İşsizliği önleme, istihdamı arttırma paketinde neler var?

İktidar kanadı, işsizliğe çözüm bulmak amacıyla kolları sıvadı.

Bildiğiniz gibi iktidar daha önce de iki istihdam paketi hazırlamış ve bu paketten çıka çıka patronlara geniş teşvik mekanizmaları çıkmıştı!

İlk istihdam paketini 2008 Temmuz’unda çıkaran iktidar, bu paketle patronlar üzerindeki SSK prim yükünü alarak patronlara hizmet sunmuştu. Kadınlar ile 18 ile 29 yaş arasındaki gençlerin primlerini de 5 yıl boyunca kademeli olarak devlet üstlenmişti.

Paketle birlikte patronların yükümlülüklerini bir yandan devlet üstlenirken, bir yandan da işçilerin kazanımlarına geniş çaplı bir saldırı gerçekleşmişti. Paket ile engellilerin SSK primlerini Hazine karşılarken eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma zorunluluğu kaldırılmıştı. Düzenleme ile işverenin kreş ve emzirme odası, işyeri sağlık ve güvenlik birimi kurma, işyeri hekimi çalıştırma, iş güvenliğinden sorumlu teknik eleman görevlendirme gibi yükümlülükleri kaldırılmıştı.

Bu paket işsizliğe çare olarak gösterilmişti. Ancak işsizliği daha da arttırdığı görüldü. İktidarın işçiye saldırı-patrona teşvik mahiyetindeki paketi, hiçbir işlev görmedi ve işsizlik oranları paketin ardından hızla tırmandı.

2009 yılının mayıs ayında çıkarılan ikinci pakette ise yine işverenlere önemli destek sağlandı. Patronlara ek destek mekanizmaları sunmayı hedefleyen hükümet, mevcut çalışana ilave olarak işe alınan kişilerin primini 1 yıl boyunca devlet ödemeye başladı. Hükümet ayrıca işsizlik maaşı alırken istihdam edilen kişilerin primini de üstlendi.

İşçilerin kullanamadığı İşsizlik Fonu’nu da “sadaka” kabilinden popülist mekanizmalara kaynak yapan iktidar, ağaç dikme, yol kenarlarını temizleme ve okul boyama gibi işlerde çalıştırılan kişilerin, hem maaş, hem sigorta primleri İşsizlik Fonu tarafından ödendi. Patronlar işe alacakları kişilere işsizlik ödeneğinden yararlanıp yararlanmadığını sormaya başlayıp, yararlananları alarak, istihdam ettikleri kişilerin primini devlete ödetmeye başladılar.

Her nedense bu paketlerden sonra “Teğet” geçen kriz işsizliği yüzde 15’ler seviyesine tırmandırdı! Acil önlemler paketinden olsa gerek; işsizlik, son yılların en yüksek düzeyine ulaştı.

Sayın Başbakan ve bakanlar birbiri ardına yaptıkları açıklamalar ile birkaç ay içinde işsizliğe çözüm bulacaklarını ve 2002 yılındaki işsizlik seviyesine işsizliği indireceklerini açıklamaya başladılar. Bu arada iktidar tarafından yandaş basına sızdırılan yeni önlemler paketinin detayları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in Haziran ortasında tamamlanacağını açıkladığı paketin basına yansıyan maddelerine göre;

* 2 puan olan işverenin işsizlik sigortası payı 1 puana indirilecekmiş

* Kayıt dışıyla mücadele için sendikalardan destek alınacakmış.

* İstihdam açığı bulunan kamu kuruluşlarında yeni istihdamlara izin verilecekmiş.

* İşletmelere ekipman ihtiyacına yönelik mali destek sağlanacakmış.

* Kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmek için gereken prosedürler sadeleştirilecekmiş.

* İş kuran gençlerin sosyal sigorta primlerinde indirim sağlanacakmış.

* Part time ve esnek çalışma biçimlerine imkân verilecekmiş.

* Sigorta primlerini düzenli ödeyen işverenler teşvik edilecekmiş.

* Firmalara yatırım ve işletme kredisi verilecekmiş.

* Başta hizmetler sektörü olmak üzere istihdam ağırlıklı sektörlere teşvik desteği sağlanacakmış.

Bu önlemlerin işsizliğe çare olmasını bekleyen var mı?