Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '18

 
Kategori
Şiir
 

Issızlığın Göğsünde

Issızlığın Göğsünde
 

 
tadını çıkar yalnızlığının
bitti işte yola düşme sabırsızlanışların
 
virân bir yaşanmışlık kalacak arkamda
gölgemin saramadığı, sararan bir vahada
suyu tükenen ırmağın, içindeki sessiz figan
 
lâkin, ters dönecek rüzgâr bilesin
boş omzunda, bitmeyecek tenhalıklar 
gözlerine düşmeyen bulutlar çöreklenip kalacaklar
pus bakacak hava 
görmeden geçeceksin gül bahçelerini
gecenin dili kulağın(a)da
durmadan hüzünlü şarkılar söyleyecek
 
sinsice çökecek hüznü, beklerken düşün
baş eğişin, baş kaldırıya dönüşünü gör
sert poyrazdan yumuşak okşayışlar bekleme 
bir sevgili yüzü gibi sevecen değildir çünkü
 
ben seni, anaların çocukları avuttuğu dille avuttum
olmayan aş yarattım 
hangi dille, hangi aşkla doyurursan doyur şimdi kendini
 
/kolayına sağalmayan yaraların 
çoğalıp da görülmeyen derin izi derinde/
 
gök daraldı, yer sarsılıyor altımda 
gitmek sarhoşluğunda, ayaklarım bata çıka
tutunamadığım bende, tutunamadığım sen
içimde yıkılan doğrular
değişmez bildiğim doğrulardaki yanlış / s e n
 
bilmiyorum
gözlerinde ne bıraktım sana 
ne söylüyor şimdi gözlerinin dili 
d u y m u y o r u m
 
aşk baksan da ne fayda
görsem de
ben bakmayacağım senin gözünden
gölgeler bütünleşmeyecek yeniden
beni sorma sakın / artık yeter
 
gidip gidip gelmelerin
içime düşen yıldırımlardı
kırmızı mürekkeple çizdim adını
biz artık, ayrı yolun yolcusuyuz
 
can damarı yırtılmış tinimin
dışıma yağsın yağan, umursamayacağım
ben, içimde aşk kokmayan bir ıssızlığın göğsünde uyuyacağım 
 
14 Kasım 2010
 
Hâdiye Kaptan
 
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir
 
Toplam blog
: 467
: 145
Kayıt tarihi
: 16.05.11
 
 

Güzel Sanatlara tutkulu, Türk sanat müziği hayranı,  deniz ve İstanbul âşığı şiiryazar bir fâni....