İştahsızlık

İştahsızlık genellikle diğer hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan şikayettir. Nedenleri arasında hastalık sonrası nekahet devresi, mide-barsak yolundaki bir hastalık, iltihaplı bir hastalık veya ameliyat sonrasında görülebilir. Ayrıca; Yaşlılık, üzüntü, sıkıntı, mide asidi ve barsak hareketlerinde azalma sonucu meydana gelebilir.

İştahsızlıkta kimyasal-sentetik ilaçlar hiçbir şekilde önerilmemektedir.

Bitkisel ilaçlar etki çeşitliliği ve geniş etki alanıyla başarıyla uygulanmaktadır.

Acı madde ( Amara) ihtiva eden bitkiler iştah açıcı olarak etki etmekte, sindirim salgılarını artırmakta, sindirimi hızlandırarak doğal dengeleri yeniden sağlamaktadır.

Acı madde, acı madde ve esans ihtiva eden bitkisel ilaçlar yemeklerden 30 dakika önce içilmelidir. Acı tadın algılanması önemli olduğu için tatlandırmadan yudumlanmalıdır, tadı yakıcı değildir.

Bir bitkisel ilaca bir süre sonra alışılır ve etki etmez olursa başka bir bitki seçilmelidir.

Sinirsel esaslı iştahsızlıkta sakinleştirici bitkilerin desteği sağlanabilir ( İlgili bölüme bakınız).

Bağışıklık sisteminin güçlendirilerek hormon ve enzim dengelerinin sağlanması için 3 ay sarımsak, en az bir sene çörekotu kullanılabilir.

Çay karışımı ( Fixe kombination)

Melekotu kökü (Kıyılmış) 40 gr

Centiyane kökü (Kıyılmış) 30 gr

Frenk kimyonu tohumu (Dövülmüş) 40 gr

2 çay kaşığı karışım fincana konur, üzerine 150 ml kaynar su ilave edilir, ağzı kapalı olarak 10 dakika demlenir, süzülür. Çayı taze hazırlanarak yemeklerden 30 dakika önce içilir.

Çay karışımı ( Fixe kombination)

Melekotu kökü ( Kıyılmış) 40 gr

Centiyane kökü ( Kıyılmış) 30 gr

Pelinotu ( Kıyılmış) 30 gr

Çayı yukarıda belirtilen şekilde hazırlanarak içilir.

Ayrıca; Fixe kombination’lardan olan

1- Bahçe nanesi yaprağı, Frenk kimyonu tohumu, Papatya çiçeği, Turunç kabuğu

2 -Melekotu kökü, Centiyane kökü, Turunç kabuğu

3- Zencefil kökü, centiyane kökü, Pelinotu Karışımları da kullanılabilir.

Sarımsak: Günde 4 gr sarımsak ( Diş), bir defada 1 gr olmak üzere 4 defada yenir. Sarımsak havanda dövüldükten sonra, 4-5 dakika havanda bekletilir, yoğurda veya yemeğe katılarak yenir. Sarımsak kokusunu bastırmak için maydanoz yenir, kakule çiğnenir, naneli sakız veya şeker kullanılır. Eşinize kokuyorsa yemesini öneriniz.

Çörekotu: Günde toplam olarak 15 gr çörekotu yenir. Bu miktar 2 veya 3 e bölünerek yemeklerden 30 dakika önce öğütülüp, az suyla yenir. Rendelenmiş bir elma veya armuda öğütülmüş çörekotu katılarak da yenebilir. Şeker hastası olmayanlar, pratik olması açısından haftalık kullanım miktarını öğütüp bekletmeden tahin-pekmeze karıştırarak yiyebilirler. Dişleri sağlam olanlar çiğneyerek yerlerse diş eti bakımı da yapılmış olur.Öğütülmüş olarak hazır satılan çörekotu alınmamalıdır, çok zararlıdır.

Not: Çörekotu hamilelik döneminde yenmemelidir. Doğuma bir hafta kala başlanıp emzirme süresince yenirse anne ve çocuk sağlığı açısından çok faydalıdır. Çörekotu yeterli miktarda omega-3 ihtiva eder, ilave olarak omega-3 takviyeli gıdalar yenmemelidir.

Kaynaklar:

1- Dr. Ahmet Toptaş, Alman kanunlarına göre düzenlenip izin verilen BİTKİLERLE MODERN TEDAVİ, Gonca Yayınevi, İstanbul 2009, ISBN: 978-9944-790-31-4, (0212) 5285076-5286005.

2- Dr. Ahmet Toptaş, ÇÖREKOTU Tepeden tırnağa şifa deryası, Gonca Yayınevi, İstanbul 2008, ISBN: 978-9944-62-613-2, (0212) 5285076-5286005.