Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İştah dişin dibinde (mi?)

İştah dişin dibinde (mi?)
 

Çocukluğumda yemek saati yaklaşınca kaçacak delik arardım; öylesine iştahsız, çelimsiz bir çocuktum. Annem hârika yemekler yapardı üstelik, hâlâ aynı güzelliktedir yemekleri. Ama iştahsız olunca kim bakar ki güzel yemeklerin yüzüne. Babam da her seferinde ' İştah dişin dibindedir ' diyerek yeme konusunda motive etmeye çalışırdı beni. Babama göre yemekten bir lokma alsam, güzelliğini anlayıp neler kaçırdığımı farkedecek ve bir tabak daha isteyecektim. Zorla güzellik olmuyordu işte, ağzımda lokmalar çoğalıyordu iştahsızlığımdan. Bir de bizim ailenin yazılı olmayan kurallarından - deyim yerindeyse - tabağı ekmekle cilâlamak vardı işin içinde. Yemek bitince porselen tabağın kar beyazı olarak kalması gerekiyordu masada. Ne zulümdü Tanrım!:)

18 yaşıma kadar ' Yesene! ' diyen annem, şimdilerde ' Yemesene! ' diyor ne yazık ki:) Çocukluğumda keşke tadını çıkara çıkara yeseymişim o güzelim yemekleri. Şimdi canım hangi yemeği çekse; kaç kaloridir acaba, midemi yakar mı, kolesterolümü yükseltir mi, içinde zararlı katkı maddesi var mıdır, kan grubuma ters düşer mi soruları üşüşüyor aklıma. Ne kadar günahkâr yemek varsa hepsini doya doya yemek istiyorum, hem de her lokmayı azamî zevk alarak çiğneyerek. Sevgili Mehmet Yaşin'in ' Damak çatlatan ' dediği türden bir damak fırtınası yaşamak istiyorum:)

Bugün hava kapalı. Sıradan bir ev hanımı modundayım ve bu yüzden televizyonun karşısına konuşlandım:) Sabah kanalın birinde iki yaşlı kızkardeş su böreği açtılar. Ardından etli karalahana sarması ve hamsili, mısır unlu ekmek pişirdiler, daha sonra da sütlaç. Televizyon seyretmeye ara verdiğim zaman diliminde hangi kanalda neler pişti, bilmiyorum. An itibariyla Yemekteyiz'de çeşit çeşit yemekler yenildi ve göbekler atıldı:) Az sonra Master Chef başlayacak ve yemek çeşitleri devam edecek:) Öğle yemeğinde sadece ve sadece zeytinyağlı pırasa ve yanında eser miktarda çavdar ekmeği yemiş olan zavallı ben, yutkunmaya devam edeceğim şüphesiz:) Buraya ağlama ikonu koymam gerekirdi ama, gördüğünüz gibi gülüyorum ağlanacak halime:)

Şeytan diyor ki koy tabağına iki adet etli enginar dolması; önce içindeki dolma harcını ye, ardından kelebek kanadına dokunur zariflik ve hassaslıkta kopar enginar yapraklarını, birer birer sıyır. Yanında da; üzeri bol taze naneyle süslenmiş, sarımsaklı süzme yoğurtla, çıtır salatalıkla kotarılmış bir cacık olsun. Tatlısız ziyafet mi olurmuş? Canım Antalya'mın güzelim Arap Kadayıfı'nı da çıtır çıtır ve sıcacıkken taze kaymakla birlikte ye dolmanın üstüne. Hani ne demişti Vedat Milor'un programında, Karadenizli restaurant işletmecisi? Hamsi denizden çıktığında ölmez, kızartıldığında da ölmez, yendiği zaman da ölmez. Ne zaman ki hamsiden sonra Laz Böreği yenir, işte hamsi o zaman ölür. Haklıydı da bence. En damak çatlatan yemek bile üstüne tatlı yenmiyorsa eksiktir.

Yazı yazmak bile iştah işi inanın. Babamın yemek konusunda söylediği sözü yazıya da uyarlamak mümkün; yazı, kalemin ucundadır. Yazmaya başlayınca devamı gelir, hevesi artar insanın yazma konusunda. Tıpkı yemek gibi, yaza yaza varmaya başlarız yazının tadına da. Yazı, duygularımızın ziyafeti ise okurlarımız için, alacağımız güzel yorumlar da kaymaklı kadayıf etkisi yapacaktır kuşkusuz.

Bugün hava kapalı, az önce okuduğunuz gibi. Canım blog yazmak istiyordu ve aklımda sayısız konu vardı yazmak istediğim; Köy Enstitüleri, Mor yaşam çiçeği, Bisiklet ehliyeti, Hadi sözcüğünün etkisi, Baharı beklerken, Betonla güzelleşmek, Güzeltmek vs gibi başlıkları bile hazır yazılar...Bu yazı kendiliğinden bu yönde aktı. Yazmaya en iştahlı olduğum gün diğerlerini de yazacağım, söz:) Şu anda aklımda sadece yemekler var; çünkü, televizyonda Batuhan Piatti Zeynioğlu salata üstü beyin pane yiyor:) Teker teker gelin diye bağırmak istiyorum yemek programlarına:) Afiyet olsun:)

 
Toplam blog
: 261
: 2212
Kayıt tarihi
: 23.07.07
 
 

1954 Antalya doğumlu ve Antalyalı'yım. Ülkemin ve özellikle bu şehrin sevdalısıyım. Sanatın pek çok ..