İşsiz kalan darbeciler...

Gelin sizinler bir fikir jimnastiği yapalım.

Aşağıda okuyacağınız haber tam bir kara mizah örneği.

Bu gibi hareketler, bildiğiniz gibi muz Cumhuriyetlerinde oluyor.

İşte bu da onlardan birisi.

Gelin bu Muz Cumhuriyetinde olan bitene bir bakalım ve üzerine kendi yorumumuzu da ekleyelim.

Neymiş efendim olan?

Afrika ülkesi olan Moritanya da, askeri darbeye olmuş.

Ülkenin 1960’da Fransa’dan bağımsızlığını kazandıktan sonra seçimle iktidara gelen ilk lideri Cumhurbaşkanı Muhammed Şeyh Abdullahi, görevlerine son verdiği 3 general tarafından devrilmiş.

Genelkurmay Başkanı Ahmed Gazuani, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Birliği Komutanı Abdülaziz ve Jandarma Komutanı’nın emriyle askerler başkent Nouakchott’taki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı basmış, Abdullahi’yi tutuklamış.

Başbakan ve İçişleri Bakanı da gözaltına alınmış.

Askerler bir Devlet Konseyi kurmuş ve başına da Abdülaziz getirilmiş.

3 kez darbe yaşayan ülkede en son 2005’te ordu yönetime el koymuş.

Komutanlar 2 yıl sonra seçime gitmiş ve Abdullahi, seçimle göreve gelmişti.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu konular, yani üç generalin darbe yapabildiği ülkeler, ancak bir Muz Cumhuriyetinde olabilecek cinsten hareket.(Darbe)

Bizim ülkemizde bu gibi ülkelerle karıştırılıyor.

Nasıl mı?

Alın size Ergenekon soruşturması adı altında, darbe yapacağı söylenen emekli iki general, birkaç astsubay ve subay emeklisi.

Bu kadar büyük bir ülkede, görevdeyken darbe yapamayanlar, emekli olunca bu darbeyi nasıl yapacaklar?

Gerçi iddianamede darbe ile ilgili şu anda bir bilgi yok. Belki hazırlanacak iddianamede (hazırlanırsa) olabilir!

Eğer bu ülkenin Savcıları, bu ülkeyi Moritanya gibi işsiz kalan 3 generalin darbe yapabildiği bir ülkeyle karıştırıyorlarsa çok yazık.

85 yıllık Türkiye Cumhuriyetinde hiçbir kurumun tam olarak yerine oturmadığı anlamı kendiliğinden ortaya çıkar.

Oysa bizler, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak 12 Eylül 1980 yılında yapılan ihtilalın son olmasını hep diledik. Ve halen o ihtilalı yapanların yargılanmaları gerektiğini hep savunduk ve halende savunmaktayız.

Seçimle gelen, seçimle gitmeli. Burası Türkiye Cumhuriyeti! Bir Muz Cumhuriyeti değil.

Darbe yapanlarda, yapmaya teşebbüs edenlerde, ömrü hayatlarında göremiyecekleri lüks yaşantıyı, devlet parası ile sağlamaya çalışanların da yargılanmaları gerektiğine inananlardanız.

Hiç kimse garibanın, fakir- fukaranın hakkını yemeye kalkmasın. Türkiye'de milyonlarca bu devlete hizmet etmiş ve emekli olmuş insan var.

Bu insanların her birisi üç kuruşluk maaşı ile geçinmeye, yaşamaya çalışıyor. Hiç birisi lüks peşinde değil. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum. Bu lüksü kaldırabilirmi?

Ülkeyi Muz Cumhuriyeti haline getirmek isteyenlere meydan vermeyelim.