğim bir sese ihtiyaç duydum..

Öyle işte..

Şu sıralar yine ıssızlaşmaktayım.. Hatta planlarım bile ıssız..

Bu akşam yapılacak iftar yarına ertelendi.. İftar sonrası yine ıssız.. Deniz ve ben olacağız yine.. Dalgalar olacak.. Havayı koklayan adamın dediğine göre bir de rüzgar eşlik edecekmiş bize..

Issız Ada'm oluyorum yavaştan...  

(Ramazanın son günlerin de yazılmış bir yazıdır..Anca ekleyebiliyorum =) ) 

 
Toplam blog
: 112
: 512
Kayıt tarihi
: 05.08.10
 
 

Yazarım, çizerim... Hayalperestin önde gideniyim... Uykuya aşka aşık olduğumdan daha çok aşığım....