Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '09

 
Kategori
Seçim
 

İşsizlik, açlık, sandık...

İşsizlik, açlık, sandık...
 

Çığ gibi büyüyen işsizlik


Dün “Demokrasi, Sandık, Kütükler...” başlıklı yazımın sonu şöyle bitiyordu:

“Sonuçta işte bu kütüklerle 29 Mart’ta sandığa gidilecek ve ertesi gün sandıktan artık ne çıkarsa, bir kısmı “Milli irade bize teveccüh etti, demokrasi kazandı” diyecek, bazıları “Seçimlerde hile yapıldı, seçmen kütükleri zaten şaibeliydi” diyecek... Bazıları...

Bundan sonrası yarınki yazımın konusu. Başlığı da “İşsizlik, Açlık, Sandık...”

Arada yine virgül, sonunda yine üç nokta var!”

Evet, “İşsizlik, Açlık, Sandık...” Bunu da noktası virgülüyle okumak gerekiyor... En azından şimdilik, yani 29 Mart öncesi. Ama seçim sonuçları açıklandıktan sonra virgülleri kaldırarak da okuyabilirsiniz. “İşsizlik açlık sandık... Meğer yanılmışız, milletimin keyfi yerinde, ekonomi tıkırındaymış!”

Hani vatandaşın seçimlerde faturayı artan açlık, artan işsizlik nedeniyle bu sorunlara çare bulamayan iktidar partisine kesmesi beklenir ya... Türkiye’de bugün yaşanan açlık ve işsizliğe bakarak, her gün medyaya yansıyan yansımayan olaylara bakarak eğer diyorsanız ki “Bu koşullarda iktidar partisi AKP büyük oy kaybına uğrar...” Seçim sonuçları açıklandığında rahatlıkla itiraf edebilirsiniz: “İşsizlik açlık sandık... Meğer yanılmışız, milletimin keyfi yerinde, ekonomi tıkırındaymış!”

Uzak değil, son bir aylık zaman dilimi içinden sadece birkaç olay:

“İzmir’in Karşıyaka ilçesinde işsiz genç, kendini kanalın üzerinden geçen köprüye asarak intihar etti.”

“Çankırı’da işsiz olduğunu ve eşinin kendisinden ayrılmak istediğini söyleyen C.T (36), intihar etmek için çıktığı Dedeler köprüsünden polisin uzun ikna çabaları sonunda indirildi.”

“Kriz nedeniyle borçlarını ödeyemeyince bunalıma giren İETT şoförü, köprüden atlayarak intihar etmek istedi.”

“Aydın mitingi öncesi, ailesinin içine düştüğü maddi sıkıntılar nedeniyle Tayyip Erdoğan’a ‘Allah seçimlerde cezanızı verecek!” diye bağıran çocuk gözaltına alındı. Erdoğan’ın ensesini sıktığı çocuk, çürük ve tırnak izleri nedeniyle rapor aldı.”

“Bakan Veysel Eroğlu kendisinden iş isteyen kadınlara alaylı bir biçimde ‘Evdeki işler yetmiyor mu?’ karşılığını verince ‘Para yetmiyor’ yanıtını aldı...”

“Erdoğan’ın Mersin mitinginde intihar şoku yaşandı. İşsiz olduğunu söyleyen Halil İbrahim Akkuzu, miting alanı kenarındaki elektrik direğine çıkarak intihara kalkıştı.”

Bunlar olan bitenin binde biri. Otomotiv sektörü kontak, tekstil sektörü fabrikaları kapatmış, son birkaç ayda işsizlerin sayısı yüz binleri aşmış, dolar atağa geçmiş, üretime kilit vurulmuş, esnaf kredi batağında boğulmuş, kredi kartı borçları 500 trilyon liraya dayanmış, her akşam televizyon ekranında haberlerde, işsiz kaldığı için, çoluk çocuk aç kaldıkları için babalar ağlamakta...

AKP lideri Başbakan bu manzarayı Elbistan’da seçim meydanında Mahsuni’nin bir şiirinden okuduğu dört dizeyle pek güzel özetleyiverdi zaten: “Milletin sırtından doyan doyana / Bunu gören yürek nasıl dayana / Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana / Bilmem söylesem mi söylemesem mi.” Ve miting alanını dolduran soğana muhtaç yiğitler “Bizi kuru soğana muhtaç eden, 6 yıldır iktidardaki AKP... Bugün karşımıza geçmiş bu şiiri okuyan da, parasızlıktan burslu okuyan çocukları şimdi gemi sahibi, pırlanta mağazası ortağı olmuş Recep Tayyip Erdoğan...” demedi, avuçları patlayıncaya kadar alkışladı Tayyip Erdoğanı.

İşsizliğin, açlığın alıp başını gittiği ülkelerde bunun faturası seçimlerde iktidar partisine çıkarılır ama o ülkeler, hukukun geçerli, yargının bağımsız olduğu, dördüncü kuvvet medyanın ise iktidar borazanı olmadığı ülkelerdir. Elbet bir de muhalefet partilerinin umut olduğu, iktidara seçenek oluşturduğu ülkeler.

O yüzden yukarıdaki başlığı şimdilik noktası virgülüyle okuyun da, seçimden sonra nasıl olsa noktaya virgüle bakmayacaksınız...

 
Toplam blog
: 195
: 688
Kayıt tarihi
: 04.10.07
 
 

Dünyanın internet sayesinde küçüldüğü günümüzde büyüyen sorunlara ilişkin duygu ve düşüncelerimi pay..